Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası, Ulus’ta, şeker pancarı üretim ve tüketimine teşvik etmek ve doğru şekere yönlendirmek amacıyla Ulus’ta basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen toplantıda, katılımcılara şeker pancarından yapılan tatlı ikram edildi. Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, Fransa, İngiltere gibi ülkelerin nişasta bazlı şeker üretimini yasakladığını hatırlatarak, ‘’ Sağlığımız için pancar şekerinden üretilen ürünlerin dışında evlerimize ne idüğü belirsiz şekerli ürünleri sokmayalım’’ dedi. 33 FABRİKA PANCAR ŞEKERİ ÜRETİYOR Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, son dönemde pancar şekerine karşı oluşturulmaya çalışılan karalama kampanyasından bahsederek, ‘’Bugün, Türkiye ekonomisine 3 milyar dolara yakın katma değer sağlayan, besicisinden nakliyecisine milyonlarca insanımıza istihdam alanı açan, aş olan, iş olan 25’i kamuya ait, 8’i özel sektörde toplam 33 fabrikanın el emeği göz nuru olarak işlediği ve sofralarımıza kadar ulaştırdığı pancar şekeri üzerinde son günlerde oluşturulmaya çalışılan karalama kampanyasını bertaraf etmek ve sizlerin huzurlarınızda neyin zararlı neyin zararsız olduğunu tüm kamuoyuyla paylaşmak için buradayız’’ ifadelerini kullandı. Gök, sözlerini şöyle sürdürdü, ‘’Her şeyden önce şeker pancarı bu ülkenin tarihidir, kültürüdür, geleceğidir; şeker pancarı milli bir davadır! Şeker pancarı, sosyal ve kültürel bir değerdir. Ulusal varlığımızdır. Şeker pancarı; şeker, et, süt, süt ürünleri, yağ, un demektir. Hayvancılığımız için kaba yem, sanayimiz için hammaddedir.’’ ŞEKER PANCARI KONUSUNDA TEŞVİKLER YETERSİZ ‘’Öncelikle 3 milyar dolara yakın katma değeri olan bu sektörün, mutlaka ve mutlaka bir milli duruş göstermesi gerekiyor. Bütün dünyada, bütün devletlerin bir tarım politikası var. Ama şeker pancarı konusunda, Türkiye’de bir eksiklik var. Şeker pancarı bir sanayi tesisinde bir ürün olarak yetişiyor ama bitki olarak tarım bitkisi. Şimdiye kadar, tarım bitkisi olarak, Tarım Bakanlığımızın verdiği teşviklerden yararlanamaması nedenleri ile baktığımızda bunu tespit ettik. Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri, pancarı bizden 14 kat daha fazla bir şekilde teşvik ediyor. Biz onlardan eksik kalıyoruz. Biz onlardan çok daha az teşviklerle ürettiğimiz için, daha az ürün çıkıyor ve şeker fabrikaları sorgulanıyor. Bu problemlerin çözülüp, daha sonra faaliyetler ile ilgili gerçek rakamları ortaya koymamız gerekiyor. Birinci derdimiz bu’’ ‘’TABİAT İLE İNSAN UYUMLUDUR’’ Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, sağlığa zarar mısır şurubu, yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar ve glikoz şurubu gibi ürünlerin sağlığa zararlarından bahsederek, ‘’İnsan olarak hepimiz tabiatın bir parçasıyız. Meyveler, kısacası topraktan çıkan her şey, tabiatın bir parçasıdır. Tabiatta var olan doğal gıdaların tümü insan doğasıyla birebir uyumludur ve bu gıdalarda bulunan maddelerin insan vücudu için önemli etkileri vardır. Ancak, tabiattan gelen doğal gıdalar dıştan müdahale ile başka bir şekle dönüştürülürse işte o zaman insana adeta zehir etkisi yapmaktadır. Başka bir anlatımla ifade edecek olursak; Annelerimiz meyveleri kaynattığında ondan pekmez, reçel yaparlardı. Hiçbir kimyasal işleme gerek duymazlardı. Oysa hayatımızın hemen her alanına sinsice giren ve sağlığımıza olumsuz etki eden mısır şurubu, yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar, ya da glikoz şurubu tamamen mısırın kimyasal işleme maruz bırakılmasıyla ortaya çıkmaktadır. Açıkça doğallığına müdahale edilmektedir’’ şeklinde konuştu. ‘’BİR GOFRETTEN NE OLACAK DEMEYİN’’ Aileleri, çocuklarının katkı maddeli tatlı gıdalardan uzak durmaları gerektiği konusundan uyaran Şeker-İş Genel Başkanı Gök, ‘’Şekerlemelerde, şekerli un ve unlu ürünlerde, 5-10 liraya satılan geleneksel tatlılarda, dondurmadan, helvaya, reçele, kolalı, gazlı içeceklere kadar hemen hemen bu