Rize’de Kültür Bakanlığı Çorap Örücülüğü Kültür Sanatçısı olarak görev yapan Reyhani Bozkurt gazetemize bin yıllık geleneğin ürünü olan Hemşin çoraplarını anlattı. Bozkurt, Halk Eğitim Merkezlerinde el sanatlarının bir şekilde öğretildiğini belirterek, geleneksel el sanatlarımızın unutulmaması için daha geniş kitlelere ulaşılması gerektiğini ifade etti. Rize’nin özellikle Hemşin ve Çamlıhemşin İlçelerine özgü olan Hemşin çorabının ana malzemesini koyunyünü oluşturuyor. Farklı boyut ve desenlerle üretilen çorapların motifleri için esin kaynağı ise doğa. Kullanılan motife göre çoraplara isim veriliyorken; kiraz çiçeği, çay yolu, Kibele, çiçek bahçesi, kırmızı lale, koçiboynuzu, bahçeli, papatya, yarım gelin yanağı en çok verilen isimler arasında yer alıyor. “30 YILDAN BU YANA USTA ÖĞRETİCİYİM” Kültür Bakanlığı Çorap Örücülüğü Kültür Sanatçısı olduğunu ifade eden Reyhani Bozkurt, Rize’nin Hemşin ilçesinde doğduğunu ifade ederek çorap örmeye nasıl başladığını şu sözlerle anlattı: “Çorap örmeye çok küçük yaşlarda başladım. Başlamam ise komşumuz sayesinde oldu. Komşumuz çok güzel çoraplar örüyordu, bana da öğretir misin deyince sağ olsun bana öğretti. Fakat yıllarca hobi olarak yaptım. 3 yıldan bu yana Kültür Bakanlığı sanatçısı olarak bu işe başlamam ile çorapla olan serüvenim daha başka boyutlara taşındı. Kültür Bakanlığı sanatçısı olarak başlamamın nedeni de Hemşin çoraplarını yaşatmak, başkalarına öğretmek ve onların da başkalarına öğretmelerini sağlamak içindi. Şunu da eklemek gerekir ki Halk Eğitim Merkezlerinde 30 yıldan bu yana usta öğretici olarak çalışıyorum.” “ESKİSİ KADAR POPÜLER DEĞİL” Hemşin çoraplarına coğrafi işaret almak için girişimlerde bulunduklarını ve cevap beklediklerini belirten Bozkurt, “Bir çift Hemşin çorabını genelde 4-5 günde bitirebiliyorum. Eğer ki örneği zorsa ve meşakkatli bir örnekse tabi daha uzun sürebiliyor. Çorabı 5 şişle örüyorum. Örmeye önce ucundan başlanıyor, sonrasında topuğa doğu devam ediliyor. En son ise çorabın uzunlu ne kadar olsun isteniyorsa o uzunlukta çorabı bitiriyorsun” dedi. Bozkurt sözlerini şöyle sürdürdü: “Hemşin çorapları önceden çok daha popülerdi, şimdi o popülerliğini az da olsa yitirmiş diyebiliriz. Ama hala Hemşinliler memleketlerine geldikleri zaman Hemşin çorabını eteğinin altına, pantolonunun üstüne, botunun üstüne giyer muhakkak. Bu şekilde dağına, yaylasına, festivaline, kına gecelerine, horon oynamaya gider. Esasında bu bir aidiyet duygusudur ve böylelikle kültür yaşatılmaya çalışılır.” “HAKİKİ YÜN İP KULLANIYORUZ” Çoraplarında hakiki doğal yün ip kullandıklarını ifade eden Bozkurt, “Bundan dolayı da Hemşin çorapları kışın sıcak, yazın serin tutar, aynı zamanda da anti bakteriyeldir. Birde şöyle bir detay var ki insan vücudundaki enerjiyi toprağa verir, yani rahatlatıcı özelliği de vardır” dedi. “Eskiden çorapların tamamı yünden yapılıyorken günümüzde fabrikasyon ürünler de kullanılmaya başlandı” diyen Bozkurt, “Yün iplerde de birçok marka var piyasada. Biz ise 2 katlı ipleri tercih ediyoruz. Motifli çoraplarda da renkli ipler kullanıyoruz” ifadelerini kullandı. “YENİ NESLE EL