Çocuk kavramı dünyanın her yerinde önemli ve değer verilen bir kavram. Çünkü çocukluk dünyanın en saf, en temiz hali. Aynı zamanda da kendini korumasını dahi bilmeyen canlılar.
İşte tam da bundan dolayı çocuk hakları ya da tüm dünyaca kabul edilmiş çocuk hakları sözleşmesi var. Çoğu zaman çocuğun hakkı mı olur diyenlere inat evet var…
Dünya Çocuk Günü dünyanın her yerinde farklı tarihlerde kutlanan bir gün. Yani esasında tüm dünyaca kabul görmüş bir gün, her yerde farklı farklı tarihlerde kutlanıyor olsa da.
Tarihçesine değinecek olursak şöyle:
Uluslararası Çocuk Günü fikri, 1925 yılında Cenevre’de yapılan Çocukların Refahı için Dünya Konferansı'ndan sonra doğmuştur. 54 ülke katılımıyla gerçekleşen Konferans’ta Çocukların Korunmasına Dair Cenevre Bildirgesi kabul edilmiştir. Dünya Çocuk Günü adıyla çocuklar arasında ortak duygular oluşmasını, ulusların barış içinde yaşama özlemlerinin pekişmesini amaçlar.
Bildirge esas olarak yoksulluk, çocuk işçiliği, eğitim gibi dünya çocuklarının refahını ilgilendiren konulara odaklaşmaktadır. Konferanstan sonra pek çok ülke, çocukların sorunlarına ilişkin olarak kamuoyunun dikkatini çekmek, çocuklara mutluluk getirmek ve çocuk konusunda teşvik etmek üzere bir günü Çocuk günü olarak belirlemiştir. 1 Haziran tarihi, 21 ülkede olmak üzere, en yaygın Çocuk Günü’dür. Türkiye’de 23 Nisan da kutlanmakta 20 Kasım tarihinde ise Çocuk Hakları günü olarak kutlanmaktadır.
Tarihçesi bu şekilde.
Peki birde Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye bakalım. Birinci maddesi şöyle der:
“Bu Sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.”
İlk maddesi ile 18 yaşına kadar her bireyin çocuk olduğunu kabul eder. Bunu dünyaca kafamıza kazımamız gerekiyor. Hem bilimsel olarak hem de insan hakkı bağlamında bakıldığında her birey 18 yaşını doldurmamışsa eğer çocuktur. Onlara yetişkinmiş gibi davranmanın bir anlamı yok. Bu şekilde misyon yüklemeye de gerek yok. Yani çocuk işçi bağlamında düşünecek olursak bireyin yaşı bedensel olarak büyük dursa da 18 değilse ona yetişkin bir birey gibi bakmamalı.
Özetle çocuklar en kıymetlilerimiz, onlar bizim geleceklerimiz.
Çocukların üzülmeyeceği yılları görmek ümidiyle…

Editör: TE Bilisim