Ankara hukuk ve siyaset camiasının yakından tanıdığı Avukat Ömer Ogur, milli bürokrasinin önemine değinerek, gelecekte atılması gereken adımların rotasını çizdi.  Suriye İdlib'deki rejim güçlerinin  hain saldırısı sonrasında yaşanan  gelişmeler ve İdlib'de son durumu tarihi bir çerçeve içerisinde değerlendiren  Avukat  Ömer Ogur, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Avukat Ogur, Bizim, her şekilde o bölgede barışı sağlamamız, saldırıları o bölgede karşılamamız ve huzuru sağlamak adına destek olmamız şart diyerek “ Bu bizim tarihi sorumluluğumuzdur” dedi.

Türkiye ile Rusya arasında varılan anlaşmaya bağlı olarak Suriye'nin İdlib kentinde ateşkes yürürlüğe girdi. İdlib’de yaşananları değerlendiren Avukat Ömer Ogur, Biz Anadolu’yu korumak için, içeride bu savaşı yaşamamamız için İdlib’de olmak zorundayız bu o bölgenin ve coğrafya’nın tamamına borcumuzdur” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin neden İdlib’de olduğunu anlamak için 1920 son Osmanlı Mebusan Meclisini  iyi bilmek  gerektiğini vurgulayan Avukat Ömer Ogur, “ Son Osmanlı Mebusan Meclisi Türk devlet aklının kurtuluş, kuruluş ve yeniden yükseliş stratejisini belirlemiştir. Meclis’te Mustafa Kemal ve silah arkadaşları dahil bütün milli unsurlar kurtuluşun fiziki sınırının Ahd-ı Milli olduğunun ve Ahd ı- Milli’nin  son çekilecek kale olduğunu buranın mutlaka savunulması gerektiğini ifade etmiştir.  Atatürk, Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır bu sathı müdafaa bütün vatandır dediğinde Ahd-ı Milli’yi kastetmiştir. Aslında tarihimize baktığımızda bu çok açık ve net bir gerçektir. İnsanlar ideolojilerine ve fikirlerine göre tarihimizi değerlendirmektedir ama gerçekten baktığımızda Ahd-ı Milli kararının ekonomik, sosyo-ekonomik, konjoktürel, konvansiyonel bir karar olduğu açıktır” ifadesini kullandı.

“SIKINTI BİZİM NEDEN İDLİB’DE OLDUĞUMUZ DEĞİL NEDEN ONLARIN ORADA OLDUĞU OLMALIDIR”

Neden İdlib’deyiz diye kendimize sormadan önce Atatürk neden son nefesine kadar Musul ve Kürkük Ahd-ı Milli’dir diyerek vefat etmiştir onu düşünmeliyiz diyen Avukat Ogur; ” İkinci olarak da neden ABD, İsrail, Rusya, Avrupa  burada sorusunu sormalıyız. Rusya sadece bölgeye  sıcak denizlere açılmak için mi gelmiştir? Bu sıcak denizlerin ayrıca başka dinsel hedefleri başka ekonomik hedefleri yok mudur tabii ki vardır. Dolayısıyla buradaki sıkıntı bizim neden İdlib’de olduğumuz değil neden onların orada olduğu olmalıdır. Bu soruyu kendimize sorduğumuzda da neden İdlib’de olduğumuz ortaya çıkacaktır. İkinci olarak Ahd-ı Milli bir savunma hattıdır. Türkiye, 40 yıla yakın bir süredir hem FETÖ hem de PKK terör örgütünü kendi sınırları içerisinde karşıladı. Savunma hattımızı Diyarbakır sınırlarımızda, mülki sınırlar içerisinde kurduğumuz için dolayısıyla yapılan saldırılara ancak Diyarbakır’da, Mersin’de ancak Ankara’da ve İstanbul’da karşılayabildik. ABD’ye baktığımızda kendi ülkesine saldırıları engellemek için savunma hatlarını Suriye’de Adana’da İncirlik’te, Diyarbakır’da kurmuş. Aynı şekilde baktığımızda Rusya’da savunma hatlarını buralarda kurmuş. Biz Atalarımızın savunma hattı stratejisine uymadığımız için de sadece kendimizi içeride savunmak zorunda bırakmışız” ifadesini kullandı.

