MHP Lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Partililerine seslenen Bahçeli, Marmaris’te meydana gelen orman yangınından sonra tartışmaya açılan idam cezasına ilişkin konuştu. Ormanlara zarar verecek hiçbir teşebbüse izin verilemeyeceğini ifade eden Bahçeli, “Ormanları yakmak, ormanı yok etmek amacıyla işlenen suçların af kapsamına alınmayacağı da çok net bir şekilde kural altına alınmıştır. İdam cezası tartışmasının yararlı gördüğümüz, kanun teklifi gelirse destek olacağımızı beyan ve ifade ediyorum” dedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türk Ocakları'nın kuruluşunun 110. yıl dönümüne katılmasına ilişkin konuşan Bahçeli, “Davet ede ede, böylesi bir dönemde Kılıçdaroğlu mu edilmiştir? Benim sözüm Türk Ocakları'nın 3-5 yöneticisinedir. Bu gaflete nasıl kapıldınız? O salondan mesela Ziya Gökalp yerine Marx'ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasını nasıl içinize sindirdiniz? Ben çok üzüldüm, dalıp dalıp uzaklara gittim acaba Türk Ocakları yönetimi hiç mi üzülmedi? Bizim asıl ocağımız teslim olmuş bir ocak değildir.”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle;

Bugün sabah saatlerinde, Yeşilçam'ın duayeni, Türk tarihini sevdiren filmlerin unutulmaz ismi Cüneyt Arkın'ı kaybettik. Vefatından büyük üzüntü duydum. Türk sinemasına seviyeli bir yorum getiren, çizgisini değiştirmeyen duruşu ve vasfıyla herkeste hayranlık uyandıran Cüneyt Arkın her zaman hatırlanacaktır. Merhum Arkın milyonların kalbine taht kurmuştu. Duruşuyla ve ahlaki vasfıyla, milli şuuruyla, her zaman hatırlanacaktır. Cenab Allah'tan rahmetler niyaz ediyor, ailesine, sevenlerine, sinema camiasına sabırlar diliyorum. Aziz milletimize başsağlığı diliyorum.

ERDOĞAN'IN ADAYLIĞI

Zillet faillerine diyorum ki yenilen pehlivan güreşe doymazmış ama sizi doyuracağız. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığı meşrudur, yasaldır, anayasaldır. 2023'te Sayın Cumhurbaşkanımız tekrar, yeniden hatta çok güçlü bir şekilde Cumhurbaşkanı seçilecektir.

İDAM CEZASI

Bir diğer konu da orman yangınlarıdır. Ormanlarımız milli servetimizdir. Bu serveti korumak her vatan evladının ihmal edemeyeceği görevdir. Ormanlar hem gücümüz hem süsümüzdür. Denizlerin en mavisi bizdedir, çiçeklerin en solmazı bizdedir, yeşile düşman kesilenler, ormana tahammülsüz olanlar canımızı da yakmaktadır. Ormanlar coğrafyanın akciğeri, pek çok canlının yuvasıdır.

Ormana kast edenler vatana kast etmiştir. İhanetle, rezaletle ve cinayetle izah edilemeyecek bir kötülüğün faili olmuştur. Marmaris'te 4 bin 500 hektarlık alan yangından zarar görmüştür. Kahrolduk. Yeşile, doğaya, ormana, canlılara, köylülere ve Türkiye'nin doğal varlığına sabotaj ve saldırı içinde olanlara en ağır cezayı vermek milletimizin haklı beklentisidir. Ormanlarımızı yakanların hayat ışığını söndürmek boynumuzun borcudur. Her canı sıkılan bir yeri yakarsa milli varlığımızı nasıl koruyacağız? Bu vatan düşmanına hangi cezayı verirsek yüreğimiz soğuyacaktır?

Ormanlara zarar verecek hiçbir teşebbüse izin verilemeyecektir. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek amacıyla işlenen suçların af kapsamına alınmayacağı da çok net bir şekilde kural altına alınmıştır. İdam cezası tartışmasının yararlı gördüğümüz, kanun teklifi gelirse destek olacağımızı beyan ve ifade ediyorum. İdam cezasının kadın cinayetleri, tecavüz ve terör suçlarının da içermesini ümit ediyorum. Üzerimize ne düşüyorsa yerine getirmeye hazırız. Pınar Gültekin'e, Nurcan Karakaya ile Bedirhan Mustafa'ya ilahi hesap günü çattığında ne diyeceğiz.

