Beypazarı’nın asırlık lezzeti 80 katlı ev baklavası için bayram mesaisi başladı. Başkent Ankara’nın adeta gastro-turizm temsili olan Beypazarı lezzetlerinin satışını yapan Safiye Özben, Kurban bayramı öncesinde baklavamıza  beklediğimizden çok talep var bu bayramda siparişleri almaya başladık, kısıtlamalardan ve içinden geçtiğimiz bu zor günler sonrasında bayram mesaisi yüzümüzü güldürdü’’ ifadesini kullandı.

Kurban Bayramı yaklaşırken, vatandaşları bayram alış verişi, esnafı ise hazırlık telaşı sardı. Ankara’nın meşhur lezzetlerinden biri olan seksen katlı Beypazarı baklavasına  ise bu yıl ilgi büyük.. Ankara Etimesgut’ta Has Beypazarı Yöresel Ürünlerinin işletmecisi Safiye Özben, Beypazarı’nın 80 katlı geleneksel baklavası için siparişler günler öncesinden tamamlandı. Çevre illerden bile sipariş için arayanlar oluyor’’ ifadesini kullandı.

Beypazarı yöresel ürünlerini Ankara Etimesgut’ta vatandaşlarla buluşturan işletmeci Safiye Özben aslen Beypazarılı olduğunu aktararak, “Etimesgut ilçesinde Has Beypazarı Yöresel Ürünleri işletmemizi açana kadar  Beypazarı’nda  yaşıyordum simdi yine de  haftada bir gelip gidiyorum. Tüm çeşitlerimiz Beypazarı’ndan geliyor imalathanemiz orada.. İşletmeyi kurma fikri eşimle ortak kararımız oldu.. İnsanlar her hafta sonu Beypazarımıza geliyor biz de Beypazarı yöresel ürünlerini   müşterilerimizin ayağına götürelim diye düşündük ve pandemi dönemi büyük bir cesaretle Has Beypazarı Yöresel ürünleri adlı dükkanımızı açtık’’ ifadesini kullandı.

 Amaçlarının Beypazarı’nı  ve lezzetlerini daha fazla kişiye tanıtmak olduğunu aktaran Özben, sözlerini şöyle sürdürdü:

  “Pandemi, çoğu insanı- esnafı olduğu gibi bizi de olumsuz etkiledi.. Henüz yeni bir işletme olmamıza rağmen pes etmedik ve yolumuza devam ettik. Satışını gerçekleştirdiğimiz ürünler sadece Beypazarı ile sınırlı kalsın istemedik şimdi bayram sonrası Beypazarı ve Karadeniz lezzetlerini birleştireceğiz.. Bayram sonu ilk hafta Karadeniz şarküterimizde kurulmuş olacak. Yayladan gelen en doğal katkısız tereyağı, peynir bal ve daha birçok Karadeniz ürünü yer alacak”

"BEYPAZARI HALKI OLDUKÇA MİSAFİRPERVERDİR"

"Beypazarı'nı Beypazarı yapan ise kuşkusuz ki kültürü, yöresel lezzetleri eski evleridir diyen Özben, “Yapılan inceleme ve araştırmalara göre Hitit, Frig, Galat, Roma ve Bizanslıların gelip geçtiği ve hüküm sürdükleri görülmektedir. Mağaralar, antik buluntular, kaleler ve höyükler de yerleşimin eskiliğini ispat etmektedir.  İlk adı Laginia ( Kaya Doruğu Ülkesi) anlamına gelen olan Beypazarı, sık sık göç eden Türkmen boylarına yurt olmuştur. Beypazarı´nı ziyaret edenler şehrin tüm güzelliklerini bir arada görebildikleri Hıdırlık Tepesine mutlaka uğramalı. Böylece tarihi konakların ve doğal güzelliklerin ön plana çıktığı şehir dokusunu tüm ayrıntılarıyla seyredebilirsiniz. Beypazarı halkı da  oldukça sıcakkanlı misafirperver ve ikramı oldukça sever. Mesela gezen herkese her dükkândan baklava, kuru ve çeşitli yöresel lezzetlerimiz ikram edilir.. Turistlik tarihi bir yerdir Beypazarı beylerin bazarıdır” açıklamasında bulundu.

“TURİSTLER BEYPAZARI BAKLAVAMIZ İÇİN ADETE SIRAYA GİRİYOR”

En özel lezzetlerimiz Beypazarı yaprak sarmamız, 80 katlı baklavamız güvecimiz ve vazgeçilmez Beypazarı kurumuzdur ifadesini kullanan Özben, Türkiye’nin dört bir yanından gelen turistler usta ellerde özenle hazırlanan ev baklavasının tadına bakabilmek için sıraya giriyor. Havucunu demeye gerek bile yok en lezzetli kum havucunun birinci yetiştiricidir Beypazarı kısaca lezzetleri saymakla bitmiyor” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Kurban bayramı öncesinde baklavamıza  beklediğimizden çok talep var bu bayramda siparişleri almaya başladık.. Beypazarı yöresel ürünleri satışını yapan bir işletme olarak herkesi bekliyor ve bu lezzetleri tatmalarını istiyoruz.”

 Beypazarı Belediyesi’nin sitesinde yer alan bilgilere göre 1638’de Beypazarı ziyaretinin yer aldığı ünlü “Evliya Çelebi Seyahatnamesi”nden bir özet:

“İlk Fatihi Kütahya beylerinden Germiyanoğlu Yakup Şah’ın veziri Dinar Hezar’dır. Haftada bir gün güzel süslü bir Pazar kurulup, bütün kıymetli eşyalar bulunur. Halkın uğraşları tiftik keçisi olduğundan, pazarında sof çok satılır. Müşterisi vardır. Senede bin kantar sof ipliği satılır. Pazarına her hafta etraf köylerinden on bin insan toplanır.

Aşağıda şehir iki geniş dere içinde olup 20 mahalle 41 mihraptır. Çarşı içindeki cami (Paşa Camii) güzeldir. Hepsi 3060 tane iki katlı evleri vardır. Talebe bilginleri çoktur. 70 adet çocuk mektebi vardır. Çocukları gayet temiz ve olgun olup, 700’ün üzerinde hafızı vardır. Bir Şeyhülislamı var ki, bütün bilginler onunla ilmi tartışmaya girmekten acizdirler. Halkının çoğu bilginlerdir. Hepsi renk renk sof giyerler. Türk şehri olduğundan halkı Oğuz taifesidir.

Yedi tane hanı vardır. Hamamları, 600 dükkanı vardır. Çarşıda kasaplar hali içinden akan dere kenarında hafta pazarı olur. Halkı garibsever ve cömert kişilerdir. Kadınları gayet edepli ve akıllı olurlar.

Bağ ve bahçesi çoktur. Bostanlarından bir çeşit kavun olur ki lezzetinden adamın damağı yarılır. Bir çeşit yeşil armudu olup, yuvarlak olduğu gibi dördü beşi de bir okka gelir. Gayet hoş ve suludur. İstanbul’a nice bin kutu armudu pamuklar içinde hediye gider. Bu armudun eşini acem diyarından başka yerde görmedim.Velhasıl etrafı geniş, eşyası ucuz ünlü bir şehirdir.”

(Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)

Editör: TE Bilisim