Çocuk istismarı medyanın verdiği rüzgarla zaman zaman ön plana çıkıyor. Konu hakkında net fikir sahibi olmadan herkes ahkam kesiyor. Soruşturma ve dava tamamlanmadan insanlara suç istinat ediliyor. Hukuk rüzgara göre yönetilemez. Gemi hava koşullarına göre hareket eder. Adalet hayatın olmazsa olmaz şartıdır.

İstanbul Sultanahmet’ten Eminönü'ne inerken çocuk mahkemeleri binası vardır. Osmanlı yadigarı mahkeme bizim bu konuya değer verdiğimizi gösterir. Aslında en başta aile ve çocuk mahkemelerini adliyelerin kasvetli havasından çıkarmak gerekli. Fiziksel koşulları ve atmosferi değiştirilmeli. Ara kademe; önleyici ve arabulucu benzeri örnekler ele alınmalı.

Toplumsal duyarlılık artırılmalı. Mahremiyet ve cinsellik eğitimi uzmanları tarafından verilmeli. Çocukların saf ve masum dünyası korunmalı. Akran zorbalığının ergenler arasında tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda. Arkadaşlarını dövüp, uçurumdan atıp intihar etti diyen örneklersiniz var. Duygusuz ve düşüncesiz beşerler var karşımızda.

Herkes öncelikle iğneyi kendine batırmalı. Herkesin hayatında adliye ve reality show programlarına konu olmamış yaşanmışlıklar var. Seyirci kaldığımız, görmemezlikten geldiğimiz olaylar ve hatıralar var.

Çocukluğumda bizim sokakta meydana gelen livata olayını hatırladıkça hayretler içinde kalırım. Nasıl olurda bu suç cezasız kalır ve olayın failleri bugüne kadar içimizde yaşar. Dün olduğu gibi bugünde bu olaylar devam ediyorsa tamamen toplumsal sessizliktendir. Bu sukutun bozulma zamanı gelmiştir.

Babası tır şoförü olan abisi Levent ile birlikte yaşayan Nuri diye bir çocuk vardı. Babası ve abisi onu bazen tek başına bırakırlardı. Önü havalimanı yoluna bakan terkedilmiş müstakil bir ev vardı. Murat, Fatih ve Hakkı diye üç çocuk (Ortaokul öğrencisi) bu Nuri'yi terk edilmiş eve götürüp livata uygulamışlar. Çocuğun annesi olsa kıyamet kopardı. Tam aksine mağdur edilen değil mağdur edenler korunmaya çalışıldı.

Yatık Emine misali Nuri bir başka boş eve götürülerek linç edilmek iştendi. Herkesin eline taş almasını (çocuklar arasında) sağlayan bir güruh oluştu. Sonra nedense Nuri bana saldırmak üzere bir boşluk bulmuştu. Şaşkınlıkla oradan kaçıp apartmanımıza sığındım. Babam rahmetli evdeymiş. Gelip o çocuğu bir güzel dövdü. Neden böyle bir olay gelişti bugünde düşünürüm. Herhalde çocuk aklınla olayın gelişimini kavrayamamıştım. Ama bazıları çocuk değil suçluydu ve toplum onları ayıplamıyordu.

Nuri'ye daha sonrada benzeri hadiseleri yaptıklarını biliyorduk. Hatta bir kez evine kimseyi almıyorlardı. Atilla denen bir arkadaş balkondan eve girmişti. Tır şoförü baba ve kardeşi olayın peşine hiç düşmediler.

Hakkı bir defa olaya karışmıştı. Belediyede çalışan abisi akıllı bir adamdı. Önü memleketine gönderdi. Kendisi de bir süre sonra oradan ayrıldı. Hakkı yaptığının kötülük olduğunu biliyordu. Murat mahallede kaldı, fakülteden atıldı sonra evlenip çocuk sahibi oldu. Şimdi biri onun oğluna livata yapsa acaba ne yapar. Fatih resim öğretmeni ve müdür yardımcısı oldu. Milliyet Çocuk değişimde resmi kapak olmuştu. Bir öğrenci velisi istismar şikayetine gelince ne dedi acaba. Ben de zamanında yaptım, olur böyle şeyler mı? Mahallenin büyükleri burnumuzun dibindeki karakol nasıl bu olaya sessiz kaldı.

İşin tuhaf tarafı mahallenin en yıpranmış apartmanı olarak Nuri'nin evi duruyor. Aslında tahliye edilmesi gereken iki katlı altı daireli bir apartman. Annemlere uğradığım zaman önünden geçerken hep haykırırım. Varsan birsen kadirsen Allah'ım bunun hesabını sor. Cenabı Hakkın durabilmesi için insanların üzerine düşeni yapması gerekiyor.

Askerlik yaparken uzun devrelerin birbirini şaka diye kampete (yer yatağına) bağlayıp   dudaktan örtüklerini, sivil hayatta arkadaşlık adına birbirlerinin makat bölgelerine parmak attıklarını biliyoruz.

Uzun dönem askerlik ilişkilerinin istismar ve cinsel ağırlıklı şakalar içerdiğini bilmeyen yoktur. Kaba-saba doğulu bir asker Muğlalı askeri kendi gözüyle eşcinsel görüp tecavüz edebiliyordu. Bu ilişkileri yaşayan insanlar aramızda. Çok büyük bir suskunluk yaşanıyor.

Akran zorbalığı istismarında beraberinde getiriyor. Sonuç argosu ve kavgacılığı böl, düşüncesi ve nezaketi az gençlik. İmam Hatip açmakla bu düzeltilmez. Çünkü onların içinde de alkol ve sigara hatta uyuşturucu bağımlıları var.

Gençlik ciddi anlamda ilgi bekliyor. Sorumluluk sahibi olabilmeyi yaşayarak öğrenmeli. Prof. Dr. Arif VERİMLİ hoca toplumun % 15'i psikiyatrinin tedavi edemeyeceği kişilerden oluşur diyor. Bu insanlarla ilgilenecek özel birim kurum oluşturulmalı. Tespit edilmeli ve üzerlerine gidilmeli.

Bilkent Şehir hastanelerinde kurulan yüksek güvenlikli psikiyatri hastanesi aktif hale gelmeli. Benzeri hastanelerin sayısı artırılmalı. Bu konunun önemini anlamalıyız. İşin şaka götürür yanı yok. İstismardılar içimizde yaşıyor. Aile ve iş sahibi oluyor. Sınavlar karakter ölçüyor.

Müge Anlı tarzı programlarda bu psikopatlar meşhur edilmemeli. Toplumdan soyutlanmaları sağlanmalı. En büyük tehlike psikopatlar ayıklanmalı. Mesele seçim değil insanın hayat hakkı olmalıdır. Sağlıklı bireyin ana konusu nöroloji ve psikiyatrist. Her istismar bir travmadır ve hiç ummadığınız yer de patlar. Bu iş siyasilere bırakılmayacak kadar ciddidir. Suskunluk bozulmalıdır.

Editör: TE Bilisim