Öğrencileri akademik başarının yanında dünyaya da hazırladıklarını ifade eden ve ekolojiye ilişkin projeleri ile adından söz ettirmeye başlayan Bilimsel Koleji’nin Müdürü Serdar Yurdakul ve okulun öğretmenleri ile projelerini konuştuk. Okul Müdürü Serdar Yurdakulöğretimin eğitimle harmanlandığı zaman çocuğun zihninde ve yaşamında kalitenin de yakalanabileceğini ifade ediyor. Öğrencilerin akademik başarılarının yanı sıra her türlü okul dışı etkinlik ihtiyacını karşılama düşüncesini ön planda tutarak eğitim ve öğretime önem verdiklerini ifade eden Yurdakul, bunun için okulda bir dolu proje hazırlandığını belirtti. “OKUL SADECE DERS ANLATILAN DÖRT DUVAR DEĞİL” Uzun yıllardır eğitim sektöründe olan 5 eğitimcinin bir araya gelerek, bilgi ve birikimlerinin ışığında Bilimsel Koleji kurduklarını ifade eden Okul Müdürü Serdar Yurdakul, gazetemize okullarında yaptıkları projelerden bahsetti. Ekolojiye verdikleri önemden dolayı ‘Yeşil Bayrak’ unvanını almayı hedeflediklerini belirten Yurdakul şunları aktardı: “Bizim aslında hedefimiz sıfır atık. Okulumuzda ekolojik yönden bilinçlenmiş, çevre duyarlılığı gelişmiş gençler yetiştirmek istiyoruz. Okulumuzu sürdürülebilir, atıksız bir okul haline getirmeyi planlıyoruz. En azından ara sınıftaki öğrencilerimizin çevre duyarlılığı ile yetişebilmeleri açısından bunun nasıl olacağını görmeleri ve bir adım sonrası olan bunu hayatlarında yapabilmeleri için çabalıyoruz ve bunu tecrübe etmelerini amaçlıyoruz. Bununla birlikte okulumuzda farklı kulüplerimiz var. Bunlardan birisi “iyilik yap, izi kalsın”. Bu kulüp aracılığı ile Van’daki bir kardeş okulumuza malzemeler toplayarak oradaki öğrencilerimize ulaştırıyoruz. Çocuklarımız ellerinde olan oldukça temiz, kullanılabilir eşyalarını oradaki kardeşleri ile paylaşıyorlar. Esasında bununla birlikte paylaşmayı da öğreniyorlar. Bu da bir nevi geri dönüşümdür. Çocuklar ellerindeki malzemeleri atmayıp, ihtiyacı olan başkaları ile paylaşıyorlar. Biz ise burada sadece aracılık ediyoruz. Edebiyat Öğretmenimiz Elif Can’ın başkanlığında “Güçlü Kalemler ve Somut Hisler Diyarı” isimli bir projemiz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki asker ve polislerimize mektup yazma etkinliği yapıyoruz. Matematik Öğretmenimiz Sedef Yılmaz’ın eşi Doğuda özel harekâtta. Onun aracılığı ile öğrencilerimiz mektuplar yazıp askerlerimize gönderiyorlar. Duygu ve düşüncelerini bu şekilde askerlerimize iletmiş oluyorlar. Okulu sadece ders anlatılan dört duvar olarak görmemek lazım. Biz ise az önce anlattığım projelerimiz, fikirlerimiz ile bunu amaçlıyoruz. Çocukların bilincini açacak, ufuklarını genişletecek bir yer olarak görmek istiyoruz okulu. Bunun için farklı anlamda söyleşiler, paneller de düzenliyoruz. Çocukların hayata pozitif bakmalarını sağlayacak fikirler üretiyoruz. Çocukları dünyaya, yaşama hazırlayan bir kurum olarak adımızdan söz ettirmek istiyoruz. 2 yıldan bu yana da bunu başardığımızı düşünüyorum. Akademik başarıya ek olarak, sosyal bilinci olan, çevresinde saygı gören, insanın dikkatini çeken, fark edilen öğrenciler yetiştirmek için çalışıyoruz. “OKULDA HİÇBİR ŞEYİ ATMAMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUZ” Resim öğretmeni Esra Bilgin, dört öğretmenin bir araya gelerek hazırladıkları ‘Sıfır Atık Projesi’ hakkında bilgiler verdi. Bu proje ile hedeflenenin hem ellerindeki malzemelerin değerlenmesi hem de görselliğin ön planda tutularak öğrencilerin de ilgisini o yöne doğru çekmek olduğunu belirtti. Proje için,öğrencilerin hepsinden küçük boylarda pet şişe istediklerini söyleyen Bilgin projeye ilişkin şunları aktardı: “Pet şişelerin içlerini renklendirip, okulumuzun duvarının üstündeki tellere sıkıştırarak orada bir görsel oluşturacağız. Sonrasında ise atık pet şişelerden 3 boyutlu görseller yaparak (palmiye ağacı yapımı, gökkuşağı görseli yapımı gibi) öğrencilere atıkların değerlendirilmesini bu şekilde anlatacağız ve öğreteceğiz. Bununla birlikte atık pet şişelerde çiçekler yetiştirmeyi ve atık malzemelerden sera