CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun cezasının onanmasına ilişkin, “İl Başkanımızın siyasi yasak kararını asla tanımıyorum. Mahkemeyi de tanımıyoruz, verdiği kararı da tanımıyoruz. Canan Kaftancıoğlu İstanbul İl Başkanımızdır” dedi. Kocaeli’nde yapılacak olan Aynur Doğan konserinin iptaline ilişkin ise, “Kürtçe bir şarkı okudu diye nasıl yasak getirebiliriz? 21. yüzyılda yaşıyoruz artık. Her şarkı, türkü bizim” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta SADAT’a yaptığı ziyarete ilişkin, “Bizler mafyaya karşı, mafyanın artıklarına, Saray'ın çömezlerine karşı, mafyadan medet uman siyasetçilere karşı mücadele etmek zorundayız. Unutmayın aynı zamanda bir psikolojik harbin ortasındayız. Psikolojik harbin içerisindeyiz. Bu kurumlar Saray'la işbirliği yaparak, pek çok pozisyonlar yaratabilirler, yalan yanlış söylemler geliştirebilirler. O nedenle SADAT'a gittim” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının satır başları şöyle:

“HERKES ŞARKISINI ÖZGÜRCE SÖYLEYECEK”

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Derince Belediyesi tarafından iptal edilen Aynur Doğan konserine dair, “Aynur Doğan hepimizin şarkısını duygulanarak dinlediği bir sanatçı. Dar Hejiroke diye bir şarkısı var. Bu aslında bir incir ağacı şarkısı. Bu şarkıyı hafızalarımıza kazıyan güzel bir film vardı. Gönül Yarası filminde Şener Şen ve Meltem Cumbul bu şarkıyı dinlerken Meltem Cumbul ağlamaya başlıyor. Şener Şen, 'Sen Kürtçe biliyor musun?' diyor. 'Hayır, bilmiyorum' diyor. 'O zaman neden ağlıyorsun' diye soruyor. 'E bu şarkıya ağlamamak mümkün mü' diyor. Siz bu şarkıyı yasaklıyorsunuz. Türkiye bu noktaya gelmemeli, getirmemeliyiz. Şarkıların, türkülerin tamamı bizim. Kürtçe bir şarkı okudu diye nasıl yasak getirebiliriz? 21. yüzyılda yaşıyoruz artık. Her şarkı, türkü bizim. Sizin feriştahınız gelse ben susmam. Rengarenk bir Türkiye'de yaşayacağız. Ebruli olacak. Barışı, huzuru getireceğiz. Herkes şarkısını özgürce söyleyecek. Bir şarkıdan, türküden korkulur mu? Korkmayacağız. Beraber, birlikte olacağız. Ağır ağır ülkeyi 12 Eylül karanlığına sürüklemeye çalışıyorlar. Buradan beraber çıkaracağız ülkeyi” dedi.

“Geçen hafta Erdoğan'ın bir siyasi intikamına tanık olduk. İstanbul İl Başkanımız Canan Hanım'ı mahkum ettiler. Mahkum etmekle kalmadılar bir de siyasi yasak getirdiler. Yasaklarla özellikle siyasi tutuklularla Türkiye asla yol almamıştır. Parti kapatmakla, farklı düşündü diye hapse atmakla bir ülkeye demokrasi gelmez. Canan Hanım'ın hapse atılmasını isteyenler, seçilmiş mahkemeler, hakimler... O hakimler şunu unutmasın bu ülkeye demokrasiyi, özgürlüğü size rağmen getireceğiz. Bu ülkeye kardeşliği Saray'a rağmen getireceğiz.

İl Başkanımızın siyasi yasak kararını asla tanımıyorum. Mahkemeyi de tanımıyoruz, verdiği kararı da tanımıyoruz. Canan Kaftancıoğlu İstanbul İl Başkanımızdır.”

