‘’Çağrışımlar ve Denemeler‘’ adıyla ilk kişisel sergisini açan sanatçı Gürsel Şensoy, davetli ve ziyaretçilerin büyük ilgi ve beğenisini topladı. Çeşitli tekniklerle hazırladığı 51 eseri davetlilerin ve ziyaretçilerin beğenisine sunan Şensoy, projelerinin devam edeceğini belirterek ileride yeni bir sergi açabileceğinin de müjdesini verdi. Biz de kendisiyle sanatını ve çalışmalarını konu alan keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Gürsel Şensoy kimdir? Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? 1960 Ankara doğumluyum. Yükseköğrenimimi elektronik mühendisi olarak tamamladım. Çocukluğumdan itibaren hayallerimin önemli bir bölümünü dolduran uçak ve havacılık tutkusu, meslek hayatımın temelini oluşturdu.  Uzun yıllar havacılık sektöründe pilot ve teknik yönetici olarak görev aldım. Hem lise yıllarında hem de üniversite yıllarında almış olduğum teknik eğitim resim sanatına olan ilgimin başlangıcı ve temelini oluşturdu daha sonra emeklilik yıllarına yaklaştığımda o günleri de aklıma getirip ne yapabilirim diye düşünürken resme neden devam etmiyorum ve yaptıklarımı biraz daha neden renklendirip şekillendirmiyorum diye düşündüm. 2015’ten bu yana gerek sulu boya, yağlı boya, pastel boya gerek noktalama tekniği kullanarak çalışmalarıma devam ediyorum. Resim sanatına olan ilginiz ne zaman ve ne şekilde başladı? Çıkış noktası olarak net bir tarih veremem ama ilkokul-ortaokul yıllarından beri çizmiş olduğum şeylerin son derece çizgisine hakim yuvarlağı, doğrusu, köşesi, birbirine olan simetrisi ve uyumu bir şekilde kağıt üzerinde kendini gösterirdi bu yüzden net bir tarih verememekle birlikte ilkokul-ortaokul yıllarımı söyleyebilirim. ‘’SOYUT VE FİGÜRATİF ÇALIŞIYORUM’’ Tarzınız alışılmışın dışında.. Siz tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz?  Çalışma tarzımı genellikle soyut ve figüratif olarak tanımlayabilirim.  Herkesin ilgi alanı ve çalışma tarzı farklıdır doğayı direkt olarak resmetmek isteyen de olabilir benim gibi soyut çalışmayı tercih eden de olabilir. Kuş, çiçek, böcek gibi doğadan herhangi bir şeyi çalışıyorsam onu göründüğü haliyle değil de daha figüratif biraz daha soyuta yakın yapmayı tercih ediyorum. Boya kullanımına değinecek olursam, karışık teknik yapmıyorum belki ileri de yaparım şuan için bir şey diyemem. Sadece yağlı boya, sulu boya, deri kağıt üzerine yağlı boya, kağıt üzerine pastel boyalar ve yine kağıt üstüne noktalama tekniğiyle yaptığım çalışmalar oluyor. Hiçbirinin birbirine girdiği, karıştığı durumlar olmadı. Bugüne kadar hiç karışık teknik kullanmadım. ‘’NOKTALAMA TEKNİĞİ İLE YAPTIĞIM SAFRANBOLU EVLERİNDE YAKLAŞIK 135 BİN CİVARINDA NOKTA VAR’’ Noktalama tekniği pek bilinmiyor. Okuyucularımız için bu tekniği biraz açabilir misiniz? Noktalama tekniği, kurşun kalem, tükenmez kalem veya rapido, mürekkepli kalemle ( tercih sanatçıya kalmış)  her seferinde bir nokta oluşturacak şekilde resmin tek tek noktalardan birleşmesiyle oluşturulan bir tekniktir. Noktalama tekniğinin en büyük özelliği çizgi kullanılmamasıdır.  Resimde bir çizgi görürseniz o binlerce noktadan meydana gelmiştir. Noktalama tekniği ile yaptığım Safranbolu evlerinde yaklaşık 135 bin civarında nokta var. Yaklaşık 11 saat sürmüştü bu çalışmam noktalama tekniği zaman alan ve sabır isteyen bir tekniktir. Bu teknikle tamamlanmış bir resim, kabartmayı andırır. Ne kadar çok nokta olursa o kadar çok kabartma efekti verirsiniz. ‘’ ESERLERİN TAMAMINI 2.5- 3 YIL GİBİ BİR SÜREDE TAMAMLADIM’’   ‘’ Çağrışımlar ve Denemeler ‘’ adlı serginizde toplam kaç eseriniz vardı? Sergide toplamda 51 eser vardı.  