yapmayı da istiyoruz. Kâğıt atıklardan gübre oluşturup organik atık haline getirmeyi planlıyoruz. Yani okulda hiçbir şeyi atmamaya özen gösteriyoruz. Bunun için de öğrencilerimizi teşvik ediyoruz.” Öğrencilerin de çevre duyarlılığını artırmak için yapılan projelere ilgisinin yüksek olduğunu belirten Bilgin, “Çocuklardan pet şişe istedik ve topladı getirdiler. Bu bile öğrencileri heyecanlandırmaya başlamış durumda. Hatta şişeleri renklendirmeye başladığımızda hepsi de büyük keyif alarak yaptılar bu işlemi. Tabi proje ilerledikçe daha da keyif alacaklarına inanıyorum. Yani meraklılar ve ilgililer. Örneğin sokak hayvanları için mama topluyoruz. Bunun için ise öncesinde afişler hazırlıyoruz. Çocuklar görsünler, işitsinler ki bize geri dönüşler sağlasınlar diye. Bu konu ile ilgili de çok güzel geri dönüşler alıyoruz öğrenciler tarafından. Hayvan sevgisinin ne demek olduğunu öğrensinler istiyoruz ve öğreniyorlar da” dedi. “ÇEVRE BİLİNCİNİ VERMEK İSTİYORUZ” Kimya Öğretmeni Feyza Öztürk, okulumuzu eko okul standardına, uluslararası okul standardına çıkarmaya çalışıyoruz diyerek şunlardan bahsetti:“Çevre bilincini öncelikle öğrencilerimize, velilerimize ve öğretmenlerimize aktarmayı hedefliyoruz. Oklumuzdaki geri dönüşüm faaliyetlerini en üst düzeye çıkarmak istiyoruz. Bunun için ‘Simbiyoz Kulübü’nü kurduk. Böylelikle başlangıçta çeşitli materyaller kullanarak geri dönüşüm amaçlı hem okulda kullanılabilecek hemde bahçemizi güzelleştirecek planlar geliştirdik. Aynı zamanda evsel atıklarımızdan kendi gübrelerimizi oluşturarak gübremizi elde ederek bununla çiçek büyüteceğiz ve sera oluşturacağız. “Bir pati de sen uzat” isimli proje ile öğrencilere hem hayvan sevgisini aşılamayı hem de hayvan haklarına olan bilinci artırmayı hedeflediklerini belirten Öztürk, “Getir mamayı, kap geziyi sloganı ile sosyal sorumluluk projesini başlattık. Dışarıda, zor koşullarda yaşayan dostlarımız için barınak yardımı yapacağız ve onlar için mama toplayacağız. Velilerimiz ve öğrencilerimiz bu noktada oldukça hassas ve duyarlılar. Özellikle velilerimiz ile sürekli koordinasyon durumundayız. Okulumuz da zaten bu anlamda çok duyarlı” dedi. Edebiyat Öğretmeni Elif Can ise okullarında “Güçlü Kalemler ve Somut Hisler Diyarı” isimli bir kulüpleri olduğunu ve bu kulüp aracılığı ile yakın zamanda bir dergi çıkaracaklarını ve kalemi iyi olan öğrencileri bu konuda yönlendirdiklerini belirterek şunları söyledi: “Şiir, düz yazı, makale ya da deneme yazan öğrencilerin yetenekleri bu konuda ise onları doğru yönlendirmek gerekiyor. Biz ise burada bunu yapıyoruz. Bununla birlikte Matematik Öğretmenimiz Sedef Yılmaz’ın eşi Doğuda asker, onun aracılığı ile Doğu’da görev alan askerlerimize mektup yazdık ve gönderdik. Öğrenciler askerleri tanımıyorlar ama onların vatanımız için hizmette bulunduklarının bilincindeler. Bunu da mektup yazarak askerlerimize aktardılar. Biz öğrencilerimizi çok önemsiyoruz ve onları en iyi şekilde hayata hazırlamak istiyoruz.” “YAPARAK, YAŞAYARAK ÖĞRENME” Son olarak Okul Müdürü Serdar Yurdakul, yapılandırmacı yaklaşıma ve yeni eğitim sistemine uygun “Yaparak, yaşayarak öğrenme” buluşunu, “Değerler eğitimi” anlayışıyla bir araya getirerek çağını yakalayan insanı, çağın gerektirdiği her türlü ihtiyaca cevap verecek şekilde donatmak esas amacımız diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu bağlamda; okul içinde altı gün eğitim ve sosyal çalışmalarla, öğrencinin işlevsel katılımını sağlayarak gelişimine tek elden ve özel yöntemle katkı sağlıyoruz.Çoklu zeka kuramının da etkisiyle her alanda kendini keşfedeceği ve gelişeceği bütünsel bir ortamı deneyimleyen çocuk için okul, en önemli yaşam alanı haline gelmektedir, biz de bunu hedefliyoruz. Bunun için de başta çevre bilinci olmak üzere çocuğun sosyal sorumluluk anlamında bilinçlenmesini sağlamak için öğretmenlerimle birlikte çok güzel projelere imza atıyoruz. Bizim bu çabamıza gazetenizde yer verdiniz için size de teşekkür ediyoruz.” (Türkan ÇATAL YILDIZ)    

Editör: TE Bilisim