Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkiye'nin Suriye'deki savaştan etkilenen ülkelerin başında geldiğini ve yüksek bir maliyetle karşı karşıya kaldığını belirterek, Suriye'yi yeniden inşa eden ülkeler listesinin başında yer alması gerektiğini söyledi. ATO Başkanı Baran, Ortadoğu Vakfı Suriye Çalışmaları Merkezi'nin düzenlediği “Suriye'nin Yeniden İnşası: Zorluklar ve Fırsatlar” konulu çalıştaya katılarak bir konuşma yaptı. 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşının gelişimini özetleyen Baran, 8 yıl süren savaş nedeniyle 500 bini aşkın insanın öldüğünü, Şam, Halep, Humus gibi şehirler de dahil olmak üzere birçok bölgenin harabeye döndüğünü anlattı. Birleşmiş Milletler tarafından geçen yıl hazırlanan raporda savaşın Suriye ekonomisine verdiği zararın 338 milyar doları aştığı bilgisinin yer aldığını kaydeden Baran, “Bu rakamların Suriye'nin savaş öncesi gayri safi milli hasılasının 60 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Yani savaş, milletin topyekün üreteceğinden daha fazla bir yıkıma yol açıyor ki bu gerçekten çok üzücü” dedi. "3,7 milyon sığınmacı, 30 milyar dolar harcama" Suriye savaşından en çok etkilenen ülkenin Türkiye olduğunun altını çizen Baran, “Türkiye Suriyeli sığınmacılara kapılarını açarak güvenli bir liman oldu. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre 2018 yılı sonu itibariyle dünyada 70,8 milyon insan yerinden edilmiş durumda. Suriye iç savaşı nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan insan sayısı 6,7 milyon kişi. Yine aynı kaynağın verilerine göre Türkiye 3,7 milyon kayıtlı sığınmacıya ev sahipliği yapıyor” diye konuştu. Baran, Türkiye Büyük Millet Meclisi Mülteci Hakları Alt Komisyonunun çalışmaları sonucunda açıkladığı rapora göre de geçici koruma altındaki Suriyelilere harcanan kaynağın 30 milyar dolar civarında olduğunu belirtti. Türkiye'de doğan Suriyeli çocuk sayısının geçen yıl sonu verilerine göre 250 bini aştığı bilgisini veren Baran, “Milyonlarca Suriyeliye kucak açan Türkiye güney komşusunun toprak bütünlüğünü de destekledi. Suriye'nin kuzeyinde ülkeyi bölecek bir terör kuşağı oluşumuna karşı çıktı. Bu nedenle Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarını düzenledi. YPG/PKK'nın terör koridoru kurmasını engelledi. Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı ile kontrol altına aldığı El Bab, Cerablus, Azez ile Zeytin Dalı Harekatı ile kontrol sağladığı Afrin'de okul, hastane gibi halkın ihtiyaç duyduğu binaların inşası ve onarım çalışmalarını da yaptı” ifadelerini kullandı. Suriye'deki savaşı nedeniyle Türkiye'nin ekonomik, siyasal, sosyal ve demografik sorunlarla karşı karşıya kaldığını söyleyen Baran, sığınmacılar konusunda kurum ve kuruluşların ürettikleri projelerle hükümet politikalarına destek verme gayretinde olduklarını aktardı. Ankara Ticaret Odasının da bu kapsamda bir proje hazırladığını söyleyen Baran, “Alman Uluslararası İş Birliği Kurumu Fonu ile İŞKUR ve Bahçeşehir Üniversitesi ile birlikte hazırladığımız Sosyal Uyum İçin Eğitim ve İstihdam Desteği Projesi ile geçici koruma altındaki Suriyelilere, yaşam koşullarını iyileştirmek ve sosyal uyumunu güçlendirmek amacıyla önce eğitim verdik sonra da bu insanlar arasından bir bölümünün üye işletmelerimizde istihdamını sağladık” dedi. Suriye'nin yeniden inşa sürecinin uluslararası arenada konuşulduğunu belirten Baran, “Bugün Suriye'nin inşasının maliyetinin 400 milyar doları bulacağı belirtiliyor. Yeniden inşadan bahsederken de sadece acil insani yardım ve yerleşim yerlerinin inşasından bahsetmiyoruz. Ekonomik, sosyal ve kültürel yeniden yapılandırma konusu da bu çerçevede yer alıyor. Tüm bu alanlarda yeniden yapılandırmada hangi ülkenin ya da uluslararası kuruluşun ne ölçüde sorumluluk üstleneceği netlik kazanmış durumda değil. Rusya, İran, Çin, ABD ve Avrupa ülkeleri gibi sahada bulunan ülkeler Suriye'nin yeniden inşası için de hevesli. İran ve Rusya'nın üstlendiği bazı projelerden söz ediliyor” açıklamasında bulundu. “Türkiye'nin eli güçlü” Türkiye'nin askeri harekatlar, sığınmacılar ve diğer unsurlarla yüksek maliyetle karşılaştığını hatırlatan Baran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, Irak, Afganistan, Bosna ve Kosova'nın savaş sonrası inşa sürecinde aktif yer alan bir ülke olarak önemli tecrübeler edindi. Komşu olması nedeniyle lojistik avantajlara da sahip. Ve Suriye'de yeniden tesis edilecek ekosistemin sağlıklı olarak kurulması, halen ülkemizde yaşayan sığınmacıların geri dönmesini garantilemesi açısından da önem taşıyor. Tüm bu noktaların yanı sıra uluslararası ticaret, karayolu geçici, güvenlik ve insani konular açısından da Türkiye'nin Suriye'yi yeniden inşa eden ülkeler listesinin başında olması gerektiğini ortaya koyuyor. Yani Türkiye'nin eli güçlü. Bu gücü doğru kullanması için doğru stratejilerin ortaya konması gerekiyor.” Ortadoğu Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mücahit Özdemir ile Tayvan Ekonomi ve Kültür Misyonu Temsilcisi Yaser Cheng'in da birer konuşma yaptığı çalıştayda Baran'a Yönetim Kurulu Üyeleri Adem Ali Yılmaz ve Ali Yıldız eşlik etti. İHA

Editör: TE Bilisim