Asıl adı Hatice Saadet Baraner olan gazeteci ve yazar Suat Derviş, sadece bu sıfatlarla anılamayacak derinlikte ve donanımda bir isim. İnsana duyduğu saygının ve inandığı mücadelenin de getirdiği bir duruştan olacak ki, bir toplantıda siyaset insanı, yazar ve çevirmen olan Reşat Fuat Baraner’in karısı olarak tanıtıldığında, hemen ayağa kalkıp, “Ben yazar Suat Derviş’im, kimsenin karışı olarak yad edilemem” diyerek, günümüzde ne yazık ki halen egemen olan eril dünyaya karşı koyulması gereken tavrı sergilemekten bir an olsun çekinmemiş.

Henüz 16 yaşındayken, komşuları Nazım Hikmet’in, Suat Derviş’in çalışma masasında bulduğu şiirini kendisinden izinsiz bir şekilde Alemdar Gazetesi’ne yollamasına her ne kadar ilk başta kızsa da, “Hezeyan” adlı şiirinin basılması ve akabinde aldığı övgülerden de güç alarak, artık yazılarını kendisi gönderecektir dergilere, gazetelere. Derviş bir süre Alemdar Gazetesinde yazmış, sonrasında başka bir gazetede, bir kadın sayfası hazırlayıp, kadın yazarlar için de örnek olmuş.

Zaman içerisinde şair Nazım Hikmet’le dostluklarının tek taraflı bir aşka dönüştüğü, hatta Nazım Hikmet’in “Gölgesi” şiirini Suat Derviş’e yazdığı söylenir. Tam da Hikmet’in “Ağlasa da gizliyor gözlerinin yaşını, bir kere eğemedim bu kadının başını” dizelerindeki gibidir Derviş, ne ile karşılaşırsa karşılaşsın asla boyun eğmeyip, mücadelesinden vazgeçmeyen bir kadın yazar olarak yaşamının son anına kadar üretmeye devam etmiş.

Babasının ölümünden sonra okulunu bırakıp, Almanya’dan Türkiye’ye döndüğünde, Babıali’de başarılı muhabirler arasına adını yazdırmıştır artık Suat Derviş.

Bir yandan da roman yazmaktan vazgeçmeyen Derviş’in romanlarında çoğunlukla kadınların toplumsal konumu ve özgürlük mücadeleleri karşımıza çıkar. Toplumcu gerçekçi bir edebiyat anlaşıyla yazan bir yazardır Suat Derviş.

Ne yazık ki halen eril olan dünyaya, yıllar önce, kimsenin karısı, kimsenin herhangi bir şeyi olmaksızın, kendi adıyla, yaptıklarıyla, mücadelesiyle, inandıklarıyla, hayata cesurca adını yazdıran Suat Derviş’in mücadelesinin tüm insanlara örnek olmasını dilerim. Umarım ki hepimiz varolma mücadelesi içerisindeyken, hayal ettiğimiz ve inşaa etmeye çalıştığımız dünyada, başkalarının isimlerinin altında kalmayı reddedip, emeklerimize, hayallerimize daha da sıkı tutunup, içinde bulunduğumuz dünyayı daha da güzelleştirebiliriz.

Bizden sonra gelen nesillere, eril dünyanın çirkinliklerinden arındırılmış bir dünya bırakabilme umuduyla... 

Editör: TE Bilisim