Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA), 1980’lerde Nikaragua’daki Marksist yönetime karşı desteklediği kontrgerillalar için hazırladığı “Gerilla Savaşı’nda Psikolojik Savaş Teknikleri ve Silahlı Propaganda Yöntemleri” kitabını kamuoyuna açtı. İran-Kontra ya da diğer adıyla Irangate, 1980’li yıllarda Washington yönetimini sıkıntıya sokan skandalın adıydı. Skandalın odağındaki isimlerin başında ise eski ABD Deniz Piyadesi Yarbayı Oliver North geliyordu. North, Reagan yönetiminde İran’a gizli, yasadışı silah satışı yapıp, elde edilen parayı da Kongre’nin incelemesini önlemek amacıyla geniş çaplı bir yasadışı organizasyonun çabalarıyla Nikaragua’da komünist Sandinistalara karşı savaşan kontrgerillalara aktarılmasına öncülük etmişti. Yasadışı yapılıyordu çünkü Sandinistalara karşı savaşan kontrgerillalara yardım, insan hakları ihlallerinden dolayı yasaktı. Olayın ortaya çıkması üzerine North yargılanmış ve 1989’da ABD fonlarını yasadışı yollarla aktarmaktan suçlu bunulup mahkûm edilmişti. North, daha sonra Kongre’de ifade vererek dokunulmazlık kazanmış ve hakkındaki ceza da kaldırılmıştı. Aslında CIA’nın Marksist gruplara karşı oluşturulan silahlı gruplara mali kaynak yaratmak için bunları uyuşturucu üretimine teşvik etme operasyonları ta Vietnam’a uzanıyor.  CIA, “Altın Üçgen” denilen Güneydoğu Asya bölgesinde desteklediği paramiliter güçlere de aynı yöntemi uygulamıştı. Orta Amerika’daki operasyonlar bu deneyimden süzülerek hayata geçecekti. Ancak uyuşturucunun üretimi yetmiyordu. Bunun ABD pazarına ulaştırılması da önemliydi. Bunun için bir paravan lojistik-tedarik zincirine ihtiyaç vardı. “American Made” ya da şu sıra Netfilx’te gösterildiği adıyla “Barry Seal: Kaçakçı” filmini kısaca özetleyim: Filmin yönetmenliğini Doug Liman üstlenirken, başrollerinde ise Tom Cruise, Domhnall Gleeson ve Jesse Plemons yer alıyor. Olay, Pilot Barry Seal'in 1978 ve 1986 yılları arasındaki gerçek hikâyeden uyarlama. Filmin kahramanı Barry Seal aslında özel bir havayolu şirketinde pilottur. Fena olmayan bir kazancın da sahibidir. Evli, çocukları vardır. Yaptığı ufacık “ek işlerle” kendini tatmin eden Seal’in karşısına bir anda aklının hayalinin alamayacağı bir fırsat çıkar. İşte her şey o anda başlar… CIA, ona bir havayolu şirketi kurdurur. Önce olay oldukça “masum”dur. Çift motorlu bir jet ile Orta Amerika’da Marksist gerillaların kamplarının fotosu çekilecektir. Ancak olaya bir anda Panama diktatörü Noriega ve son günlerde “Narcos” dizisinden tanınan Kolombiyalı uyuşturucu karteli Escobar dahil olur. Orta Amerika’ya silahlar giderken ABD’ye uyuşturucu olarak döner. Ancak İran-Kontra skandalının patlak vermesi akabinde Reagan başkanlığı bırakır. ABD’nin Latin Amerika siyaseti de değişir. Tabii bu değişimle birlikte ABD’nin gözdeleri Escobar ve Noriega’nın da sonu gelir. Bir de Pilot Barry Seal’in… “Ama ben savaş/espiyonaj filmi sevmem” demeyin. “Barry Seal: Kaçakçı” farklı bir filmi. Çok çetrefilli bir olay o kadar eğlenceli anlatılmaktadır ki filmden bir dakika gözünüzü ayıramayacaksınız.

Editör: TE Bilisim