katkı maddeleri kullanılmaktadır. Buradan bütün annelere, babalara sesleniyorum. Çocuklarınızı ne kadar sevdiğinizi biliyorum. Bir anne için, bir baba için önce evladının sağlığı gelir. Size buradan tavsiyede bulunmak istiyorum; Ne olur, çocuklarınıza nişasta bazlı şeker içeren, glikoz şurubu katkılı ürünleri yedirmeyin. Bir kutu koladan, ya da gofretten ne olacak? demeyin. Eğer şeker tüketecekseniz şeker pancarından üretilen doğal şekeri tüketin’’ diye konuştu. İHTİYAÇTAN FAZLA GLİKOZ ŞURUBU ÜRETİLİYOR Gök, Türkiye’nin şeker ve türevleri ihtiyacının 100-110 bin ton olduğunu ama buna rağmen bu rakamın 4 katı büyüklükte bir üretim ağı olduğunu kaydederek, ‘’Bundan 17 yıl önce yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar, 450-500 bin ton civarında, Türkiye’de gıda sektörüne girmeye başladı. Bunun denetimi kesinlikle yapılamıyor. Türkiye’nin glikoz ihtiyacı 100-110 bin ton civarında iken, Türkiye’deki üretim miktarı 450-500 bin ton civarında. Bu glikozun sağlık açısından zararlı olduğunu herkes söylüyor ve konuşuyor. Pancarı kaynattığınızda, içindeki şeker tadını anlayacaksın. Bunu birçok meyvede görebilirsiniz ama mısır da görmezsiniz. Eğer mısır enzim ve kimyasallarla müdahale edilmezse asla tatlandırıcı bir tat veremez. Bunun için mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerin insan sağlığı için zararları çok fazla. Bu dünyada tartışılmaya devam ediliyor. Kanser hastalığının sebebi olduğu söyleniyor’’ dedi. ‘’AVRUPA VE ABD HALKINI BİLİNÇLENDİRİYOR’’ Avrupa ve ABD gibi ülkelerin, doğal şeker tüketimi ve yapay şekerlerin zararları gibi konularda, kendi toplumlarına sürekli olarak bilinçlendirme çalışmaları yaptıklarını hatırlatan Genel Başkan Gök, ‘’Avrupa ve ABD, Nişasta Bazlı Şeker tüketilmemesi için halkını sürekli bilinçlendirirken, Türkiye’de ise NBŞ ile üretilen gıda maddeleri üzerindeki etiketlerde uyarı bulunmamaktadır. Hangi gıdada ne kadar NBŞ kullanıldığı belirtilmemektedir. Nasıl ki sigaraların üzerinde ‘Sigara sağlığa zararlıdır’ gibi etiket bulunuyorsa pancar şekeri dışında üretilen tüm ürünlerde bu uyarı etiketlerinin konulması sağlığımız açısından caydırıcı bir unsur olacaktır. Hükümetimizin de bu konuyu değerlendireceğini ümit ediyoruz’’ ifadelerini kaydetti. ‘’TÜKETTİĞİNİZ ÜRÜNLERİ SORGULAYIN’’ Kimyasal oranı yüksek ve doğal şeker barındırmayan ürünlerin, son dönemde artan hastalıklar konusunda birincil faktör olduğunu hatırlatan Genel Başkan Gök, ‘’Son olarak, tükettiğiniz ürünleri lütfen sorgulayın. Ambalajlarını okuyun. Çünkü şeker üretiminde söz sahibi ülke olan Fransa, Hollanda, İngiltere gibi ülkeler bile kendi çocuklarına nişasta bazlı şeker katkılı bu ürünleri yedirmiyor, hatta birçoğu yasaklamış. Niçin? Çünkü hastalıklar artmış.  Küçük yaştaki çocuklar çağın hastalığı Obezitenin pençesine düşmüş, depresyon, kanser, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon vakalarında artışlar yaşanmış’’ sözlerini vurguladı. ‘’GELECEĞİ PARLAK ÇOCUKLAR İÇİN EL ELE VERELİM’’ Pancar şekeri konusunda tüketimin artması gerektiğini ve ailelerin bilinçlenmesi konusunun üzerinde durulmasını ifade eden Gök, ‘’Biz ülkemizi, insanımızı, çocuklarımızı, çiftçimizi, şeker pancarı üreticisini, o fabrikalarda çalışan işçileri, tüm işçileri, emeklilerimizi seviyoruz. Geleceği parlak, sağlıklı, gürbüz çocuklar için, insanlarımız ve gençlerimiz için gelin hep birlikte el ele verelim. Ortak bir kampanyaya imza atalım. Sağlığımız için pancar şekerinden üretilen ürünlerin dışında evlerimize ne idüğü belirsiz şekerli ürünleri sokmayalım’’ uyarısında bulundu. Gök, sözlerini şöyle sürdürdü, ‘’Biz sağlığınızı önemsiyoruz. Sizler de ‘keşke’ dememek için çocuklarınızın sağlığını önemseyin. Sendikamız tarafından özenle hazırlanan elinizde tuttuğunuz broşürlerde bütün bu anlattığımız bilgileri bulacaksınız. Lütfen sağlığımız için bir dakika ayıralım ve bu broşürleri okumadan buruşturup atmayalım.’’ (Rozita Merve HAMİDİ)      

Editör: TE Bilisim