“ZİLLET İTTİFAKININ YAKASINA BU KİR YAPIŞMIŞTIR”

Her canlının hakkını gözeten Türk İslam Medeniyeti'nin en önemli değeri adalettir. CHP'nin bu adalet kavrayışından haberi yoktur. Bunların kalpleri taşlaşmış, vicdanları buzlanmıştır. Devlet bütün imkanlarını seferber etmişken Kılıçdaroğlu da husumet seferine çıkmıştır. Tarım ve Orman Bakanımızın kamuoyunu bilgilendirerek yalana direnmesi, İçişleri Bakanımızın çalışmaları bize göre takdire şayandır. 15 uçak, 46 helikopter 12 bin 400 ton suyu alevlerin içine boşaltırken Kılıçdaroğlu durduğu yerde ateşleniyor, adeta neden daha fazla yangın çıkmıyor diye hayıflanıyordu. Kılıçdaroğlu yine çamura yattın, yine sınıfta kaldın, yine su kaynattın. Zillet ittifakının yakasına bu kir yapışmıştır. Kılıçdaroğlu dil sürçmesinden midir yoksa karanlık bir malumattan dolayı mıdır bilinmez, orman yangınını herkes biliyordu demişti. Sayın Kılıçdaroğlu orman yangınlarını nereden biliyorsun?

“AB'NİN LEKELİ YÜZÜNÜ, YUNANİSTAN MAZLUM GÖÇMENLERE SALDIRIRKEN GÖRDÜK”

Dünya coğrafyasının farklı bölgelerinde çatışma ve kutuplaşmalar sertleşmektedir. 23-24 Haziran 2022 tarihlerinde Avrupa Birliği zirvesinde kabul edilen kararların önyargılı ithamlar içerdiğine Yunan emellerine hizmet edecek kıvama ulaşması ayıplı ve utanç duyulacak bir çarpıtmadır. Türkiye'nin haksızlığa uğraması sahtekarlık ve iki yüzlülüktür. AB'nin Doğu Akdeniz ve Ege'deki gayri meşru dayatmalara sözcülük yapması sorumsuzluktur. Yunanistan'ın ahlaksız hamlelerine sessiz kalan AB'nin inandırıcılığı kalmamıştır. Türkiye'ye parmak sallamaları namertliktir. Adaları silahlandıran Yunanistan'a itiraz etmeyenlerin Türkiye'yi yargılamaya hakları yoktur. Biz AB'nin lekeli yüzünü, Yunanistan mazlum göçmenlere saldırırken gördük.

“MARX'IN GÖRÜŞLERİNİN KAMUOYUNA YANSIMASINI NASIL İÇİNİZE SİNDİRDİNİZ”

Türk ocakları göz nurumuzdu, bir nevi mektebimizdi, ilk sevdamızdı. 1931'den 1949 yılına kadar kapalı olduğu dönemi kenara koyarsak 1911'den 25 Mart 2012'den itibaren Türk'ün, Türk milliyetçiliğinin beşiğiydi. Herkes elini vicdanına koyup düşünsün, Kılıçdaroğlu'nun Türk Ocakları'nın kuruluşunun 110. yılında ne işi vardır? Biz bu hazin manzarayı nasıl okuyalım? Davet ede ede, böylesi bir dönemde Kılıçdaroğlu mu edilmiştir? Benim sözüm Türk Ocakları'nın 3-5 yöneticisinedir. Bu gaflete nasıl kapıldınız? O salondan mesela Ziya Gökalp yerine Marx'ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasını nasıl içinize sindirdiniz? Ben çok üzüldüm, dalıp dalıp uzaklara gittim acaba Türk Ocakları yönetimi hiç mi üzülmedi? Bizim asıl ocağımız teslim olmuş bir ocak değildir. Kaynağını, Türk İslam ülküsünde bulmuş, Türk milliyetçiliği bizim damarlarımızda dolaşan kanımız, fikir namusudur. Türk Ocakları 110 yıl önce kurulmuştu ama 110 yıl sonra zillete ev sahipliği yaparak bizim ciğerimizi dağlamıştır.

  • ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI

Memur ve emeklilerimizle birlikte asgari ücretle çalışan kardeşlerimizin enflasyona ezdirilmeyeceğine maaş ve ücretlerde beklenen artışlarda birlikte refah düzeyinin yükseleceğine gönülden inanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın dün yaptığı açıklamaları memnuniyetle karşılıyor, aynı şekilde milletimizin lehine olacak her kararında yanında duracağımızın teminatını veriyoruz.

(Serkan DEMİRTAŞ)