“AHD-I MİLLİ SINIRLARI BİZİM SAVUNMA HATTIMIZDIR”

Avukat Ogur: Türkiye’nin neden İdlib’de bulunduğunu Sayın Cumhurbaşkanımz Recep Tayyip Erdoğan’da dile getiriyor. Reel gerçeklikle baktığımızda da söyledikleri son derece doğrudur..  Ahd-ı Milli sınırları bizim savunma hattımızdır Bizim, her şekilde o bölgede barışı sağlamamız, saldırıları o bölgede karşılamamız  ve huzuru sağlamak adına destek olmamız şarttır. Bu bizim tarihi sorumluluğumuzdur. Teröre karşı güçle veya siyasetle  bölgede barışı sağladığımızda ve orada emperyal hedefi bulunan ülkelerin etkilerini en aza indirgediğimizde Ortadoğu coğrafyasında savaşın durduğunu göreceğiz.

 “MADEM BU VATAN TOPRAKLARININ VATANDAŞIYIZ TARİHİMİZİ İYİCE KAVRAMALIYIZ”

İdeolojik gözlüklerimizi çıkarmadığımız sürece gerçekleri göremeyeceğimizin altını çizen Avukat Ömer Ogur, “Öncelikle bu topraklarda yaşayan herkesin Nutuk’u okuması gerekir. Atatürk’ün kişisel hayatı üzerinden değil devlet aklı üzerinden okuması gerekir. Bu okumayı yaptığımız zaman biz neden Ahd-ı Milli’de olduğumuzu da görmüş olacağız. Madem bu vatan topraklarının vatandaşıyız tarihimizi iyice kavramalıyız.

Mustafa Kemal Atatürk, neden son nefesine kadar Musul, Kerkük, Hatay şu anda Suriye’de bulunduğumuz yerler ve İdlib diyerek son nefesini verdi bunu herkesin kendisine sorması gerekiyor. Sonuç olarak neden İdlib’deyiz diyen kişilerin gözlüklerini çıkararak neden biz bugüne kadar Ahd- Milli de barışı sağlayamadık, neden petrolün yüzde 95’inin ABD’nin, Rusya’nın diğer ülkelerin almasına izin verdik diye sorması gerekir” dedi.

“İNSANLIĞA BORCUMUZ OLDUĞU İÇİN İDLİB’DEYİZ”

Beş bin yılı aşan millet geleneğimizin kurumsal ifadesinin Kuva-yi Milliye ruhu olduğunu dile getiren Avukat Ogur,  şunları dile getirdi:

“İki bin iki yüz yıllık Türk devlet aklı, 1920 Osmanlı Mebusan Meclisi’ndeki kurtuluş-kuruluş ve yükseliş stratejisi ve M.Kemal Atatürk’ün stratejisi gereğince biz bugün İdlib’deyiz. Bugün neden İdlib’de olduğumuzu değil geçmişte bugüne kadar neden olmadığımızı sorgulamamız gerekir. Biz, o bölgede bu zamana kadar hayatını kaybeden, servetini kaybeden, petrol geleceğini ABD’ye, Rusya’ya devreden ve devretmek zorunda kalan Türk’ü, Kürdü, Çerkezi, Arap’ı yani kısaca bütün insanlara borcumuz olduğu için İdlib’deyiz.”

“TARİH BU SORUMLULUĞU BİZE VERMİŞTİR”

“Biz Anadolu’yu korumak için, içeride bu savaşı yaşamamız için İdlib’de olmak zorundayız. O bölgenin ve coğrafya’nın tamamına borcumuzdur. İddia ediyorum şu an o bölgede tüm gücüyle var olan  Türkiye’dir. Gerek siyasi gerek sosyolojik gerek ekonomik ve konvansiyonel gücüyle İdlib’dedir. Önce bu coğrafyada Müslümanın Müslümanı, Türk’ün Türkü, mazlumun mazlumu öldürmesi duracaktır. Sonra İslam coğrafyasında akan kan duracak ve Türk Avrasya’sı kurulacak daha sonra da İslam coğrafyası rahata erecektir. Tarih maalesef bu sorumluluğu bize vermiştir ve bu sorumluluktan kaçma şansımız da yoktur. İdlib’de bulunmamızın bir diğer sebebi de bölge insanına borcumuzun olması, savunma hattımızın olmasıdır.”

(Serkan DEMİRTAŞ)

Editör: TE Bilisim