CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 10 Ocak 2023 tarihli grup toplantısında konuştu. Grup toplantısına biz demokrasiyi savunduk öteden beri, herkesin kimliğine, herkesin yaşam tarzına saygı gösterdik sözleriyle başlayan, CHP olarak demokrasiye inandıklarını belirten Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satır başları şöyle:

“Demokrasiye inanıyorsak düşünce özgürlüğüne de inanacağız. Siyasal partilerin kapatılması askeri dönemlere ait bir gelenektir. Hangi partinin iktidar olacağına egemen güçler değil 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı karar verecektir.”

“Partileri kapatıp hazine yardımını kesmek gibi demokrasi dışı uygulamaları asla kabul etmiyoruz ve doğru bulmuyoruz.”

“Gücü elinde tutan tehdit etmeye başlıyor. CHP'li Ali Mahir Başarır ve İYİ Partili Lütfü Türkkan'ın dokunulmazlıklarını kaldırmak için komisyonu topluyorlar. Açık ve net söylüyorum. Bizim, CHP'lilerin, milletvekillerin, ben dahil dokunulmazlıklarını kaldırmazsanız namertsiniz.”

“Biz kul hakkı yemedik ki korkalım. Düşüncelerimizden ötürü mü yargılamak istiyorsunuz? Yargılayın. Yolsuzluk yapmadık ki korkalım. Bu ülkeye hesap verilecekse hesap vermekten de korkmayız.”

“Bizi dokunulmazlıklarla tehdit edeceklerini sanıyorlar. Parlamentonun geleneklerini ayaklar altına alıyorlar. Korkmuyoruz, korkmayacağız, inandığımız yolda kararlılıkla yürüyeceğiz.”

“Sözleşmeli öğretmenlerin dertlerini biliyorum. Yaptığınız görevi, işinizi, mücadelenizi biliyorum. Kıdem tazminatını alacaksınız, kadronuzu alacaksınız. Az kaldı, geliyor gelmekte olan.”

“Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, öncelikle kalemini satmayan, haber peşinde koşan, öğrendiği haberi doğrulatan, sonra bunu haberleştiren namuslu bütün gazetecilere hepimizin şükran borcu var. Onurlu bir gazeteci asla kalemini kiralamaz, asla kalemini satmaz. Onuruyla haberini yapar. Bir baskı ile karşılaştığında da baskıdan da çekinmez ve ürkmez. Gazeteciliğin gerçek demokrasilerde 4. Güç olarak algılanmasının, kabul edilmesinin temel felsefesi de budur. Toplum adına haber yapmak ve toplumun sorunlarını siyasal iktidara doğru aktarabilmek.”

“Ocak ayının gazeteciliğimiz açısından büyük acılar barındırdığını bilmenizi isterim. Metin Göktepe onlardan biriydi, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink onlardan biriydi. Bu gazetecilerimiz farklı tarihlerde ama birer Ocak ayında vuruldular, katledildiler.”     

“Elbette basın özgürlüğünün uygulanmadığını, sansür uygulandığını, doğru haberlere yasak getirildiğini biliyoruz. Kalemini satan ama kendilerine gazeteci diyenleri de biliyoruz. Onlar da meraklanmasın, ülkeye demokrasi geldiğinde zaten onlar televizyonlara çıkamayacak, kalemlerini bir daha satamayacaklar.”

“Kalemini satmayan yürekli gazetecilerin, gazeteciler günü kutlu olsun diyoruz, hepsine selamlarımızı saygılarımızı sunuyoruz.”

“Hiç kimse endişe etmesin, bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getireceğiz, bunun mücadelesini vereceğiz.”

“Polislerimizin, jandarmalarımızın intiharlarına yol açan olayları biliyoruz. Ağır çalışma koşullarının ne olduğunu biliyoruz. Fazla mesailerin verilmediğini biliyoruz. Emekli polislerin intibak haklarını sağlayacağız. Terfiler, tayinler kesinlikle liyakata göre yapılacak.”

“Toplumda huzuru ve güveni sağlamazsanız, o zaman toplum kutuplaşır, kamplaşır ve ilk çatışmalara zemin hazırlayan bir ortama sürüklenir. Türkiye için en büyük risk şu anda budur. O nedenle bütün vatandaşlara sesleniyorum, ne kadar büyük bir haksızlıkla zaman zaman karşı karşıya kaldığınızı biliyorum,  ama sükunetimiz koruyup bekleyeceğiz. Sandığa gittiğimiz zaman demokrasiden, özgürlüklerden yana, insan haklarından yana, haksızlıklara karşı adaleti savunan bir anlayışla oyumuzu kullanacağız.”

“Demokrasiyi, insan haklarını ülkemize getireceğiz.”

“En düşük emekli aylığı asgari ücret olsun diye kanun teklifi verdik. AK Parti ve MHP’li milletvekilleri reddetti. Asgari ücreti bile emekliye çok görüyorsunuz.”

“Bundan tam 2400 yıl önce Platon şöyle diyor: Devleti yönetenler mal mülk edinmemelidirler. Aksi takdirde devleti korumak yerine, mal ve mülklerini korumaya öncelik verirler diyor.”

“Türkiye yönetilmiyor. Türkiye savruluyor. Türkiye'nin sorunlarını benden öğreniyorlar. Çünkü halkın arasına çıkamıyorlar. Evlerine giremiyorlar. Sokağa çıkamıyorlar. Dert dinleyemiyorlar.”

“İşçiye, emekliye, memura, dula, yetime, herkese sesleniyorum, siyaseti sizin hakkınızı savunmak için yapıyorum.”

“Biz CHP olarak değişmeyi bildik ve değiştik. Her değişim önce içeriden başlar. Sonra dışarıya taşar. İç reformlarımızı yapmayı başardık. Önce biz özgürleştik, sonra da özgürlükçü olduk. Şimdi CHP gerçek anlamda halkın partisi. Biz böyle yaptık, statükoyu bıraktık, değişimden yana olduk, değişimi, özgürlüğü savunduk. Bize oy vermeyen kişiler haksızlığa uğradığında onların yanında olduk, onlarla kucaklaştık.”