ABD’nin yeni Başkanı Biden Yönetimi’nin Orta Doğu ve Doğu Akdeniz'deki yeni politikalarının dikkatle takip edildiği bu dönemde Doğu Akdeniz’in istikrarı, barış ve güvenliği büyük önem kazandı. ABD, Batılı ülkeler, İsrail, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz politikalarının ve Türk-Yunan ilişkilerinin gündeme damgasını vurduğu, Libya’da yeni yönetim üzerinde anlaşıldığı bu dönemde; 13 Şubat 1975’te kurulan Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin 46. yılını kutluyoruz. Kıbrıs şehit ve gazilerini bir kez daha anımsamak için bu tarihin önemine kısaca değinelim.

30 Temmuz 1974 Cenevre anlaşması ve 1 Kasım 1974 tarihli Birleşmiş Milletler kararı ile Kıbrıs'ta iki toplumun varlığı ve eşitliği kabul edilmişti. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra kurulan “Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Meclisi” 13 Şubat 1975'te “Kıbrıs Türk Federe Devleti (KTFD)”nin kuruluşunu oy birliği ile ilan etti. Böylece Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs'ta iki toplumun varlığı ve eşitliği gerçeğine dayanarak Kıbrıs Türk Federe Devleti (KTFD)”ni kurdular. Kuruluş bildirisi “Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Meclisi”nde Yönetim Başkanı ve Federe Devlet’in ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından okundu. Rauf Denktaş'ın okuduğu kuruluş bildirisinde şu noktalara dikkat çekiliyordu:

“Muhtar Kıbrıs Türk Yönetiminin Bakanlar Kurulu ve Yasama Meclisi, 13 Şubat 1975'te Lefkoşe'de ortak bir toplantı yaparak ve aşağıdaki olayları göz önünde tutarak;

-Kıbrıs Türk Toplumu, Kıbrıslı Rumlar tarafından Anayasa uyarınca haiz olduğu hakları kullanmaktan alıkonmuştur.

-Kıbrıs Türk Toplumu, varlıklarını korumak ve can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla toplanmış oldukları bölgelerde uzun yıllar bütün iktisadi haklarından ve olanaklarından mahrum edilerek ve tehdit ve baskı altında tahammül edilemez şartlar içinde yaşamak zorunda bırakılmıştır.

-Kıbrıs Rumlarının 1963, 1967, 1974 yıllarında Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına son vermek girişim ve tehditleri karşısında, Cumhuriyet'in kurucularından biri olan Kıbrıs Türk Toplumu, ağır fedakârlıklar pahasına bu girişimlere karşı koymak zorunda bırakılmıştır.

-Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurucularından olan Kıbrıslı Rumlar ile bir arada yaşamak olanağının bulunmadığı sonucuna vararak ve Adaya sükunet, güvenlik ve devamlı bir barışın getirilmesi için iki toplumun her birisi kendi bölgesinde, kendi iç yapısını düzenleyerek, yan yana yaşamaları gerektiği sonucuna vararak ve,

-Kıbrıs Rum Toplumunun yukarıdaki esaslar uyarınca bağımsız bir Kıbrıs Federal Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda herhangi bir yapıcı tutum içine girmediğini dikkate alarak ve,

-Kıbrıs Rum Toplumunun sosyal ve iktisadi hayatının yeni ve sağlıklı bir düzene tabi kılınması gereğini göz önünde tutarak ve,

-Kıbrıs'ın bağımsızlığına karşı olan ve bölünmesi veya herhangi bir başka devletle birleşmesi yolundaki her girişime kesinlikle karşı koymak inanç ve kararını teyit ederek ve,

-Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bağlantısızlık statüsünün gerektiğine inanarak ve adanın yabancı çıkarlara hizmet etmesine izin vermemek kararını beyan ederek ve,

-Kendi bölgelerinde gelecekteki bağımsız Federal Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulmasına yol açacak düzenin hukuki esasını yaratmak gereğini göz önünde bulundurarak ve,

-Nihai amacın iki bölgeli bir federasyon çerçevesinde Kıbrıs Rum Toplumuyla birleşmek olduğunu teyit ederek,

-Temel maddeleri milletlerarası hukuka uygun olarak milletlerarası anlaşmalarla saptanmış olan Cumhuriyet'in 1960 Anayasası’nın aynı usulle Kıbrıs Federal Cumhuriyeti'nin anayasası olarak değiştirilmesine ve Federal Cumhuriyet’in kurulmasına kadar muhtar Kıbrıs Türk Yönetimi’nin yeniden düzenlenmesi ve teşkilatlanmasının gerekli olduğunu kararlaştırmıştır.

-Bu amaçla muhtar Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanı’nın başkanlığı ile bir Kurucu Meclis kurulmasına karar verilmiştir."

Yukarıdaki bildiri, Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin kuruluş nedenini sorgulayanlara en güzel yanıt olmuştu. Kıbrıs’ta 1976 ve 1981'de genel ve yerel seçimler yapıldı. Rauf Denktaş, 1983 yılına (yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşuna) kadar Federe Devlet’in Başkanı olarak görevde kaldı. Bu dönemdeki önemli bir gelişme, nüfus mübadelesi anlaşmasıydı. Böylelikle güneyde kalan Türkler kuzeye, kuzeyde kalan Rumlar ise güneye geçtiler. Kıbrıs'taki iki toplum adanın iki ayrı bölgesinde toplandı.

Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisi, 15 Kasım 1983 günü oy birliği ile aldığı bir kararla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulduğunu ilan ederek kendini feshetti. Tarihte kurulmuş ilk Türk Devleti’nden bu yana vatan uğruna can veren tüm kahraman şehitlerimiz ve gazilerimizle birlikte kahraman Kıbrıs şehit ve gazilerimizi hiçbir zaman unutmayacağız. Türkün tarih sahnesine çıktığı günden itibaren vatan uğruna can veren tüm şehitlerimizi ve Kıbrıs şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

Editör: TE Bilisim