Fabrikasyon ürünlerin çoğalmasıyla birlikte özel dikim kıyafetlere olan ilgi azaldı. Yaklaşık 46 yıldır Öztuğ Pasajı’nda sipariş gömlek işinde çalışan Mehmet Ali Akyüz, konfeksiyon ürünlerin artmasının  işlerini olumsuz yönde etkilediğini dile getirerek ‘’ Bu mesleği bırakabileceğim kimse yok ne yazık ki birkaç sene sonra kilidi vurup kapatacağız,  bu mesleğin son nesli biziz bizden sonra kimseyi bulamazsınız’’ ifadesini kullandı. Her geçen gün unutulmaya yüz tutan meslekler arasında yer alan özel dikim, hazır giyimin yaygınlaşmasıyla birlikte sekteye uğradı. Yaklaşık 46 yıldır Kızılay Öztuğ Pasajı’nda sipariş gömlek işinde dayı- yeğen olarak çalışan Mehmet Ali Akyüz ve Kayyum Akpınar  Güçlü Anadolu Gazetesi’ne sipariş gömlek dikimi üzerine değerlendirmelerde bulundu.   ‘’UNUTULMAYA YÜZ TUTAN BU MESLEĞİ DAYI- YEĞEN OLARAK AYAKTA TUTMAYA ÇALIŞIYORUZ’’ Yaklaşık 1973’den beri Kızılay- Öztuğ çarşısında gömlek dikimi işiyle uğraştığını kaydeden Akyüz, ‘’Çocukluğumdan beri bu işle meşgulüm. Toplam beş kardeşiz, kardeşlerimin hepsi emekli oldu Akyüz gömlekte dayı- yeğen kaldık. İkimiz de bu dükkânda mesleğimizi icra ediyoruz’’ dedi. ‘’İŞİMİ SEVEREK YAPIYORUM’’ 1973’te ilkokulu bitirdikten sonra Ankara’ya gelerek çalışmaya başladığına dikkat çeken Akyüz “Abim bana; okuyacak mısın çalışacak mısın dedi. Ben çalışmak istiyorum dedim. O da bana burada çalışmaya başlıyorsun dedi. Onun yanında işe başlayarak mesleğimi öğrendim. Bu mesleğin son nesli biziz bizden sonra kimseyi bulamazsınız. İşimi severek yapıyorum. Yapmasan dahi hayat insana başka bir alternatif sunuyor mu?’’ ifadesini kullandı. ‘’KONFEKSİYON ÜRÜNLERİNİN ARTMASIYLA BİRLİKTE ÖZEL DİKİME OLAN RAĞBET AZALDI’’ 1973’den bu yana Kızılay- Öztuğ çarşısında yaşanan değişimleri aktaran Akyüz, 1970’ler ve 80’lerde çarşımız oldukça canlıydı. O yıllarda tekstilde yeni dikim vardı şimdi ürünlere şöyle bir bakıyorum hepsi konfeksiyon ürünü. Konfeksiyon ürünlerinin artmasıyla birlikte özel dikime olan rağbet azaldı. Gömlek alacaksınız diyelim 10 TL’ye de var 300 TL’ye de var bu anlamda alternatif çoğaldı. Şimdilerde dükkanımıza büyük beden arayan ya da istediği şey üzerine tam olarak olmayan müşteriler geliyor, ölçüsüne göre dikim yapıyoruz. Tabii eski kemikleşmiş müşterilerimiz bize devamlı geliyor. Eskiden TBMM’den  ve sanatçılardan müşterim oldukça çoktu şimdi çok nadir. Çünkü alternatif çoğaldı artık her tarafta terzi var, özel dikim yapan yerler var’’ dedi ‘’BİRKAÇ SENE SONRA KİLİDİ VURUP KAPATACAĞIZ’’ Yaklaşık 15 senedir çırak yetişmiyor diyen Akyüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu saatten sonra çırak yetişmez. Çünkü eğitim sistemi çıraklık sistemini de etkiliyor. Yeni eğitim sisteminde çırak yetiştirmeniz  biraz zor. 15-16 yaşına gelen çocuğa meslek öğretemezsin. 