Bozoğlu: Madencilik tasarısı çok büyük hata TMMOB’a bağlı Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO), Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) gerçekleştirilen “12. Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresi”nde çevre sorunlarını masaya yatırdı. Kongrede konuşan ÇMO Genel Başkanı Baran Bozoğlu, bütün madencilik faaliyetlerini, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinden fiilen muaf tutacak olan yeni torba yasa tasarısına dikkati çekti. Bozoğlu, “Çok büyük bir hata. Bu tasarı hem mesleki alanımızı tahrip ediyor hem meslektaşlarımızın istihdam koşullarını azaltıyor hem de doğayı ciddi risk altına sokuyor. Bu yanlış, Meclis’ten bir an önce dönmeli” dedi. Bozoğlu, “Bir gün bu ülkenin musluklarından da temiz su akacak. Daha temiz havada yaşama şansımız olacak. Doğamızı, havamızı, toprağımızı koruyacağız. Bilim insanlarının emekleri ve sizlerin desteği ile başaracağız” diye konuştu. TÜBİTAK, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Çankaya Belediyesi’nin desteklediği kongre, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapıldı. 12. bilimsel kongre, ÇMO ve ODTÜ Çevre Mühendisliği bölümü işbirliğinde gerçekleştirildi. Kongreye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Cumali Kınacı, İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, TMMOB Başkanı Emin Koramaz, ODTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meliha Altunışık ile ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kahraman Ünlü de katıldı. OTOMATİKMAN “ÇED OLUMLU” KARARI Kongrede konuşan ÇMO Genel Başkanı Bozoğlu, yeni torba yasa tasarısının, bütün madencilik faaliyetlerini ÇED sürecinden fiilen muaf tutacağını açıkladı. Bozoğlu, ÇED sürecinin 3 ayda tamamlanamaması durumunda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bilim dışı bir şekilde otomatikman ÇED olumlu kararı vermek durumunda kalacağını söyledi. Bozoğlu, “Ortada belki bir ÇED raporu, halkın katılımı toplantısı, herhangi bir bilimsel çalışma, kurumların görüşleri olmayacak ama otomatikman ÇED olumlu kararı olacak. Bu çok büyük bir hata. Bu tasarı hem mesleki alanımızı tahrip ediyor hem meslektaşlarımızın istihdam koşullarını azaltıyor hem de doğayı ciddi risk altına sokuyor. Bu yanlış, Meclis’ten bir an önce dönmeli” dedi. “UMUTSUZ OLMAMAK GEREK” Bozoğlu, şunları kaydetti: “Derelerimiz bugün kirli akıyor. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde başkentimizin toprağından tehlikeli atıklar çıkıyor. Ülkemize sökülmek için getirilen gemiler atıklarını toprağımıza bırakıyor. Çevre mevzuatımız her geçen gün tahrip edilmeye çalışılıyor. Ancak Düzce’de, Iğdır’da, Ankara’nın hastane bölgesi olan Sıhhiye’de 297 gün boyunca kirli hava solurken bile umutsuz olmamak gerek. Bizler bu ülkenin bu sorunlarına çözüm üretmesi gereken insanlarız. Bunu başaracağımızdan hiçbir şüphem yok. Elbette bir gün bu ülkenin musluklarından da temiz su akacak. Hepimiz içme suyu anlamında damacana suya muhtaç kalmayacağız. Daha temiz havada yaşama şansımız olacak.” “TOPRAK BAZEN AŞK BAZEN DE VATANDIR” Konuşmasını yaparken sahneye sanatçı Nurdan Taş’ın doğa temalı heykeli ile çıkan Bozoğlu, şöyle konuştu: “Heykelde alt tarafta kirlenmiş bir toprak var ve üzerinde hiçbir canlı yok. Ortada ise temizliği anlatan su var. Üstte de tertemiz bir toprak ve üzerinde canlı yaşamı var. Bu ülkenin topraklarının böyle temiz olması için çaba harcayacağız. Toprak, Nazım’ın şiirlerinde bazen aşk bazen de vatandır. Ama biliyorsunuz ki Aşık Veysel’in şiirlerinde de karnını kazma ile yardığımız, yüzünü tırnak ile el ile parçalayıp yırttığımız ama buna rağmen bizi sürekli gül ile karşılayan ve bağrına basandır. Topraklarımıza sahip çıkacağız. Doğamızı, havamızı, toprağımızı korumak konusundaki sorumluluklarımızın farkındayız. Bilim insanlarının emekleri ve sizlerin desteği ile mutlaka başaracağız.” (Mesut KETE)
Editör: TE Bilisim