Türk Eczacıları Birliği (TEB) son zamanlarda artan aşı reddine ilişkin basın açıklaması yayımladı. Açıklamada 2011 yılında aşı reddi yapan aile sayısının 183 olduğu ifade edilerek, 2018 itibariyle bu sayının 23 bin dolaylarına ulaştığı belirtildi. TEB aşı karşıtlığının son zamanlarda arttığına ve buna paralel olarak hastalıların da arttığına dikkat çeken bir basın açıklaması yayımladı. Türkiye’de 2016 yılında sadece 9 olan kızamık vakasının 2017’de 84’e, 2018’de ise 716’ya ulaştığının ifade edildiği açıklamada, kızamık vakalarında son üç yılda gerçekleşen artış, aşı karşıtlığının yaygınlaşmasına bağlandı. “İLAÇLAR BİREYİ TEDAVİ EDERKEN, AŞILAR POPÜLASYONU KORUR” Türk Eczacıları Birliği tarafından yapılan açıklamada aşıların bağışıklık oluşmasına katkı sağlayan en önemli biyolojik hazır ilaç olduğu belirtilerek, aşıların mikroorganizmaların zayıflatılmış antijenleri olduğu ifade edildi. Aşıların sağlık alanında en önemli buluşlardan birisi olduğuna dikkat çekilerek açıklama şöyle devam etti: “Hiç şüphe yok ki ilaçlar bireyi tedavi ederken, aşılar popülasyonu korur. Ancak aşı tereddüdü ve aşı karşıtlığı, son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de gün geçtikçe artıyor. Bilimsel aklı karşısına alan aşı karşıtı kampanyalar, üretilen komplo teorileri; başta çocuklar olmak üzere tüm toplumun sağlığını tehdit edecek boyuta gelmiş durumda.” Yapılan araştırmaların sonuçlarına yer verilen açıklamada, tüm temel aşıları olmuş çocukların oranının son on yılda yüzde 77’den yüzde 67’ye düştüğüne dikkat çekilerek şunlar ifade edildi: “Bilindiği üzere kızamık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Türkiye’de kızamığa dair elde edilen başarı, büyük bir halk sağlığı başarısı iken; 2016’da sadece 9 olan kızamık vakası, 2017’de 84’e, 2018’de ise 716’ya ulaşmıştır. Son üç yılda gerçekleşen bu artışın, aşı karşıtlığının yaygınlaşması ile paralel olduğunu söylemek zor olmasa gerek.” Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak REFAH DÜZEYİ ARTTIKÇA AŞILANMA ORANI ARTIYOR Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’nda yer alan verilere göre; ailelerin refah düzeyi arttıkça çocuklarının aşılanma oranının arttığının ifade edildiği açıklamada, refah düzeyi düşük ailelerin çocuklarını aşılatma oranı yüzde 64 iken, refah düzeyi en yüksek olan ailelerde bu oranın yüzde 82’ye kadar çıktığı belirtildi. Ayrıca açıklamada, ekonomik parametrelerin iyileştirilmesi ve sağlığa ayrılan payın artırılması ile Türkiye’de aşılama oranının OECD ülkelerinin ortalamasının üzerine çıkarılmasında hiçbir engel kalmayacağı da ifade edildi. Aşı yolu ile bağışıklamanın hastalıkların önlenmesi ve ölüm oranlarının düşürülmesi açısından çok değerli bir uygulama olduğuna dikkat çekilen açıklamada aşıya ilişkin şunlar ifade edildi: “Ayrıca kolay ve maliyet etkin olması, toplum sağlığı noktasında bu yöntemi daha değerli kılmaktadır. Tıbbi güvenilir ürünler olan aşıların yalnızca aşılanmış bireyi değil; aynı zamanda aşılanmamış bireyleri ve toplumu da koruduğu unutulmamalıdır. Aşı reddinde bulunan bireylerin, sadece kendilerini değil toplum sağlığını ve toplumun geleceğini tehdit etmektedir. Özellikle altını çizerek belirtmek gerekir ki, yaşama hakkına zarar veren aşı reddi, ancak ve ancak bilimsel bilgilere dayanarak tarafsız platformlarda tartışılmalıdır.” 2018 İTİBARİYLE AŞI REDDİ YAPAN AİLE SAYISI 23 BİN DOLAYLARINA ULAŞTI Türk Eczacıları Birliği aşı reddine ilişkin son olarak şunları söyledi: “Aşı reddi kavramı ortaya atıldığı günden bugünkü vahim tablo ortaya çıkana kadarki süreçte kamuoyunu bu konuda sürekli bilgilendirdik ve sağlık meslek örgütleri olarak bu konudaki otorite olan Sağlık Bakanlığı’nı göreve davet ettik. Nitekim 2011 yılında aşı reddi yapan aile sayısı 183 iken 2018 itibariyle 23 bin dolaylarına ulaşmıştır. Bu tablo infial yaratmaktadır ve artık bu durum görmezden gelinemez! Bu konuyla ilgili gerekli önlemler acilen alınmalıdır. Toplum sağlığını tehdit eden her türlü girişime karşı yaptırımlar uygulanmalıdır. Ülkemiz için, ülkemizin geleceği için, halk sağlığı için başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri göreve davet ederken; medyamızı da bu konuyla ilgili daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.” (Murat KARABULUT)
Editör: TE Bilisim