Bakış açısı kişiden kişiye göre değişse de hayatımızın akışını büyük ölçüde etkiler. Daha doğrusu olaylara bakış açımızı, onlara verdiğimiz anlamı, önemi. Birimiz bir olaya olumlu tarafından bakarken bir diğerimiz en kötü tarafından ele alır genelde. Sadece olaylar da değil bir tablo düşünün ona bakan her kişi kendine göre farklı farklı anlamlar çıkarır. Bunu alıntıladığım kısa bir anektodla örneklemek isterim.
Profesör derse girer ve öğrencilerine, “Çocuklar, size anlatacağım olayı dikkatlice dinlemenizi ve yorum yapmanızı istiyorum,” der. Anlatmaya başlar:
“Hastamız ne konuşuyor ne de denileni anlıyor. Saatlerce anlaşılmaz şeyler geveliyor… Zaman ve kişi kavramı yok. Yalnız, nasıl oluyorsa, adı söylendiğinde tepki veriyor! Son altı aydır onun yanındayım. Ne görünüşü için bir çaba sarf ediyor, ne de bakımı yapılırken yardımcı oluyor… Onu, başkaları besliyor, yıkıyor ve giydiriyor… Dişleri bile yok! Yiyeceklerinin püre hâline getirilmesi gerekiyor. Gömleği, salyalarından dolayı sürekli leke içinde. Yürümüyor, uykusu düzensiz. Gece yarısı uyanıp, çığlıklarla herkesi uyandırıyor. Ama çoğu zaman mutlu ve sevecen. Fakat bazen ortada bir sebep yokken sinirleniyor. Biri gelip onu yatıştırana kadar feryat figan bağırıyor.”

Profesör, sınıfa döner:
“Böyle birinin bakımını üstlenmek ister misiniz?” diye sorar.
Öğrenciler, hep bir ağızdan:
“Hayır” diye bağırır…
Profesör, bu işi büyük bir zevkle yaptığını, onların da yapması gerektiğini söyleyince öğrenciler şaşırır. Daha sonra profesör, hastanın fotoğrafını sınıfta dolaştırmaya başlar. Fotoğraftaki doktorun altı aylık kızıdır.

Editör: TE Bilisim