“HERKESİN DİKKATİNİ ÇEKMEK İÇİN SADAT’A GİTTİM”

İstanbul'da bir kurumun önüne gittik arkadaşlarımızla. Bu kurum çatışmaların hüküm sürdüğü bölgelerde iş yapıyor, o çatışmaların bir parçası gibi görünüyor ve aynı zamanda o bölgelerde müteahhitlik işleri de yapıyor. Kâr amaçlı bu şirket. Kurucusu Erdoğan'ın eski danışmanı emekli bir general. Şirket ne iş yapıyor? 'Suikast, gayri nizami harp, bomba imalatı, istihbarat, gerilla, özel kuvvetler harekatı, psikolojik harp harekatı, sabotaj, pusu, tahrip' anlatılıyor. Bunun Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin danışmanlığında ne işi var? Bu SADAT'ın görevi nedir bilgi almak istiyoruz dedik. İki kişi geldi, haber verelim dediler bir daha gelmediler. Bu kadar korkak bir yapı.

SADAT bir de ideolojik zırh tanımlamış kendisine. Bir devlet kuracak, o devletin içinde Türkiye'de olacak... Herhalde bu bölümü Bahçeli dinliyordur. Devletin adı Asrika devleti. Asrika devleti başkan tarafından yönetilecek, İstanbul başkenti olacak resmi dili de Arapça olacak. Bahçeli ne diyor ben asıl onu merak ediyorum? Ben o kapıya neden gidiyorum? Neden mücadele ediyorum, kimin mücadelesini veriyorum. Bayrağımın, vatanımın mücadelesini veriyorum. Açıkça ifade edeyim yolunu kaybeden bir MHP var. Bunlar Erdoğan'ın yanında hizalandılar. Soruyorum sana ne danışmanlığı verdiler? Çık anlat kardeşim. Sen bunları ne için kullandın? Bunlarla mı bizi korkutmaya çalışacaksın. Sen kim olursan ol CHP'yi, bireylerini asla korkutamazsın.

Bu para için mehdilik hikayeleri anlatan şirketin ve yapıların karşısında daha güçlü, daha kararlı, daha cesur durmalıyız ve duruyoruz. O nedenle gittik. Milletimiz özgürlüklerine dair bir tehditle karşı karşıyadır. Mütedeyyin kesim de artık uyanmalıdır. Karşımızda kendi uydurdukları din zırhına bürünmüş bir yapı vardır. Samimi müslümanlar bunların karşısında dimdik durmalılar. Samimi müslümanlar Asrika karşısında da dimdik durmalıdırlar. Mektupçu mafyalara, kendini derin devlet ilan etmiş müptezellere, milletimizin özgürlüklerini tehdit etme gafletinde bulunanlara da sesleniyorum. Haddinizi bilin. Karşınızda Türkiye'nin dindarları, sofuları, inançları ve inançsızları vardır. Hepsinden önemlisi karşınızda dimdik duran ahlaklıları vardır. Karşınızda CHP vardır. Bizler mafyaya karşı, mafyanın artıklarına, Saray'ın çömezlerine karşı, mafyadan medet uman siyasetçilere karşı mücadele etmek zorundayız. Unutmayın aynı zamanda bir psikolojik harbin ortasındayız. Psikolojik harbin içerisindeyiz. Bu kurumlar Saray'la işbirliği yaparak, pek çok pozisyonlar yaratabilirler, yalan yanlış söylemler geliştirebilirler. O nedenle SADAT'a gittim. Herkesin dikkatini çekmek için gittim.”

“FELAKETLERİ ÖNLEMEK İÇİN GELİYORUZ”

Önce olayı manipüle sonra provoke ederler. Doğru ile yanlışı, iyiyle kötüyü, muhalif ile yandaşı karıştırmamızı isterler. Dün akşam bir tweet attım. Biliyorum beyler çok rahatsız oldu. En çok rahatsız olanlar paralarını yurtdışına kaçıranlar ve kaçırmak için sıraya girenlerdir. Bunlar derhal psikolojik harp metodlarından birini devreye soktular. Neymiş ben havalimanın tümüyle park yapılmasını ve pistlerin hemen kırılmasını önermişim. "Bu işte yer almış herkese son bir lafım olsun: Bu iş 'Talimat aldım, mecburdum' diyeceğiniz bir iş değildir, bunun adı vatana ihanettir. Siz de sorumlu olacaksınız. Bu işte bir damla mürekkebi olan herkes vatan hainidir. O makinelerin müteahhidi; sana ise özel ilgi göstereceğiz!" O müteahhide sesleniyorum o makinelerini çekeceksin oradan. Geliyoruz. Adalet, hak, hukuk, felaketleri önlemek için geliyoruz. Makineleri çek, pistlere dokunma.'' (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim