Son zamanda hepimizin hayatı hayal edemeyeceğimiz kadar değişti. Dünyayı etkisi altına alan salgından dolayı kimseyle görüşemez, oturup bir tatlı sohbet gerçekleştiremez olduk. Tabi ki bunlar salgın döneminde olması gereken şeyler. Fakat bu durum sosyal mecraların yaygınlaşması ile kişiler, eş, dost ve akrabalar arasında oluşan uçurumun ciddi boyuta gelmesine de neden oldu. Hatta neredeyse aynı evde yaşayan aile bireyleri de yabancılaştı birbirine. Bu durum ise en çok çocukları olumsuz etkiliyor. 

“Ağaç yaş iken eğilir” cümlesini bir çoğumuz duymuşuzdur. Bu cümle çocuklarımıza küçükken eğitim, öğretim, iyilik, doğruluk, ahlak gibi yaşamsal önemi olan başlıkların öğretilmesinin önemine ilişkin bir cümle. Ancak bu eğitimi verirken nasıl iletişim kurabileceğimizi araştırmayız. İletişimsizlik çocuğumuzla aramıza yeni sorunlar oluşturmaya başlıyor.

Hayatta en güzel duygu bence evlat sahibi olmak. Belki bu dünyanın en kıymetli meyvesi, Rabbimin insana sunduğu en kıymetli canından öte değerdir evlat.  Tarife gelmez bir sevgidir bu.  Özveri isteyen, sana emanet edilen bir candır evlat…

Anne ve babalar çocukları olunca çok sevinir çok mutlu olurlar. Bu sevinçle hiç yaşamadıkları bir burukluk olur hep içlerinde. ‘’Acaba bu değerli emaneti yani evladımızı nasıl koruyacağız ya ona bir şey olursa’ bence bütün ebeveynlerin en büyük korkusu budur ve bunun beraberinde evladını korumak için iyi ve kötü büyütürken zaman zaman yanlışlar hatalar yaparız. Bunu da fark etmeden yaparız; ‘çevrede bizim gördüğümüz yanlışları o yaşamasın’ diye…

Bu yaklaşım çocuklarımız için acaba ne kadar doğru?

Çoğumuz koruma içgüdüsüyle yanlışlar yapmışızdır. Çocuklara küçük yaşta ağlamasın diye her istediğini almak çocukta bir süre sonra doyumsuzluğu doğuruyor. Bence bireyler bu konuda tepkili ve kararlı olmalılar.  Her istediğini vermek doğru bir çözüm değil ve bunu çocuğa yüksek sesle anlatmak ceza vermekte doğru değil. Çocuklar yüksek sesi dinlemez çocuklarla en güzel iletişim onun gözlerinin içine bakarak ona o an onun verilmemesi gerektiğini ve neden niçin olduğunu ona yetişkin bir bireymiş gibi anlatmak gerekir. Bu yöntemi hiç sıkılmadan sürekli yaparsanız ve istediği şey her neyse söz verdiğiniz doğru olduğunu düşündüğünüz zaman da yerine getirirseniz çocukla aranızda kökleri sağlam bir güven oluşur.

Güven çok önemli. Çocuklarımıza çocuk gibi değil de bir yetişkinlermiş gibi davranalım. Bazen yanlış yapmalarına izin verin onun fark etmeyeceği şekilde gözleyerek… Çünkü oda bir birey olacak. Sürekli koruyamazsınız… Düşecek, kalkacak hayatı öğrenecek. Çocuklarınızı ne olursa olsun aşağılamayın. Hep övgüyle yaklaşın. Çünkü çocukların kişilikleri 3 yaşına kadar oturuyor. Çocuklar sizi her an bebekliğinden itibaren anlıyor ve bakışlarınız bile kişilik gelişiminde önem arz ediyor.

Çocuklarda aşağılama duygusu her zaman öz güven eksikliği içerisinde büyümesine neden olur. Hiçbir zaman kendini doğru ifade edemez. Sosyallikten uzak bir insan olur.  Buda okul, iş ve evlilik gibi hayatın en kıymetli dönemlerinde çok sıkıntı çekmesine neden olur. Övgüyle, sevgiyle büyüyen bir çocuğun her zaman kendine özgüveni olur. Bu da tabi ki okul ya da sosyal hayatında kendini farklı gösterir. Çocuklarımızı büyütürken sevgi ve övgüden korkmayalım. Bu çocuklarımızı şımartmaz aksine hayatı, insanları seven, kendine güvenen ve karşısındaki insanlara baktığında onları küçümsemeyen, alaycı olmayan bir birey olurlar. Sevgi saygı ve güven içinde büyüyen çocuklar anne ve babalarını kolay kolay yormazlar. Özellikle buluğ çağında bu çok önemli. Yanlışlar ve kötü alışkanlıklar kolay kolay yapmazlar. Lütfen çocuklarımıza çok akıl ya da çok örnek vermeyelim. Onlar için en büyük örnek bizleriz. Onları dinlemeyi öğrenelim. Sözlerini kesmeden onları dinlersek, yaptığı ya da yapacağı yanlıştan döndürmek daha kolay olur. Çocuklarımıza sahip çıkalım. Onlara öyle bir sarılalım ki; kalp atışlarımızı, sevgimizi hissetsinler. Bu dünyayı değil, önce kendi çocuklarımızın kişiliğini düzeltelim. Sonra arkasından gelen nesilde güzel olur, dünyayı güzelleştiririz…

Gelin bugünden başlayalım. Çocuklarımızı iyi bir şekilde dinlemeye…

Kalın sağlıcakla…

Editör: TE Bilisim