Dünya Sağlık Örgütü'nün artık bir pandemi olarak kabul ettiği koronovirüs hastalığı (Covid-19) önlemek için bağışıklık sistemini güçlendirmek gerekiyor. Koronavirüsten korunmak için öncelikle bağışıklık sisteminin güçlü tutulması gerektiğini belirten Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Tuğçe Uğur,özellikle kefir ve yoğurtun bağışıklık sistemimiz için önemli bir yeri olduğunu belirterek “Günde bir su bardağı kadar kefir, bir su bardağı kadar yoğurt tüketmekte fayda var” çağrısında bulundu. Koronavirüs dünyada ve ülkemizde yayılmaya devam ederken virüsten korunma yolları da sıklıkla gündeme geliyor. Virüsle mücadele de sağlıklı ve dengeli beslenmede oldukça önemli bir yer kaplıyor. Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Tuğçe Uğur, Bağışıklık sisteminin doğru çalışması için günde 2,5 litre su tüketilmesi gerektiğinin önemine değindi. Coronavirüs’e karşı kronik rahatsızlıklara sahip bireylerin risk grubunda yer aldığını ifade eden Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Tuğçe Uğur, şunları dile getirdi: “ Corona virüsle mücadele ederken yüksek risk grupları elinden geldiğince daha da dikkatli olmalıdır. Özellikle  yüksek tansiyon, diyabet  hastalığının başlıca problemi obezitedir. Eğer siz obezite problemini ortadan kaldırmazsanız Coronavirüs’e yakalanma olasılığını da arttırmış oluyorsunuz. Çok düşük kalorili diyetlerin yapılmaması gerekiyor ama kişiye özel bir beslenme programı hazırlanıyorsa uygulamaya devam edilmelidir. Kan tahlillerine mutlaka bakılmalıdır. Zaten muayene öncesinde son 6 aya ait kan tahlillerini mutlaka görmek istiyorum. İçerisinde eksiklikler varsa, mesela D Vitamini, B12 eksikliği, Çinko eksikliği gibi, bunların takviyesinin yapılması gerekiyor. Ama eğer birey sağlıklıysa, dengeli ve yeterli besleniyorsa, çok fazla vitamin ve mineral desteğine ihtiyaç olmaz. “YARARLI YAĞ ASİTLERİ ÖNEMLİ” Diyetisyen Uğur: Yeterli ve dengeli beslenmekten kastım ise bütüncül yaklaşımdır. Kaliteli protein alımı, yeterli ve kompleks karbonhidratları alımı. Şeker gibi, tatlı gibi glikoz içeriği yüksek besinlerden ziyade, bulgur gibi, tahılı ekmekler, esmer ekmekler, karabuğday, yulaf gibi daha sağlıklı karbonhidrat seçenekleri var. Bunun yanı sıra da yararlı yağ asitleri önemlidir. Bunlar; zeytinyağı, badem, ceviz, kavrulmamış çiğ fındık, avokado şeklinde örneklendirilebilir. “A, C VE E VİTAMİNLERİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNDE BİR KALKAN OLUŞTURUYOR.” “Öğlen ya da akşam bir öğününüzde bir tabak sebze yemeği ve bir öğünde tüketilecek bir salata aslında yeterli sebze ihtiyacımızı karşılar. A, C ve E vitaminleri bağışıklık sisteminde bir kalkan oluşturuyor. Bunların da en güzel kaynakları aslında koyu yeşil yapraklı sebzeler, havuç ve karalâhana gibi sebzelerdir. Bunları yeterli vitamin ve mineral için öneriyorum. A Vitamini tüketimi solunum yolu hastalıklarında mucizevî bir etki yaratıyor. Yeterliden kastım da kişiden kişiye değişir. O yüzden beden ağırlığına göre veya bir uzmana danışarak hareket etmek gerekiyor. Bu süreçte C vitamininden de sıkça bahsediliyor ama C Vitamini vücutta depolanan bir vitamin değildir. Gün içerisinde alıyoruz ve idrar yoluyla fazlasını atıyoruz. O nedenle böyle kasalarca portakal tüketmenin bir anlamı yok. Bir gün için bir yumruk büyüklüğünde bir portakal tüketmemiz günlük C vitamini ihtiyacını karşılar.. C Vitamini de aslında sadece turunçgillerde yoktur. Yeşil yapraklı sebzelerde, kırmızı ya da yeşil biberde oldukça fazladır. O yüzden sadece portakal tüketmek yerine, sabah kahvaltısında veya öğlen yenecek yeşillikli bir salatadan da güzelce C Vitamini alabilirsiniz.” “TAKVİYE VİTAMİNLER BİLİNÇLİ OLARAK TÜKETİLMELİ” “Her gıdanın doğal yolla alınması taraftarı olan Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Tuğçe Uğur,  “Fakat katıldığım konferanslar, seminerler ve uzman hocalarla görüşmelerimde şöyle bir şey fark ettim: Bizden önceki nesillerin zamanında yediği portakaldaki C Vitamini ile şimdiki eş değer değil. Bazı ürünlerde hormon söz konusu olabildiği  için durum maalesef böyle. O nedenle gerçekten vitamin ve mineral yediğimiz besinlerde yeterli düzeyde olmuyor. Günümüz şehir insanları fazlaca radyasyona ve karbondioksit’e maruz kalıyoruz. Yani fazlaca Oksidatif Stres’e maruz kalıyoruz. Bu nedenle daha fazla vitamin ve mineral ihtiyacı artabiliyor. O nedenle dışarıdan takviye vitaminler zaman zaman yapılması gerekiyor. Bazı durumlarda faydalı olduğunu düşünüyorum ama her gün kullanımını uygun bulmuyorum. “ “MÜMKÜNSE EV YAPIMI YOĞURT TÜKETİMİNİ ÖNERİYORUM” Bağışıklık sisteminin doğru çalışması için günde 2,5 - 3 litre su tüketilmesi gerektiğinin önemine değinen Uğur, “Bunun haricince probiyotik, Omega3 kaynağı da bağışıklık sistemini güçlendirir. Soğan, sarımsak anti viral besinlerdir, mutlaka besinlerde yer verilmelidir. Yemeklerin içerisinde pişmiş bir şekilde veya salatalara katılabilir. Kefir ve yoğurt birer doğal probiyotik besinlerdir. Çok önemli bir bağışıklık güçlendiricidir. O yüzden günde bir su bardağı kadar kefir, bir su bardağı kadar yoğurt tüketmekte fayda var. Yoğurt konusunda da mümkünse ev yapımı yoğurt tüketimini öneriyorum. Ayrıca son dönemde işkembe, kelle paça gibi sakatat içerikli çorbaların coronavirüs’e karşı önemli besinler olduğu ifade edildi. Bu çorbaların coronavirüs tedavisinde ve korunma açısından hiçbir etkisi yoktur. Bağışıklık sistemine de faydası yoktur. Tam tersi birey kalp hastasıysa, yüksek kolesterolü varsa, obez bir bireyse tüketmemelidir çünkü doymuş yağ içeriği yüksektir. Doymuş yağ içeriği kötü kolesteroldür” dedi. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)
Editör: TE Bilisim