8 yıllık eğitim çırak yetiştirmeye uygun bir sistemdi. Ağaç yaşken eğilir atasözü gibi bu tarz mesleki bilgiler olabildiğince erken öğretilir. Bu mesleği, bu sanatı bırakabileceğim kimse yok ne yazık ki birkaç sene sonra kilidi vurup kapatacağız. Bu yaştan sonra Allah bize sağlık, sıhhat, huzur versin gerisi de önemli değil’’ Akyüz: “Beğenmediğim bir işi müşteriye teslim etmem. Biz sanatımıza özen gösteriyoruz. Hazır aldığın ürünün ya bedeninde ya da yakasında sorun çıkabiliyor. Her şey istediğin gibi olmayabiliyor. Hazır gömlek olup da bize yapılması için getirilen birçok ürün bulunuyor. Sipariş gömleğin yakasını, bedenini, kollarını kendine göre ayarlayabiliyorsun. Güçlü Anadolu Gazetesi okurlarına mesajını ileten gömlek dikim ustası Mehmet Ali Akyüz, ‘’Yeni yıla girmiş buluyoruz.2020 yılında herkese sağlık, mutluluk ve huzur diliyorum. Zevkine düşkün olan sipariş gömlek diktirir. Ondan dolayı zevkine düşkün olan herkesi buraya bekliyoruz.’’ dedi AKPINAR:KENDİ YAĞIMIZDA KAVRULUYORUZ Akyüz gömlekte çalışan Kayyum Akpınar ise,  1973 yılından bu yana Mehmet Ali Akyüz ile birlikte çalıştıklarını söyleyerek ‘’Çocukluğumuz burada geçti. Zamanla dükkanı ikimiz devr aldık. İşimizi layığıyla yapmaya özen gösteriyoruz. Dayı- yeğen olmamızın avantajlarını yaşıyoruz. Kendi işimizi yapmaktan dolayı oldukça mutluyuz. İş yoğunluğumuz eskisi kadar olmasa da tatmin edici. Boş kalmıyoruz fakat dediğim gibi aşırı bir yoğunluk da yok durgunlukta yok. Kendi yağımızda kavruluyoruz.  Mesleğimiz unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında. Mehmet Ali Akyüzü’nde dediği gibi bizden sonra bu işi yapacak olan neslli bulmak biraz zor. Bakırcılık, kalaycılık mesleği zamanla nasıl unutulmaya başladıysa bizimki de böyle olacak. ‘’ESKİDEN BİR DAYANIŞMA VARDI’’ Kayyum Akpınar:  Eskisi gibi esnaflar arasında dayanışma olduğuna inanmıyorum. Eskiden herhangi bir esnafın bir yakını vefat ettiğinde dernek olarak toparlanıp ziyaret edilirdi. Aynı mesleğimiz gibi bu kültürümüzde yok olmaya başladı. ''GENÇLER İŞ BEĞENMEMEZLİK YAPMASIN'' Son olarak gençlere ve gazetemiz okurlarına seslenen Akpınar, ‘’Özellikle gençlerimize seslenmek istiyorum. İş beğenmemezlik yapmasın.. Bir ustanın yanına gidip mesleğin ayrıntılarını ve püf noktalarını öğrenebilirler. İleride meslek kaybolmaya başladığında bunu yapacak kimse bulunamadığı için değeri daha çok bilinir, kıymetlenir. Bunun haricinde küçük esnafların korunması gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda cüzi miktarda vergi alınabilir.  Ayakta kalabilmemiz için bu tarz düzenlemelere gidilebilir’’ dedi. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)  

Editör: TE Bilisim