Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen “Suriyeli Sığınmacıların Ülkelerine Dönüş” konulu çalıştayın açılış konuşmasını yapan İYİ Parti Milli Güvenlik Politikalarından Sorumlu Başkan Aytun Çıray, Çalıştayın her yönü ve cephesiyle tarihi bir deklarasyon olduğunu söyledi. Çıray, “Bu çalıştay aynı zamanda bu ağır beyin yıkamanın mekanizmasının dokuduğu korku perdesinin Türk Milletine mahsus bir cesaretle yırtılmasıdır. Her yönü ve cephesiyle tarihi bir deklarasyondur. Büyük bir kendine, medeniliğe, mutluluk ve refah arayışına dönüştür. Rayından çıkarılmış, menfezlerinin altı boşaltılmış Türk Dış Politikasının rayına oturtma, altını yeniden güçlü kurucu ilkelerle doldurma teşebbüsüdür” diye konuştu. Cumhurbaşkanı’nın, ‘Sığınmacı’ diye nitelendirdiği, aslında uluslararası hukuk açısından ‘Geçici koruma statüsü altında olan kişiler’ olarak tanımlanan dört buçuk milyona yakın Suriyeli’nin Türk Milletine maliyetinin 40 Milyar Doları bulduğunu savunan Çıray, büyük bir entelektüel emeğin ve çalışmanın ürünü olan Suriyelilerin Ülkelerine Dönüş Planı’nın temel niteliğini, meselenin bütün tarafları açısından asgari maliyetle azami faydayı üretecek olması diye tanımladı. “SAPLA SAMAN SORUMSUZ BİÇİMDE KARIŞTIRILIYOR” Gitgide derinleşen ekonomik krizde Suriyelilere harcanan milyar dolarların azımsanmayacak bir payı olduğunu ileri süren Çıray, konuşmasına şöyle devam etti: “Suriyeliler; İktidar Partisinin Sayın Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla sunduğu bir propaganda çalışmasında ülkemizdeki mevcudiyetleri İspanya’dan kovulan Yahudileri kabul etmemizi sağlayan tarihsel hoşgörümüzle ve bize ‘ensar’ olma şerefini bahşetmeleriyle güya haklı çıkarılıyor. Bu arada sapla saman sorumsuz biçimde karıştırılıyor. Türkiye Cumhuriyeti’ne Balkanlardan, Kafkasya’dan gelmiş insanlarımızı kabul etmesi de aynı bağlama yerleştiriliyor! Oysa sormak gerekir: Balkanlar’dan ve Kafkaslar’dan Müslümanların etnik temizliği ile sizin kurumsal diplomasimizi yerle bir etmenizin sonucu olarak, tam bir ideolojik körlükle kışkırttığınız bir iç savaş neticesinde Suriyelilerin, üstelik kendinizin çok değil iki yıl önce mayınlardan temizletip rahat geçişlerinin sağladığınız sınırlardan Türkiye’ye akmaları arasında nasıl bir benzerlik var?! Kafaları karıştırıp, zihinleri bulandırmaktaki amacınız nedir?” “BİR TAŞLA İKİ KUŞ VURMAYA YÖNELİK AÇIKLAMALAR” Geçici koruma altındaki Suriyelilerden ‘mülteci’ olarak söz edilmesinin Suriyelilerin Türkiye’deki varlıklarına kalıcılık kazandırma politikalarının örtülü ifadesi olduğunu söyleyen Çıray, “Cumhurbaşkanının yerel-genel seçimler öncesinde Suriyelilerin ülkelerine döndürüleceklerine veya Barış Pınarı Harekatı öncesinde oluşturulacak güvenli bölgeye yerleştireceklerine dair açıklamaları bir taşla iki kuş vurmaya yönelikti. İlkinde vatandaşlarımızın, ‘Suriyelilerin’ adeta vatandaşlık üstü imtiyazlarla teçhiz edilmesinden duyduğu rahatsızlığın sandığa yansımasını önleme amaçlı basit bir seçim stratejisiydi. İkincisinde ise şartları ve zamanlaması bakımından problemli olan bir operasyona genel bir milli desteği sağlamayı hedeflemekti. Nitekim İYİ Parti olarak biz de deklare edilen koşullarda kendimizi harekata destek vermek zorunda hissettik. Bu esasen bile bile lades demekti. Çünkü bu harekatın ilan edilen hedeflere ulaştırılmasına. Sayın Cumhurbaşkanına ‘özel tehditte’ bulunma cüretini gösteren süper dostlarının müsaade etmeyeceğini görüyorduk” şeklinde konuştu. (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim