Mevsim geçişleri her birimizi iyi ya da kötü etkiliyor. Mevsim geçişlerinin ise dikkat dağınıklığı yarattığı uzmanlarca ifade ediliyor. Ben de dikkat dağınıklığı ile ilgili bir yazı paylaşmak istiyorum. Yazar Osho dikkat dağınıklığına ilişkin şunu anlatıyor:

“Jones büyük, pahalı arabasını şehir dışında bir yolda durdurdu ve şaşkınlıkla etrafına bakındı. Yakınındaki bir çite dayanmış olan çiftçi yamağına seslendi, ‘Hey, sen! New York’a ne kadar yolum kaldı?’
Çiftçi yamağı biraz düşündükten sonra, ‘Bilmem,’ dedi.
‘Peki o zaman, oraya en çabuk hangi yoldan varırım?’
Yamak yine düşündü ve ‘Bilmem,’ dedi.
‘Peki baksana, bir harita bulabileceğim en yakın benzin istasyonu nerede?’
Yamak biraz daha düşündü, sonra gene, ‘Bilmem,’ dedi.
Arabadaki adam onu küçümseyerek, ‘Sen de pek bir şey bilmiyorsun yani?’ dedi.
Çiftçi yamağı,’Ben kaybolmadım ki,’dedi.”
Çocuklar kaybolmamışlardır, ama biz onlara ders veririz. Ve bütün öğrettiklerimiz hayatın önünde birer engel yaratır, çünkü hayat her yönden açık, geniş zihinler ister. Ancak bu dersler dar kafalı olmayı gerektirir – konsantrasyon, dikkat, farkındalık değil.
Farkındalık aynı anda her yöne doğru akan bir zihindir. Beni dinliyorsun. Aynı zamanda sokaktan geçen kamyonun sesini dinliyorsun. Kuşları dinliyorsun. Hiçbir şey dışlanmıyor ve hiçbir şey dikkatini dağıtmıyor. Her şey birlikte var oluyor. Ben konuşmaya devam ediyorum; kuşlar rahatsız olmuyor. Kuşlar ötmeye devam ediyor; ben bundan niçin rahatsız olayım?
Ve eğer dinleyebilir, farkında olabilirsen, ikisi de aynı uyumun parçası haline gelirler.
Ama öğretim sistemi tümüyle konsantrasyona dayanır. Konsantrasyon çocuğu zehirlemekle eşdeğerdedir. Konsantrasyon onun benliğini daraltmaktır. Sadece ufak bir delik açılacak, ve diğer tüm kapılar kapanacaktır. Ufacık bir delik, sen buna konsantrasyon diyorsun, açık
kalacak, ve bu uçsuz bucaksız gökyüzü kapanacak…tüm kapı ve pencereler kapanacak.
Anahtar deliğinin dibine oturup oradan bak – konsantrasyon budur işte.’’

Editör: TE Bilisim