Cildin yeniden canlanmasını sağlayan en yeni ürünlerden biri olarak İtalya’da üretilmeye başlanan “Biyolojik Lifting Aşısı” Avrupa ülkelerinden sonra Türkiye’de de estetik sektörünün yeni gözdesi olmaya aday. Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Orhan Murat Özdemir, aşıyla ilgili açıklamalarda bulunarak “ Aşıyı ülkemizde yaklaşık 2 aydır uyguluyoruz, uygulama yaptığımız her hastamız sonuçtan oldukça memnun” ifadesini kullandı. İtalyan bilim insanlarınca  ciltte azalan yumuşak dokuyu destekleyen,  nem miktarını artıran "biyolojik lifting aşısı" geliştirildi. Türkiye’de yaklaşık 2 aydır uygulanmaya başlayan yeni nesil uygulama aşısı özel bir klinikte düzenlenen basın toplantısında,  Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Orhan Murat Özdemir  tarafından uygulamalı olarak danışanlar üzerinde gösterildi. Yaşlanmayı tetikleyen en önemli unsurların zaman, yer çekimi, alışkanlıklar ve genetik faktörler olduğunu dile getiren  Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Orhan Murat Özdemir, “Hepimiz zaman içerisinde bir takım faktörlere maruz kalıp yaşlanıyoruz. Bu süreçte en önemli ve en hızlı değişiklik genelde yüzde ortaya çıkıyor. Yaşla birlikte cildimize nem ve esneklik sağlayan hyalüronik asit üretimi azalır. Bu da bağ dokumuzun zayıflamasına yol açar. Cilt sarkar, kırışır, matlaşır, kuru ve solgun görünmeye başlar. Yaşın ilerlemesi ve aşırı zayıflama sonucunda cildin yapısında bulunan ve bağ dokusunun temel hücrelerinden olan kollajen ile fibroblas gibi maddelerde uzama ve azalma gelişiyor. Bunun sonucunda ciltte yumuşak doku miktarı azalıyor ve iskelet yapı daha çok ortaya çıkıyor. Yumuşak doku miktarının azalmasıyla birlikte özellikle yüzde zayıf ve sağlıksız bir görüntü ortaya çıkıyor” dedi. “İLK OLARAK İTALYA’DA ÜRETİLMEYE BAŞLANDI” “Biyolojik Lifting Aşısının, İtalya’da üretilmeye başlandığını dile getiren Op. Dr. Özdemir,” Biyolojik Lifting Aşısı, cildin yeniden canlanmasını sağlayan en yeni ürünlerden biri olarak İtalya’da üretilmeye başlandı. Ürün Avrupa ülkelerinden sonra Türkiye’de de estetik sektörünün yeni gözdesi olmaya aday” şeklinde konuştu. "ÇÖL BİTKİSİNDE BULUNAN 'TREHALOZ' MADDESİ KULLANILIYOR" Biyolojik Lifting Aşısının içerisinde  çöl bitkilerinin bir damla su ile aylarca yaşayabilmesini sağlayan 'trehaloz' maddesinin kombine olduğunu söyleyen Op. Dr. Özdemir, “Bazı insanlar aynı yaşta olmasına rağmen kimi daha yaşlı duruyor kimi de daha sağlıklı görünebiliyor. Biz bu sağlıklı görüntüyü koruma ve geri kazandırmayla ilgileniyoruz yaptığımız uygulamalarda bunlara yönelik uygulamalar oluyor. Elimizde kullandığımız birtakım ürünler var bunların en basiti gençlik aşısı yelpazesi içerisinde olanlar. Bu yelpazede hyaluronik asit, somon DNA ve kolajen sentezini arttırabileceğimiz bir sürü ürünler var. Bu ürünlerin arasında Bio- Lift aşısını kullanmaya başladık. Çöl koşullarında bitkilerin hayatta kalmasını sağlayan Trehaloz ve yüksek moleküler ağırlıklı hyalüronik asit içeren aşı, ciltte hızlı ve uzun süreli lifting, yenilenme, sıkılaşma sağlıyor ve kırışıklıkları hafifletiyor.  İnsan vücudunda da bulunan 'trehaloz' ve 'hyaluronik asit' maddesinin zamanla azalması sonucu cilt yaşlanıyor, yoğunluk ve nem miktarını kaybediyor” dedi. “YÜZDE TOPLAMDA 12 NOKTAYA UYGULANIYOR” Yeni nesil biyolojik lifting aşısının uygulanma şekline değinen Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Orhan Murat Özdemir, şunları dile getirdi: “Biyolojik Lifting Aşısı olarak adını duyuran ürün, yüzün sağında ve solunda bağ dokularını harekete geçirecek toplam 12 özel noktaya uygulanıyor. Bu noktalar yüzde sarkan bölgeleri yukarıya taşıyacak, kırışmaya, kurumaya meyilli alanlar olduğundan, uygulandığı andan itibaren fark edilir bir iyileşme gözleniyor. “ “KİŞİ HEMEN GÜNDELİK YAŞAMA DÖNEBİLİYOR” Aşının yüz dışında boyun, dekolte ve ellerde de kullanılabildiğine değinen Özdemir, “Yüz bölgesi dışında boyun, dekolte ve el üstünde de uygulanıyor. İşlem oldukça kısa sürüyor, minik iğnelerden kaynaklı kızarıklık ve morluk dışında ciltte herhangi bir travma oluşmuyor, oluşan izler de 3-5 gün içerisinde kayboluyor. Uygulama sonrası kişinin hemen gündelik yaşama dönebilmesi de uygulamanın avantajları arasında” ifadesini kullandı. Biyolojik Lifting aşısının mezoterapi uygulamalardan farkını anlatan Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Orhan Murat Özdemir, “Cilde nem, ışıltı kazandırmak amaçlı yapılan serbest hyalüronik asit ve kombinasyon uygulamaları yüzde çoklu enjeksiyon ile uygulanır, bu işlemlerde izlerin kaybolması, şişkinliğin inmesi zaman alır. Bu ürün içerikleri, düşük moleküler yapıda oldukları için ciltte daha hızla çözünürler, ömürleri ve etkileri biyolojik lifting aşısına oranla daha kısadır” dedi. YENİ NESİL UYGULAMANIN AVANTAJLARI Son olarak biyolojik lifting aşısının avantajlarını  dile getiren Özdemir şunları sıraladı: İçeriğindeki etken maddelerden çift moleküler ağırlıklı hyalüronik asit; sıkılaşma ve lifting etkisini hızlıca göstermesini sağlar. Diğer etken madde Trehaloz dünyada enjekte edilebilir biçimiyle ilk defa bu aşıda bulunmaktadır. Trehaloz’un nemi uzun süre hapsetme özelliği sayesinde ürünün nem, sıkılaşma ve toparlanma faydaları uzun süreler korunmaktadır.

  • Özetle, uygulaması ağrısızdır, uyuşturucu krem/iğne gerektirmez.
  • Ciltte gerginlik için uygulanan yüksek volüm dolgu uygulamalarının hacim artırıcı, şiş yanak görüntülerinin oluşmasına gerek kalmaz ve hacim artışı istemeyen hastalarda çok rahat tercih edilebilir
  • Hemen nemlendirme ve sıkılaştırma etkisi yaratır ve bu etki giderek artar.
  • Uygulanan bölgede morluk gibi herhangi bir kusura neden olmaz.
  • İşlem seansı oldukça kısa bir sürede tamamlanır. (Yaklaşık olarak 5 dakika)
 (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)    
Editör: TE Bilisim