Çiçekler, güneş, yağmur ve hafiften esen rüzgar... Ne güzel okşar insanın tenini. İnsanoğlu etrafında bulunan hiçbir şeyin değerini bilmez. Tabii bu hayatının her alanında geçerli değildir. Örnek vermek gerekirse; genç yaşında eğlenmenin, gezmenin tadını bilmez. Çünkü vakti olmadığını, gezmenin ve eğlenmenin bir lüks olduğunu düşünür. Para biriktirir ev almak için yatırım yapar işini yükseltmek için. Ama elinden yitip giden gençliğinin farkında değildir. Gelmiştir 50-60 yaşına emekli olmuştur, kendi yaşayamadıklarından kaynaklı içinde kalan ukdeden etrafında ki insanları kınar. Çünkü kendisinin yapmaya cesaret edemediğini bir başkası cesaret etmiştir. Bir bakıma kıskanır da çünkü başkalarının hayatlarını izlemekten kendine dert edinir. İnsan pişman olmamalı. Bunun için de fiziksel ve ruhi gençliğinin farkında olup elinden kaçırmamalıdır. Rüzgârın tenine değişini hissetmeyen, güneşle birlikte gelen o çiçek kokusunu almayan insanoğlu, hep yaşlı kalacak. İsterse 20 yaşında olsun ruhu yaşlı kalacak. Sen, mutlu olmalı, enerjik olmalısın ki etrafında ki insanlar da o şekilde olsun. Nasıl kahkaha atan bir insan gördüğümüzde istemsiz de olsa tebessüm ediyoruz işte o misal. Sen gül ki, seninle birlikte gülsünler. Çoğu insanın yapamadığını yap ve ne olursa olsun ne ile karşılaşırsan karşılaş vereceğin ilk cevap gülmek olsun. Gezmenin bir lüks değil de bir ihtiyaç olduğunun farkında ol ki sadece kendini değil etrafını da geliştir. Çok gezen mi yoksa çok okuyan mı bilir? Sence nedir bunun cevabı? Bence çok basit. İnsan kendini bildiği sürece, kendini tanıdığı sürece ve neyin kendini mutlu edip eğlenmeye teşvik ettiğine göre cevabını bulabilir bence. Yaşamın amacı nedir peki? Bomboş yaşayarak, ölüp gideceğinin bilincinde para biriktirmek, kendini kısıtlamak mıdır ? Yoksa bu fani dünya da mutlu olup pozitif bir insan olmak mıdır? Sevmekten korkmak... Aslında sevmekten korkmaz insanoğlu. Kendini bildiği için sevilmeyeceğinden korkar. İnsan sevmek nedir, aşk nedir bilir mi ki? Birçoğumuz çevresinde duydukları kadarıyla tanımlayabilir. Aslında büyük bir kayıp. Seven insan mutlu olur. Sevilmediğini bilse dahi sevdiği için, insan olduğunu, hislerinin ve kalbinin olduğunu bildiği için mutlu olur. Mutlu olan insan pozitif olur, çevresini de o şekilde biçimlendirir.

Editör: TE Bilisim