Sanayi ustası Burak Yoldaş, Koronavirüsle birlikte araç piyasasında yüzde 80’lik bir artış kaydedildiğini söyledi. Son dönemlerde artan araç fiyatlarına değinen Yoldaş, “Pandemiden sonra piyasa yüzde 80 arttı. 10 bin liralık araba 30 bin lira, 30 bin liralık araç ise 80 bin lira oldu. Millette nasıl bir cesaret var ben de anlamadım. Pandemi her ne kadar uzun sürse de bir şekilde bitecek. 200 bin liralık arabaya 400 bin lira fiyat çekilir mi?” diye konuştu. Son dönemlerde çalıştıracak çırak bulamadıklarına dikkat çeken Yoldaş, “2010 yılına kadar çırak sıkıntısı çekmedik. Son beş yıldır çırak bulunmuyor. Sadece birkaç yıldır Suriyeli ve Azerbaycanlı çırak çalıştırıyoruz. Onlar da olmasa çalıştıracak çırak yok. Eskiden sanayicilik, tamircilik altın meslekti. Ama şimdi ise sanayiciyim, dediğinde millet uzak duruyor. Çünkü aklına yağ, pas ve kir geliyor. Oysa ikimiz de birbirimize muhtacız. İkimiz de birbirimizin sırtından para kazanıyoruz” ifadelerini kullandı. Vatan Mekanik’te usta olarak çalışan Burak Yoldaş ile birlikte; Korona virüsün başlaması ile işlerin aksamasını, sürücülerin arabada nelere dikkat etmeleri gerektiğinin, sanayide usta olarak çalışmanın kolay ve zor yanlarını, mesleğin geleceğini konuştuk. Biz sorduk Burak Yoldaş cevapladı. Sizi tanıyabilir miyiz, kendinizden bahseder misiniz? Burak Yoldaş, 2001 yılından beri sanayi işinde çalışıyorum. 32 yaşındayım. Baba zoruyla bu işe başlasam da usta olarak işimi severek yapıyorum. O zamanın şartları bunu gerektirdi. 20 yıldır bu meslekte her türlü zorluğu kötülüğü gördüm. Peugeot üzerinde detayla bilgilere ve araştırmalara sahip olmak için hala çalışıyoruz. Son altı yıldır Peugeot üzerine bire bir çalışıyoruz. Her altı ayda bir İzmir’de ve İstanbul’da eğitimlerimiz var. Bu eğitimler ücret karşılığında yapılıyor. Gittiğin eğitimlere bilinçli bir dinleyici olarak katıldığında çok katkısı oluyor. 2018-2019-2020 model araçlarda yetkili servislerin bile bilmediği özellikleri bu eğitim de öğrenmiş oluyoruz. “KIŞIN BU MESLEKTE ÇOK ZOR ŞARTLARDA ÇALIŞIYORUZ” Bu mesleğin kolay ve zor yanlarını bize anlatır mısın? Bu mesleğin en güzel yanı her türlü meslekten insan ile tanışıyoruz. Doktorundan tutun mühendisine kadar, herkesi burada görüyoruz. Kötü yanı ise kışın soğukta araba sıcak ama takımlar soğuk ellemeye bile gelmiyor. Kışın bu meslekte çok zor şartlarda çalışıyoruz. Karı, ayazı her şekilde bizi olumsuz etkiliyor. Yazın da aynı şekilde hava sıcak oluyor, aracın kendisi sıcak oluyor. Her türlü olumlu olumsuz yanı var. Alkol alıp buraya gelen bile oluyor. Müşteri önemli olduğu için her şeyi alttan alıyorsun. Ona rağmen yine de olmuyor. Hiç ölmeyecek bir meslek, dünyada araba var oldukça bu meslek var olacak bir meslek. “ELİNDE BELGESİ OLAN AMA BİLGİ VE TECRÜBESİ OLMAYAN USTALAR VAR” Sürücüler doğru usta bulmakta zorlanıyor, doğru usta bulana kadar aracından ya da parasından oluyor, bu konu da neler söylemek istersiniz? Biz bu mesleği yıllardır yapıyoruz. Ama birkaç yıl çalışan kişi hemen ben dükkan açıyorum diyor. Bu meslekte