SANATLARIMIZ ÖĞRETİLMELİ” Bozkurt, “Yeni neslin ne yazık ki kültürümüze sahip çıktığını söylemek biraz zor” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin benim 2 tane kızım var, kızlarım bana anne 5 şişle çorap örmekten sıkılmıyor musun diyorlar. Birçok genç, geleneksel el sanatlarımız için bu şekilde düşünüyor. Bunu aşmak için de yeni nesle kültürümüzü benimsetmenin, öğretmenin yollarını aramak durumundayız. Çünkü bir süre sonra el sanatlarımızın birçoğu unutulacak ve hatırlanmayacak hale gelecek. Fakat yüz yıllar dahi geçse el sanatlarımızı yeni nesillere öğretecek birilerinin olması gerekiyor. 18-25 yaş arasındaki gençlere çeşitli destekleyici projelerle özellikle unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarımız öğretilmeli. Gençler bir hobi olarak el sanatları olarak ilgilenmeyi istemiyor olabilirler. Fakat bir projeye dahil olurlarsa eminim daha çok sevecekler ve öğrenmek isteyeceklerdir. Sonrasında da gelecek nesillere iyi ki öğrenmişim diyerek öğretecekler.” “DEVLET YETKİLİLERİNE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR” Bozkurt, unutulmaya yüz tutan el sanatlarına ilişkin sözlerine şöyle devam etti: “30 yıllık usta öğreticiyim ve Halk Eğitim Merkezleri bünyesinde Hemşin çorabının bütün inceliklerini öğretiyorum. Kursiyerlerimiz arasında gençler de oluyor, 60-70 yaşlarında insanlar da oluyor. Halk Eğitim Merkezlerinde bir şekilde öğretiliyor ama bu el sanatının unutulmaması için bizim daha geniş kitlelere ulaşmamız gerekiyor. Bu noktada Kültür Bakanlığı yetkililerine benim önerim gençlere okullarında teknoloji, tasarım gibi derslerinde performans ödevleri olarak kendi yörelerinin unutulmaya yüz tutmuş sanatlarını öğretmelerini sağlayacak girişimlerde bulunmalarıdır. İnternetten bularak, kopyala-yapıştır ödevler vererek ne yazık ki eğitim-öğretim sağlanamaz. Elle tutulur, gözle görülür ödevler verilmeli ki hem gençler kendilerini yetiştirebilsinler hem de kendi kültürlerini ileriki nesillere aktarabilsinler.” “ÇORAPLAR 30 LİRADAN BAŞLIYOR” Rize dışında da Hemşin çoraplarına ilgi olduğunu ifade eden Bozkurt, “Örneğin Rize’ye gelen bir turist Hemşin çorabını gördüğünde bu kesinlikle benim şark köşemde olmalı diyerek satın alabiliyor. Yani Hemşin çoraplarına sadece Rizelilerin değil, Anadolu kültürüne önem veren, el sanatlarına önem veren herkesin ilgisini olduğunu söylemek mümkün” dedi. Çorapların fiyatlarına ilişkin de bilgi veren Bozkurt, patiklerin en az 25 liraya satıldığını belirtti. Çorapların ise 30 liradan başladığını, motifine ve uzunluğuna göre 150 liralara kadar satıldığını ifade etti. Bazı motiflerin çok zor olduğunu ve kişiyi günlerce uğraştırabildiğini ifade eden Bozkurt, “Hatta 20 güne kadar bile bittiği olabiliyor. Emek ve işçilik ne kadar artarsa fiyat da o kadar artıyor. Bundan dolayı da fiyatlar değişkenlik gösteriyor” dedi. Son olarak Rize’nin birçok el sanatının olduğunu ifade eden Bozkurt, “Sadece Hemşin çorabımız değil, unutulmaya yüz tutmuş bütün el sanatlarımız için bakanlıklardan, yetkililerden destek bekliyoruz” dedi. (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim