Türk Kızılayı, Mamak Muhtarlar Derneği aracılığıyla, Mamak’ta 15 Temmuz şehitleri anısına 66 mahallede 66 ihtiyaç sahibine destek verdi. Türk Kızılay’ı tarafından organize edilen ve Mamak Muhtarlar Derneği aracığıyla 15 Temmuz şehitleri anısına yapılan yardımlar ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Yardım organizasyonuna Türk Kızılayı Mamak Şube Başkanı Şükrü Can ve Mamak Muhtarlar Derneği Başkanı Hulusi Güngören katıldı. “Bu yardım organizasyonu ile aile olduğumuzu kanıtladık” diyen Mamak Muhtarlar Derneği Başkanı Hulusi Güngören, yapılan yardımlar ve ziyaretler için Türk Kızılayına, Mamak Muhtarlar Derneği adına teşekkür etti. “HİÇBİR AYRIM GÖZETMEKSİZİN 149 YILDIR ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ” Mamak’ta hizmet eden değerli muhtarlara canı gönülden teşekkür ettiklerini söyleyen Türk Kızılayı Mamak Şube Başkanı Şükrü Can, “Türk kızılayı olarak ülkemizin hizmetinde, insanlığın hizmetinde el ele hep beraber birlikte 149 yıldır çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türk Kızılayı dünya çapında Türkiye’nin yüz akıdır. Hangi görüşten, hangi düşünceden, hangi ırktan olursa olsun, insanlığın her ferdinin yanında ve hizmetinde, hiçbir ayrım gözetmeksizin 149 yıldır çalışmasını sürdürüyor. İnşallah bundan sonra da sürdürecek. Mamak’ta bir yılı aşkın bir süredir görevimiz devam ediyor. Çok değerli bir yönetim kurulumuz var. Onlarla birilikte en üst noktalarda hizmetimizi sürdürmemiz için elimizden geleni yapıyoruz ama bunu hep beraber yaparsak çok daha anlamlı olacak” dedi. “BİRLİKTE YAPILAN İŞ GÜZELDİR” Mahallesini en iyi tanıyan muhtar, imam ve öğretmenin bildirimlerinin kendileri için çok değerli olduğunu vurgulayan Can, “Biz yardımları Mamak’ın muhtarları aracılığıyla, sosyal yardımlaşma vakfı aracılığıyla yaptığımızda daha memnun oluyoruz. Herkesin kapısına gidip, durumunu tespit etme imkanımız yok. İnşallah gönüllülerimiz çoğalırsa bir gün gelir, onu da yaparız. Mamak Muhtarlar Derneği’nin bugün bizi kabulü, bundan sonraki faaliyetlerimizi birlikte yapmamız açısından bizim için çok anlamlı ve önemli. Birlikte yapılan iş güzeldir. Çağımızda çok kişinin katkısı olursa çok daha anlamlı oluyor. Bir sevabı on kişi işlese, o on kişiye de ayrı ayrı yazılıyor. Sizlerin fakire ulaşan her gıdada bir imzanız olsa, hepsinden oluşan bir değer hepimize ulaşıyor. Bu güzellik bizim en kıymetli varlığımız çünkü biz bir vakıf medeniyetiyiz. Bir hayır medeniyetiyiz” şeklinde konuştu. “BİZ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE PAYLAŞMA MEDENİYETİYİZ” Yıllar önce Arjantin’de bir ekonomik kriz olduğunu ve her şeyin yerle bir olduğuna dikkat çeken Can, “Aynı ekonomik krizin 10 katı, 100 katı bizde oldu. Fakat bizim sosyal yardımlaşma ve dayanışmamız var. Akrabamıza yardım etmemiz, elinden tutmamız, bir yoksulu doyurmamız, bir fakire el uzatmamız, o bütün krizleri ülkemizde kazasız ve belasız atlatmamızı sağladı” diye konuştu. “GELİN HEP BERABER BİR OLALIM, DİRİ OLALIM” Dedelerimizin bize bıraktığı bu ülkeyi biz de torunlarımıza en güzel şekilde bırakmak zorundayız ifadelerini kullanan Can konuşmasına şu şekilde devam etti: “Gelin hep beraber bir olalım. Bu ülke hepimizindir. Çünkü inanıyorum ki; hepimizin bir ümidi, gayesi var: şu gök kubbe altında hoş bir seda bırakmak. İnanın muhtarlık yapmak çok zor. Ben 10 sene mecliste kaldım. Çok kapsamlı araştırma önergeleri verdim. 40 bin muhtara yazı gönderdim. Dedim ki; biz muhtarlık kurumunu olması gereken noktaya taşımalıyız. Bugün Cumhurbaşkanımızı büyük katkısı var. Yeni fark ediliyormuş gibi. Daha olması gereken yerde değil. Çünkü siz de seçilerek, alın teriyle, mahallenin insanlarının kararıyla seçiliyorsunuz. Seçildiğiniz andan itibaren bütün düşünceleriniz bir tarafa, herkesi fikirleriyle kucaklayıp, herkese hizmet ediyorsunuz. Bu ulvi görev, çok kıymetli, herkes de bunu takdir ediyor.” “İHTİYAÇ SAHİBİ FAKİRİMİZE EL UZATACAĞIZ” El ele birlikte, Mamak’taki kardeşlerimize, ihtiyaç sahibi fakirimize el uzatacağız. Temel prensibim bu. Mamak sınırları içerisinde bir insan açlıktan dolayı ölürse veya açlıktan sıkıntı çekerse, bir kadın çocuğuna süt almak için başkasına muhtaç olursa, bu benim için yıkımdır. Bizim sorumluluğumuzdur. Bunu duyarsam, o gün o görevi bırakırım. Demek ki biz görevimizi iyi yapmamışız o insanlara yardımları ulaştıramamışızdır. “FAKİRLİK VE YOKSULLUK HİÇBİR ZAMAN YOK OLMAYACAK” Ramazanda en ücra yerere fitre, zekat dağıtımlarına gittim. Bekir hocamız yoksul ailelerin tespitinde yardımcı oldu. Yol yok, iz yok, birçok yere gittik. Gördüğüm manzara karşısında sorumluluğumu hissettim. O insanlara el uzatmamız gerekiyor. Muhtarlarımız bunu birebir yaşıyor. İhtiyacı için gelen insanlara o ihtiyacı için yardımcı olamamanız, sizi o gece uyutmaz. Biz bize düşeni yapar, siz de bu konuda birliğinizi beraberliğinizi korursanız, insanların müreffeh yaşadığı günleri hep beraber sağlayacağız. Hiçbir zaman fakirlik yoksulluk yok olmayacak. Biz sorumluluğumuzu üzerimizden atacak faaliyete katılırsak; bu aslolandır. (Kadir Gürhan)  

Editör: TE Bilisim