birkaç yıl çalışılarak dükkan açılmaz. İyice usta olduktan sonra bu işe girilir. Birkaç yıl çalışıp dükkan açan birçok kişi var. Bu kişilere müşteri nasıl gönderilsin? Bana göre dükkan açan birisinin 30 yaşının altında olmaması gerekir. Çünkü yıllarca bu işi yapıp pişmesi gerekir. Mesleki okulu bitirerek dükkan açanlar var. Ellerinde belge var ama bilgi ve tecrübe yok. Bu işte çırak olarak çalışıp usta olan adam rahatlıkla işyeri açabilir. O kişinin bu mesleğin tozunu yuttuğunu söyleyebiliriz. Bu meslekte herkesin görevi ayrıdır. Motor yapan usta arıza tespiti yapabilir ama yetkili serviste bu farklıdır. Daha pahalıdır. Yetkili serviste bakımı yapan adam şanzıman indirmez, şanzıman indiren adam motor indirmez. Motoru söküp takan adam, cihaza bağlamaz ama sanayideki adam her şeyi yapar. Sanayideki adam inciğinden boncuğuna kadar, parçanın ne işe yaradığını, ne işe yaramadığını, nasıl çalıştığını sana detaylı izah eder. Mesela gelip bana bir şeyi sor ben nasıl çalıştığını sana detaylıca anlatırım. Çünkü arabaların içinde büyüdük. Her türlü arabadan anlarız. “ARABALARIMIZ KÖTÜ DEĞİL, ARABALARIMIZI KÖTÜ EDEN BİZİM GİBİ USTALARDIR” Türkiye’de Peugeot’un kullanıcılar arasında kötü bir izlenim bırakması konusunda neler söylemek istersin? Arabalarımız kötü değil, arabalarımızı kötü eden bizim gibi ustalardır. Mesela adam diyor usta ben yağ için sana 100 vermem. Niye vermiyorsun; götürüyorsun yağı ücretsiz değiştiren var diyor. Tamam yağ değiştiriliyor ama bu yağın oturma şekli var, yağ basıncı deliği var, yağcı bunu bilmiyor. Oturtuyor oraya ama basınç deliği kapanacak ki yağ filtresine basınç gelmeyecek. Ama adam bunlara pek aldırmıyor. Benzindeki adam nasıl usta oluyor hala anlamış değilim. Biz bu tar insanlara bilinci kullanıcı demiyoruz, bunlar cebinde para değil, akrep olan insanlardır. Biz bu kişilerin işlerini yapmıyoruz. Kendisinden çok arabasını seven adam zaten ustaya da parasını veriyor. Peugeot dünyanın en dolu arabasıdır ama bunu bu hala getiren bizim ustalarımızdır. Sen arabayı götürüp dört dörtlük ustaya bırakırsan, ustada bu arabayı dört dörtlük yapıp sana teslim eder. “UCUZ BENZİN MOTORUN ÖMRÜNÜ KISALTIYOR” Bu konuda sürücülere neler söylemek istersin? Araçların kışlık ve yazlık bakımları kesinlikle yapılmalıdır. Aracın yağ değişimine dikkat edilmelidir, yağ değişimi aksatılmamalıdır. Yakıta dikkat edilmelidir. Peugeot aracına basmak gerekir, eğer basmazsan bu araç zamanla enjektörü bozar. Ama basarsan ve iyi bakarsan o zaman 400 bin bile garantidir. Millet 100-200 binde satmıyor. Ya usta hatasıdır ya da kullanıcı. Millet ucuz benzin alıyor ama Peugeot bazı benzin firmalarını kabul etmiyor. Bu arabanın devamlı benzin alacağın yeri bellidir. Devamlı o yerden benzini aldığında hiçbir sıkıntı çıkmaz. Müşteri benim arabam az yaksın diyor. Az yaksın da motorun ömrü ne oluyor? Motorun ömrü kısalıyor. 5 lira yakacağına 6 lira yaksın ama temiz olsun. “SURİYELİ VE AZERBAYCANLI OLMASA, ÇALIŞTIRACAK ÇIRAK BULAMIYORUZ” Diğer sektörlerde olduğu gibi bu sektörde de çırak sıkıntısı çekiyor musunuz? Biz 2001 yıllında sanayiye girdiğimizde çırak yoktu. 