Kavramları durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı veya söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümleye deyim denir. İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeğidirler.

Binlerce hatta onbinlerce deyimden bahsedebiliriz. Günlük hayattaki konuşmalarımızda tartışmalarımızda bu deyimlerden örnek vererek konuşmayı ya da tartışmayı anlamlı kılmaya çalışırız. Hesaplamadan konuşmak deyimi de güzel Türkçemizin en çok kullandığımız bu on binlerce deyimlerinden bir tanesidir. Bu deyim tam olarak ağzından çıkanı kulağı işitmemek anlamına geliyor. Sözlerini tartmadan, düşünmeden, öfke içinde, nere varacağını hesaplamadan konuşmak. Ve nereye varacağını hesaplamadan sarf ettiğimiz sözler bizi kariyerimizden, arkadaşlarımızdan hatta en önemli sevdiklerimizden bile ayırabilir. Onun için bir şeyi konuşmaya karar verince önce güzelce düşünmemiz gerekir sonra da konuşmamız. E ne demişler deyimler iç içe geçen söz dizimidir. Gerçekten de öyledir. Düşün sonra karar ver de bir deyimdir. Yani hepsi birbiriyle bağlantılıdır. ‘Ağzından çıkanı kulağın duymuyor’ demek bu deyime bir örnektir. 

Bendeyim insanın başına büyük işler açar zira düşünce ve sözler, beynin çalışma sistemi gereği insanın bir anlamda kaderini oluşturur. beyin, kendisinden açığa çıkan düşünce, söz ve her türlü fiille programlanır, sonra bu programın içeriği ve anlamı doğrultusunda yeni düşünceler, sözler ve fiiller üretir ve onlarla yeniden programlanır ve yine üretim yapar. bu zincirleme oluşum ölene dek devam eder. düşüncelerini ve ağzından çıkanı kontrol edemeyen, hayatı boyunca acı çeker. ‘Ağzından çıkanı kulağın duysun" sözü, iş bittikten sonra yanlışını fark etmeyi ve düzeltmeyi içerir. ancak bir şey oluştuktan sonra onu düzeltmeye çalışmak, hiç oluşturmamaya nispetle çok daha zordur. Bu konuda tanınmış bir yazar şu cümleyi sarf eder: "Kulağın, lafı daha ağzından çıkmadan önce duysun" der. önce ne diyeceğini bir düşün, tart, ondan sonra konuş, sonra da pişman olma, anlamında. Tavsiye edilecek ve kulağa küpe edilecek bir yöntem. Çünkü acı söz can yakar derler. Bu yakma olayı sadece karşı tarafın değil kendi canınızı da yakabilir. Canınızın yanmasını istemiyorsanız düşünün. Düşünerek konuşma her şeyin hatta hayatım temel taşıdır.

Editör: TE Bilisim