“Koş Cin Ali koş”, “Bu topu al pat pat oyna”, “Baba bana topaç al”… 60’lı yıllarda doğan çocuklar bu fişleri ezberleyerek okuma yazmayı öğrenmeye çalıştı. Okula gitmek istemeyen bir neslin kahramanı “Cin Ali” oldu. Öğrenciler okula zorla değil, isteyerek gidip eğlenceli bir şekilde okuma yazma öğrenmeye başladı. Kısa zamanda çok sevilen Cin Ali serisi renklendirilip okuyucuları ile yeniden buluştu. Biz de Cin Ali’nin yazarı Rasim Kaygusuz'un kızı Nesrin Kalaycıoğlu ile bir araya geldik. Bu serüveni ve Rasim Kaygusuz’un hayatını ondan dinledik. CiN ALİ'NİN BABASI: RASİM KAYGUSUZ Rasim Kaygusuz, 1926 yılında Ankara’nın Ayaş ilçesinde dünyaya geldi. 1944'te Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nden mezun oldu. Okulu bitirir bitirmez de henüz 18 yaşındayken öğretmenlik yapmaya başladı. Öğrencileri ile bir öğretmen gibi değil, onların bir abisi, arkadaşı gibi ilgileniyordu. Öğrencilerine sadece okuma yazmayı değil, aynı zamanda tarımı, marangozluğu, su tesisatı döşemeyi de öğretiyordu. Kaygusuz, meslek hayatı boyunca yalnızca birinci sınıf öğrencilerine eğitim verdi. Onlara büyük bir keyifle okuma yazma öğretti. Kafasını ise yıllarca “Öğrencilere okuma yazmayı daha eğlenceli nasıl öğretebilirim?” sorusu kurcaladı durdu. Bunun için öncelikle bir döner alfabe tasarladı. Bu alfabe, birkaç kattan oluşuyordu. Çocuklar, karakterlerin hareketlerine göre uygun kelimeleri seçmeye çalışıyor, alfabede yerine yerleştiriyordu. Böylelikle okuma yazmayı, görerek öğreniyorlardı. Kaygusuz, 3 Aralık 1988’de aramızdan ayrıldığında, geride tasarladığı araç ve Cin Ali karakteri ile okuma yazma öğrenmiş milyonlarca çocuk bıraktı. Hala pek çok çocuk bu kitaplarla okuma yazma öğrenmeye devam ediyor. CİN ALİ NASIL ORTAYA ÇIKTI? Kaygusuz, döner alfabenin çocukların öğrenimini daha kolay bir hale dönüştürdüğünü fark etti. Çocukların okumayı öğrenmesine daha kolay yardımcı olacak bir kitap yazmaya karar verdi. Bu fikri de ilk olarak ailesi ile paylaştı. Onların da fikirve görüşlerini alarak kolları sıvadı. Çöp adam şeklinde bir çizgi karakter oluşturdu.Çizgilerin ana fikrini de kendisi tasarladı. Çizimleri için ise ressam Selçuk Seğmen ile çalıştı. Kitap artık baskıya hazırdı ancak çok önemli bir eksiklik vardı. Kaygusuz, çizgi karakterine henüz bir isim koyamamıştı. Heyecanla matbaanın yolunu tuttu. Yol boyu kitabın adının ne olabileceğini düşündü. Nesrin Kalaycıoğlu, babasıyla matbaacı arasında şöyle bir diyalog geçtiğini söyledi: Kaygusuz- Bir kitap yazdım ama ismini bulamadım. Matbaacı- Adsız kitap mı olur? Kaygusuz- O zaman adını birlikte koyalım. Matbaacı– Tamam. O zaman Cin Ali olsun. Kaygusuz- Niye? Matbaacı- Öğretmenim bana Cin Ali derdi. Bu kitapta benim adaşım olsun. Bu konuşmanın ardından Kaygusuz bu fikri çok beğenerek kitabının adını Cin Ali koydu.Çok sevilen ve kısa sürede benimsenen Cin Ali kitapları, Türkiye’nin her köşesine erişmeyi başaran nadir eserlerden biri oldu. Televizyon ve gazetenin bile erişemediği uzak köylerde Cin Ali okunmaya başladı. Bu sırada Kaygusuz, hem öğretmenlik mesleğini sürdürüyordu hem de kitaplarını tanıtmak için okulları dolaşıyordu. O artık “Cin Ali’nin Babası” olarak biliniyor, gittiği okullarda da böyle karşılanıyordu. Siparişleri hazırlamak, postaya vermek ve hesapları kontrol etmek gibi işleri yürüten eşi Remziye Hanım, Rasim Öğretmen’in en büyük yardımcısı oldu, tüm çalışmaları boyunca ona destek verdi. CİN ALİ'NİN KIZI: NESRİN KALAYCIOĞLU Cin Ali elbette çok büyük bir aileden oluşuyor. O ailenin bireylerinden biri de Cin Ali'nin kızı Nesrin Kalaycıoğlu oldu. Babasından miras kalan karakteri yeniden canlandırmak için kardeşi ile birlikte harekete geçti. Kitaplarını renkli bir şekilde basıp, Cin Ali'ye ait yeni yeni eşyalar tasarladılar. Babanızın öğrencilere olan ilgisini hiç kıskandınız mı? Hayır kıskanmadım. Babam gerçekten işine âşık biriydi. Bizimle de çok ilgilenirdi. Cin Ali kitaplarını anlatabilir misiniz? Cin Ali 10 hikâyelik bir seridir. Birinci kitap çok basit kelimeler ve cümlelerle başlar ve yavaş yavaş zorlaşır. Çocuklar 10. kitapta tam okumayı çözer. Bizde bu kitapları yeniden renkli olarak basıp, okuyucuların beğenisine sunduk. Cin Ali ile ilgili bir vakıf kurma fikriniz var sanırım? Ben çocuk doktoruyum, kardeşim mimardır. Cin Ali ile biz fazla uğraşamadık, vakit harcayamadık. Bir yayıncıya telifini vermiştik, 2010'datelif süresi doldu. Kardeşimle emekli olduk. Rasim Kaygusuz ve Cin Ali unutulmasın diye Cin Ali ile ilgili bir proje geliştirdik. Bir vakıf kurduk,“Cin Ali Vakfı.” Bu vakıf bünyesinde eğitim ve kültürle ilgili çalışmalar yapmak ve okuryazarlığı geliştirmek istiyoruz. Cin Ali ile ilgili çalışmalarınız devam edecek mi? Bir çocuk müzesi yapmak istiyoruz. Müzenin dinlenme alanı olacak bir kafemiz ve Cin Ali ile ilgili hediyelik eşyaların satılacağı dükkânımız şimdiden açık. Çocuklarla ilgili drama çalışmaları mesela büyükler ve okuryazarlık ile ilgili seminerler, programlar, belgesel film gösterimi yapmaya başladık. Daha da bu etkinlikler çoğalacak, devam edecek. (Burcu ŞEN)

Editör: TE Bilisim