İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkan’ı Aytun Çıray, yaptığı açılamada, Kanal İstanbul Projesinin Montrö Antlaşmasını tekrar tartışmaya açacağını söyledi. Projeye gemilerin boğazı kullanma amacı açısından bakılırsa İstanbul Boğazı 30 km, Kanal İstanbul 45 km olduğundan bir avantaj söz konusu değil, geçişler ücretli olacaksa hiç avantajlı değil diyen Çıray şöyle devam etti: “Peki zaten geçiş için bir alternatif varken, bahane edilen trafik veya mesafe kısaltma gibi, bir işe yaramazken ve dünyada yolu kısaltan değil uzatan tek kanal olacak olan bu kanal neden yapılacak? Bu kimin işine yarayacaktır?” İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkan’ı Aytun Çıray, Kanal İstanbul projesi ile boğazdan geçişler için imzalanan Montrö Antlaşması’nın ikinci bir kanal açıldığı zaman bozulması veya değiştirilmesi kesinlikle gündeme getirileceğini; Montrö antlaşmasının esasen savaş zamanı çok önemli olacağını, çünkü savaş zamanlarında tüm geçişler için inisiyatifin Türkiye’ye bırakılması uygulama ve denetleme yetkisi vermekte olduğunu ve bu tür yetkilerin benzer statüdeki kanal ve boğazlardan hiçbirine verilmediğini hatırlattı. Çıray açıklamasına şöyle devam etti: “Kanal İstanbul’un hayata geçmesiyle birlikte ilgili diğer devletlerin ‘yeni bir durum hasıl oldu’ gerekçesiyle yüksek ihtimalle Montrö’yü tartışmaya açmaları ve büyük bir mücadele ile elde ettiğimiz avantajları yok etmek için ellerinden geleni yapacakları açıktır. Süveyş, Panama, Kiel kanallarındaki gibi tüm ticari ve savaş gemilerine barış ve savaş durumunda tam serbesti gündeme getirecektir. Bu durumda Türkiye; taraf olsun olmasın, boğazlar ve Marmara denizi dolayısıyla olası krizlerde ganbot diplomasisine, yani Boğaz’da hasım tarafı caydırma amaçlı savaş gemileriyle karşılaşabiliriz.” ABD: MONTRÖ ANTLAŞMASININ ÖMRÜ DOLDU “Montrö antlaşmasından en rahatsız ülke ABD. ABD’nin serbestçe giremediği tek yer Karadeniz. Yeni projeyle birlikte Montrö anlatmasının bozulması ABD’nin rahatça Karadeniz’e girebileceği anlamına geliyor. Böyle bir ortamda artık Batı’yı dize getirecek bir Atatürk olmadığı için, Türkiye olarak daha iyi şartlarda bir antlaşma yapma konumunda olmadığımız için Montrö antlaşması şartlarını korumak zorundayız.” Bazı çevrelerce Montrö’nün feshinin söz konusu olmayacağı ifade edildiğini ancak bu savın gerçek olmadığını iddia eden Çıray, “Kanal İstanbul’u serbestçe kullanan bir gemiye, Montrö’ye göre her iki boğaz ve Marmara denizi bir bütün olarak ele alınırken bu bütünlüğü bozarsanız ‘Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazında ise Montrö rejimine tabisin’ de diyemeyeceksiniz. Bu durumda da Montrö fiili olarak uygulanamaz bir hale gelecektir. Sonuç olarak tüm bu gelişmelerin, Romanya Acıca bölgesinde üs tesisi girişimlerinde bulunan ve teknolojiyle birlikte neredeyse Montrö sınırlarına uyum sağlayan gemi adedi azalmış ve gözünü Karadeniz’in huzurlu statükosuna dikmiş olan ABD’nin işine yarayacağı aşikârdır” dedi. “İSTANBULLULAR SU SORUNU İLE KARŞI KARŞIYA KALABİLİR” Çıray: “Böylelikle Karadeniz’e kıyıdaş olmayan ülkelerin savaş gemilerini sokmadan bu denizin güvenliğini sağlama amaçlı diğer kıyıdaş ülke gemileriyle ve sistemleriyle yürütülen Karadeniz Uyumu Harekatı, Karadeniz Donanma İşbirliği Görev Grubu ve benzeri girişimlerde Türkiye inisiyatifini yitirecektir. Açılacak olan İstanbul Kanalının Ülkemiz için bir diğer güvenlik riski ise; olası bir savaşta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 1. Ordusu ağır zırhlı birlikleri ile Trakya’daki askeri birlikler arasındaki irtibatın köprüler üzerinden kesilebilecek olmasıdır.  Bunlar ada haline gelen İstanbul’u zor duruma sokacaktır.  Bunları Sayın Bahçeli bilemeyebilir ama Genelkurmay bilir. Kanalın yaratacağı ekolojik sorunlar, İstanbulluları içecek su sıkıntılarıyla karşı karşıya bırakacak olması ve Kanalın 1. 2. ve 3. deprem bölgesi üzerinde bulunması yanında Kanal İstanbul Projesinin sadece bu gerçeklerle bile Ülkenin hayrına olmadığı gün gibi ortadadır. İyi Parti olarak her zaman olduğunu gibi bu konuda da Ülkemiz ve milletimiz için yapılması gereken ne varsa sebatla yapmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. (Eren GÜVENDİK)        
Editör: TE Bilisim