2010 yılına doğru bu sayı biraz arttı ama son beş yıldır hiçbir şekilde çırak yetişmiyor. Askerden dönen de gelmiyor. Sadece birkaç yıldır Suriyeli, Azerbaycanlı çırak buluyoruz. Onlar olmasa çalıştıracak çırak bulamıyoruz. Eskiden sanayicilik, tamircilik altın meslekti. Ama şimdi ise sanayiciyim, dediğinde millet uzak duruyor. Çünkü aklına yağ, pas ve kir geliyor. Oysa ikimiz de birbirimize muhtacız. İkimiz de birbirimizin sırtından para kazanıyoruz. Bu iş ölmeyecek meslek. Avukatlık, taksicilik, lokantacılık ölür ama bu meslek ölmez. Millete bunu anlatamıyoruz. Çocuğunu sanayiye ver birkaç yıl çalışıp usta olsun sonra da kendi yerini açsın ondan paşası yoktur. Buraya üniversite mezunu günlük 100 tane adam geliyor. 50 tanenin mesleği var ama 50 tanenin mesleği ise yok. Meslek okulu okumaya gidin denildiğinde kimse okumuyor. Ben sanayi de çalışamam diyorlar. Peki işsiz kalmak daha mı iyi? “YASAKLARIN KALKMASIYLA BİRLİKTE İŞLERİMİZ ESKİ HALİNE DÖNDÜ” İşleriniz pandemiden nasıl etkilendi, devletten yeteri desteği aldınız mı? Pandemi sürecinde ciddi derece de zorlandığımızı söyleyebilirim. Müşteri ile aramıza mesafe koymaya çalıştık. Çünkü gün içinde birçok kişi buraya uğruyor. Devletimiz sağ olsun üç ay boyunca kısa çalışma ödeneği ile bize yardım etti. Giderlerimizin yarısını ödedi. İşimizin durumu biraz aksadı çünkü müşteri korkudan uğramaz oldu. Biz de risk almak istemedik. Yasakların kalkmasıyla birlikte, özellikle Kurban Bayramından bir ay önce başlayan yoğunluk ile işlerimiz eski haline döndü. Millet artık pandemiyi unuttu. İşine bakıyor. Pandemiden sonra piyasa yüzde 80 arttı. 10 bin liralık araba 30 bin lira, 30 bin liralık araç ise 80 bin lira oldu. Millette nasıl bir cesaret var ben de anlamadım. Pandemi her ne kadar uzun sürse de bir şekilde bitecek. 200 bin liralık arabaya 400 bin lira fiyat çekilir mi? “BİZİM İÇİN ÖNCELİK PARA DEĞİLDİR, ÖNCELİK MÜŞTERİ MEMNUNİYETİDİR” Vatan Peugeot ’ten biraz bahseder misiniz? Diğer adıyla Vatan Mekanik’i altı yıl önce açtık. Gün geçtikçe her yerden bir tanıdığımız oldu ve müşteri sayımız her geçen gün arttı. Her geçen gün artan müşterimize her konuda yardımcı oluyoruz. Müşterimize ilgi gösteriyoruz, işimizi temiz yapıyoruz. Bizim tek kötü yanımız eleman eksikliğimiz ve müşteri çoğunluğumuzdur. Gelen müşteri bir saat, bir buçuk saat bekliyor ama kafamız rahat bir şekilde iş yapıyoruz. Hiçbir yerde filtre kahve ve bekleme salonu yoktur. Hiçbir yerde yeteri kadar arıza tespit cihazı yokken biz de 6 tane arıza tespit cihazı var. Eleman yetersiz olunca randevu öncelikli müşterimizi alıyoruz. Ben burada çekirdekten yetişmeyim. Müşteri bize güven sağlıyor, biz de o şekilde kendisine garantili iş yapıyoruz. Para konusunda da yardımcı oluyoruz. Bizim için öncelik para değildir, öncelik müşteri memnuniyetidir. Çok tutulmamızın ve tercih edilmemizin esas nedeni budur. Müşteriyi mağdur etmek gibi bir tarzımız yok. Haber/Fotoğraf: Kadir GÜRHAN  

Editör: TE Bilisim