Bu eserlerin tamamını 2.5- 3 yıl gibi bir sürede tamamladım. Oturup bir gün boyunca resim yapma olayım hiç olmadı hızlı çalıştım fakat zamana yaydım.  ‘’ÇALIŞMALARIMDA HERHANGİ BİR MESAJ VERME DERDİM OLMADI, ESERLERİM SUBJEKTİFTİR’’ Çalışmalarınızda vermek istediğiniz mesaj nedir? Bu soru çok soruluyor. Sergimin adı da ‘’ Çağrışımlar ve Denemeler’’ şeklinde. İnsan sosyal bir varlıktır dışarıya çıktığınızda mutlaka gözünüze çarpan sizi etkileyen bir şeyler oluyor.  Bu etkileyen şeyler resim için referans noktası olabiliyor ama bir mesaj vermek pek mümkün olmuyor bu anlamda edebiyatçı değilim. Romanda veya şiirde herhangi bir mesaj olabilir ama resme bakan herkes kendine göre bir sonuç çıkarabilir bu anlamıyla resimlerim subjektiftir. ‘’KIYMETLİ HOCAM SAYIN HALE GÜNEŞ’E TEŞEKKÜR BORÇLUYUM’’ Çalışmalarınızda ilham veya destek aldığınız birileri oldu mu? İlk bir yıl çalışmalarımı kendi kendime yürüttüm daha sonra çok kıymetli Sayın Hale Güneş hocamla tanışma imkânı yakaladım. Hale hoca da esasen diş hekimiymiş ama onun da sanata büyük bir ilgisi ve yeteneği varmış. 20 yıl diş hekimliği yapıp emekli olduktan sonra güzel sanatlarda resim, heykel ve ebru çalışmaları yapmaya devam etmiş. Hale hocayla eşimin vesilesiyle tanışma imkânı buldum ve bir şekilde yollarımız kesişti.  2.5 yıldır da bir sanat atölyesinde beraber çalışıyoruz. Bu anlamda kendisine de buradan bir teşekkür borçluyum. ‘’EŞİM EN BÜYÜK DESTEĞİM’’ İlk kişisel serginizi gerçekleştirdiniz ilgi ve geri dönüşler nasıldı? Çok yoğun bir ilgi vardı. Beklentimin çok ötesindeydi. Bunda eşimin de payı var. Eşim Tijen Hanım bana destek olmasaydı bu sergi olmazdı. Güzel dönüşlerin ve ilginin mimarı eşim oldu. Sergi sonrası anı defterini okuma imkanım oldu insanların yorumlarını okuduğumda öyle güzel şeyler hissettim ki şunu açıkça dile getirebilirim olumlu geri dönüşler beni fazlasıyla kamçıladı. Anladım ki yapılmak istenen amacına ulaşmış. ‘’GÜZEL DÖNÜŞLER VE YORUMLAR SAYESİNDE YAPTIĞIM İŞİN NE KADAR DOĞRU OLDUĞUNU ANLADIM’’ Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yeni bir proje veya sergi var mı? Projeler direkt eşimin ilgi alanı ben bu işe başladığımdan beri ‘hadi biraz daha resim yapmaya da çalış da sana sergi açalım’ derdi. Ben de her seferinde ‘acele etme, zamanı var, açarız ‘ diyerek ayak direrdim. Ayak dirememin sebebi resimlerimin sayısının o zamanlarda eksik oluşundan değildi daha çok ürkeklik vardı. Yaptığım resimler herkesin kolay kolay ilgisini çekebileceği bir tarz değil farklı bir tarzda olduğu için insanlar da farklı bir yaklaşım gösterebilirler düşüncesi ve bunun çekincesi vardı.  Güzel dönüşler ve yorumlar sayesinde yaptığım işin ne kadar doğru olduğunu anladım. ‘’GENÇLER, KENDİ ZEVKLERİ VE İDEALLERİ DOĞRULTUSUNDA YAŞASINLAR’’ Son olarak okuyucularımıza özellikle de gençlere vermek istediğiniz herhangi bir mesaj var mıdır? Eğer içlerinden geliyorsa yapmak istedikleri şeyin peşlerine düşsünler, hiçbir zaman çekinmesinler, korkmasınlar. Bunu sadece resim sanatı için dile getirmiyorum. Hayatın herhangi bir alanında geçerli. Başkaları için yaşamasınlar.  Kendileri, kendi zevkleri ve yapmak istedikleri için yaşasınlar ve ona sahip çıksınlar.  Resme ilgisi olanlar da bu sanatı icraa etmeye devam etsin ve yapmış oldukları hiçbir şeyi atmasınlar hepsini saklasınlar.  Böylece yaptıkları çalışmalara ileride dönüp baktıklarında hem kendi gelişimleri için hem sanatları için faydalı bir şey yapmış olurlar. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)    

Editör: TE Bilisim