Hükümetten atama bekleyen sağlıkçılar Abdi İpekçi Parkı’nda toplanarak basın açıklaması yaptı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen sağlıkçılar 7 maddelik taleplerini dile getirdi. Ataması yapılamadığı için evlenemediklerini söyleyen çiftler ise, atamaya dikkat çekmek için, basın açıklamasından sonra yanlarında getirdikleri gelinlik ve damatlığı İş Kur’un önüne bıraktılar. Basın açıklamasına sağlık iş kolunda görev yapan 25 dernek katıldı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Prof Dr. Tülin Düger, “Ülkemizde kaliteli sağlık hizmeti sunulabilmesi için, sağlık mesleklerinin yeteneklerini ortaya çıkaracak görev tanımlarına gereksinim büyüktür. Hastaların şifa bulması için hiçbir alanda olmadığı kadar, koordinasyonu iyi yapılmış sağlık hizmetlerinin verilmesine ihtiyaç duyulmaktadır” ifadelerini kullandı. “GÖREV BEKLEYEN SAĞLIK PERSONELİ İLE HİZMET BEKLEYEN HASTA SAYISI ARASINDAKİ FARK AÇILIYOR” Üniversitelerin her geçen gün çok daha yüksek sayılarda mezun verdiklerini dile getiren Düger, “YÖK’ün son yıllarda önünü açmasıyla, özellikle özel üniversitelerin yeterli öğretim kadrosu ve teknik donanımları olmaksızın mezun vermesiyle sayılar hızla katlanarak atmaktadır. Buna karşın bir taraftan da sağlık hizmetine ulaşmada sıkıntılar yaşayan, uzun dönem sıra bekleyen hastalar bulunmaktadır. Gün geçtikçe görev yapan sağlık profesyoneli ile hizmet bekleyen hasta sayısı arasındaki fark açılmaktadır” şeklinde konuştu. “ATAMA BEKLEYEN SAĞLIK PERSONELİ SAYISI 450,000’E ULAŞMIŞTIR” Her 10 sağlık personelinden 1’i’nin Sağlık Bakanlığı atamaları ile hastalarına kavuştuğunu vurgulayan Düger, “Bugün atama bekleyen sağlık personeli sayısı 450,000’e ulaşmıştır. Sağlık hizmeti almak için aylarca sırada bekleyen ve kalıcı sağlık sorunları gelişen hastaların iyileştirilebilmesi için; yeniden bir düzenlemeye ve Sağlık Bakanlığımızın daha önce açıkladığı gibi ek kadrolarla da bir an önce desteklenmesine ihtiyaç bulunmaktadır” dedi. TAŞERON SİSTEMİ Sağlık personelleri sayısının yetersiz olduğu pek çok hastanede, kadrolu meslek mensuplarının yerine taşeron sistemiyle hizmet alımı gerçekleştirildiğini kaydeden Düger, “Amaç bu sistemin yaygınlaştırılarak daha geniş halk kitlelerinin sağlık hizmetine kolay ulaşması ise; etkili olmayan hizmet sunumu ile kaliteden ve sağlıktan ödün verildiği unutulmamalıdır. Bu şekilde bir sağlık hizmeti sunumu iş barışını bozmaktadır. Şu anda günü kurtaran bu sistemde; ileriye yönelik kalıcı hatalar oluşmakta ve sağlık yükü artmaktadır. Bugün şehir hastanelerinde hekim dışında tüm sağlık mensupları taşeron sistemiyle çalıştırılmaya başlanmıştır. Bu arkadaşlarımızın için özlük haklarından bahsetmek bile mümkün olmayacaktır” diye konuştu. SERTİFİKASYON PROGRAMI 4+2 sistemine göre atamaların yerine 2+2 sistemi uygulanmasının aile birliği açısından önemli olduğunu belirten Düger, “Ortaöğretim kurumlarından başlayarak, ön lisans ve lisan düzeyinde mezunlar veren sağlık profesyonelleri; bu kadar yüksek sayı da ve farklı görev tanımlarında sağlık hizmeti vermeye hazır olmasına rağmen, hala sertifikasyon programlarıyla alaylı kişilerin yetiştirilmeye çalışıldığı ve ilgili profesyonel yerine bu kişilerden yararlanıldığı dikkati çekmektedir” dedi. “MESLEKLER ARASINDAKİ ADALETSİZ ÖDEMELER MOTİVASYONU DÜŞÜRMEKTEDİR” Maaşlarda ek gösterge katsayısının düşük olması, meslekler arasında adaletsiz, ödemeler sağlık profesyonellerinin motivasyonunu düşürdüğünü hatırlatan Düger, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Sağlık sisteminde başarı, hem hizmet sunucularının hem de hizmetten yararlananların memnuniyeti ile ölçülür. Hedefimiz, motivasyonu yüksek sağlık çalışanlarının sağlık hizmetlerinde dünyaya örnek olacak performans ortaya koymasıdır. Kamuda döner sermaye ve performans sisteminde ki dengesizlikten dolayı sağlık profesyonelleri dağılımdan yeterli pay alamamaktadır. Hastanelerde performansa direkt katkısı olduğu halde bölüm döner sermayesinden hiç yararlanmadan hastanenin genel döner sermayesinden hastane yönetiminin uygun gördüğü katsayıda yararlanmaktadır.” (Kadir Gürhan)

Editör: TE Bilisim