Covid-19’dan kurtulmanın tek yolu toplum bağışıklığının her yerde kazanılması. Uzmanlar toplum bağışıklığı konusunda hemfikir. Toplum bağışıklığı için öncelikli etken aşılamanın aralıksız şekilde devam etmesi. Kısacası herkesin ama herkesin Covid-19 aşısı olması gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Başkanı Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus da bu konuda dünyayı yönlendiren açıklamalar yapıyor. ‘’Aşılar, salgını durdurmak için önemli bir umut kaynağı’’ diyor. Aşı konusunda her ülke eşit şartlara sahip değil maalesef. Ekonominin gücü bu noktada da belirleyici rol oynadı. Ekonomik açıdan iyi olan ülkeler aşılara hemen ulaştı ve uygulamaya başladı. Peki, ulaşamayanlar ne olacak? Dünyadaki herkesin Covid aşısı olması gerekirken aşı satın alamayan ülkeler ne yapacak? Risk altında bulunan herkesin öncelikli olarak aşılanması gerekiyor. Yoksa virüs sürekli şekil değiştirerek hayatımıza bir şekilde girecek. Yoksul ülkeler aşıya ulaşma konusunda sıkıntı yaşarken, zengin ülkeler aşılamada önemli bir aşama kaydediyor. Tüm bunların yanı sıra hala aşı olma konusunda tereddüt hissedenler var.
Küresel anlamda yoğun bir aşılama programı başladı. Son verilere göre 138 ülkede yaklaşık olarak 565 milyon doz aşı yapılmışmış bile. Bu veriler yüksek gibi görünse de dünya nüfusunun 8 milyara yakın olduğunu hatırlamakta fayda var. Açıklanan oranlara göre şu ana kadar dünya nüfusunun yalnızca yüzde 7,2’si aşılanmış durumda. Peki, bu aşılama süreci ne zaman tamamlanacak? Görüldüğü üzere kolay bir süreç değil. Yapılan bir araştırma ve tahmine göre aşıya ulaşabilen gelişmiş ülkelerde yetişkin nüfusun aşılanması 2022 ortalarına kadar bitmeyecek. Orta gelirli ülkelerde ise bu süre 2022 sonlarına ve 2023 yılının başlarına uzanıyor. Yoksul ülkelerde ise takvim biraz daha ileriye gidiyor ve 2024’ü bulabilir deniliyor. Koronavirüs farklı varyasyonları ile birkaç yıl daha hayatımızda olacak gibi görünüyor. Bu süreci sağlıklı şekilde geçirebilmek için önlemlere aşı olsak dahi devam etmemiz gerekiyor. Çünkü görünen o ki ufak bir gevşeme bile salgının durdurulamaz boyutlara gelmesine neden oluyor. Kendimizi ve çevremizi korumak için aralıksız olarak korunmaya devam etmemiz gerekiyor.