Son yılların en kurak kışını geçiren Başkent  Ankara’da yağışlar barajların doluluk oranını biraz artırsa da istenen seviyeye ulaştırmadı. Ocak ayında yağan kar ve yağmur başkente 4 günlük su kazandırırken, barajların doluluk oranı yüzde 21 seviyesinde kaldı. Konuya ilişkin gazetemize açıklamalarda bulunan Su Politikaları Derneği (SPD) Başkanı Dursun Yıldız, “2021 yılının Ocak ve Şubat aylarında Ankara’nın Barajlarına yaklaşık 69 milyon su gelmiştir. Bu değer 2020 yılında ise yaklaşık 103 milyon m3 tür” açıklamasında bulundu.

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), kent genelinde içme ve kullanma suyu sağlayan barajlarda geçen yılın aynı dönemine göre 50 milyon metreküp daha az su bulunduğunu bildirdi. Suyun daha dikkatli kullanması konusunda uyarıda bulunan Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, “ Bu değerler dikkate alındığında , bundan sonra hiç yağış düşmemesi durumunda ,Ankara’nın 116 günlük suyu kaldığı söylenebilir. “ değerlendirmesinde bulundu.

Trees grown in dry, cracked, dry soil in the dry season,global warming

“OCAK VE ŞUBAT AYLARINDA ANKARA’NIN BARAJLARINA YAKLAŞIK 69 MİLYON SU GELMİŞTİR”

Bașkent'e su sağlayan barajların doluluk oranı seviyelerindeki  durumu değerlendiren Su Politikaları Uzmanı Dursun Yıldız şu açıklamalarda bulundu:

“10 Mart 2021 tarihinde Ankara’nın barajlarındaki toplam doluluk oranı % 21,2 olup bu oran geçen senenin aynı tarihinde %28,75 olarak tespit edilmişti.  Ancak bu oranlar toplam doluluk oranları olup kente su vermek için kullanılabilecek doluluk miktarı ise %9 a düşmüştür. “

“2021 yılının Ocak ve Şubat aylarında Ankara’nın Barajlarına yaklaşık 69 milyon su gelmiştir. Bu değer 2020 yılında ise yaklaşık 103 milyon m3 tür.”

“ BUNDAN SONRA HİÇ YAĞIŞ DÜŞMEMESİ DURUMUNDA ANKARA’NIN 116 GÜNLÜK SUYU KALDIĞI SÖYLENEBİLİR “

“ASKİ’nin verilerine göre 10 Mart 2021 tarihi itibariyle Ankara’ya su temin edilen  barajlarda kullanılabilir olarak yaklaşık 145 milyon  m3 su bulunmaktadır. Bu miktar geçen yılın aynı tarihinde  195 milyon m3 idi. ASKİ ‘nin WEB sayfasında şehre verilen toplam su miktarı ise 1 240 000 m3 olarak yer almaktadır. “

KURTBOĞAZI, KESİKKÖPRÜ VE ÇAMLIDERE BARAJLARINDAN SU TEMİNİ

“Ankara’ya halen Kurtboğazı, Kesikköprü ve Çamlıdere Barajlarından su temin edilmektedir diyen Su Politikaları Uzmanı Dursun Yıldız, “ Bu değerler dikkate alındığında , bundan sonra hiç yağış düşmemesi durumunda ,Ankara’nın 116 günlük suyu kaldığı söylenebilir.  Ancak Ankara’nın 2007 yılındaki kurak döneminde inşa edilmiş olan Kızılırmak Kesikköprü Barajından  su temini hatları  mevcuttur. Kesikköprü Barajı tam dolu olup halen Ankara’ya verilen suyun yaklaşık %40’ı  bu barajdan temin edilmektedir. Fakat bu sistemden temin edilen suyun sülfat oranı yüksek olup bu nedenle  diğer barajlardaki suyla paçalanarak verilmesi tat ve koku açısından önem taşımaktadır.Diğer taraftan bu su Kesikköprü Barajından  İvedik arıtma tesisine gelene kadar 600 m ye yakın bir  pompaja ihtiyaç duymaktadır. Bu da suyun birim enerji maliyetini çok arttırmaktadır” dedi.

 Dursun: ASKİ verileri,  barajlardaki düşük su miktarları nedeniyle  Ankara’daki su temini planına Kızılırmak Kesikköprü hattının dahil edildiğini ortaya koymaktadır. Ankara’nın Kesikköprü Barajı dışındaki Çamlıdere ve Kurtboğazı barajlarında su seviyesi düştükçe Ankara’ya temin edilecek olan suda ki Kızılırmak suyu miktarı artacaktır. Bu da Ankara’ya temin edilen suyun kalitesinde bir düşüş yaratacaktır.Bu durum Ankara’nın olası su sıkıntısının , su miktarı sıkıntısından daha çok su kalitesi ve suyun birim maliyetindeki enerji girdisinde artış olarak ortaya çıkabileceğini göstermektedir.”

“SULAMA BİRÇOK ÜRÜNDE VERİMİ 4 KATINA KADAR ÇIKARTABİLİYOR”

Pandemiyle birlikte artan tüketim ihtiyacı  ve  alışkanlılardan  yola çıkarak sulamanın önemine  de dikkat  çeken Yıldız,  “Dünya’da ve Türkiye’de gıdanın yaklaşık üçte ikisi sulanan alanlardan sağlanıyor. Sulanan tarım toprakları  yağmurla sulanan alanlardan iki kat daha verimli oluyor .Sulama birçok üründe verimi 4 katına kadar çıkartabiliyor. Dünya  Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gelecekte gıda üretiminde %70’e varabilecek olan artışın sulama ile gerçekleşeceğini ileri sürüyor.Bu kuruluşa göre toplam gıda üretiminin Pakistan’da %80’i ,Çin’de %70’i,Hindistan ve Endenozya’da %50’si  tarımsal sulamanın yapıldığı alanlardan sağlanıyor” ifadesini kullandı.

“SULAMA GIDA GÜVENCESİNİN SİGORTASIDIR”

 Dünya Gıda ve Tarım Örgütü tarafından yapılan açıklamalara göre gelişmekte olan ve çoğu gıda güvencesi bulunmayan ülkelerde sulanan alan oranı sadece  %20 diyen Su Politikaları Uzmanı Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

“ Bu durumda bilinçli bir su ve toprak kaynakları planlaması yapılması halinde bu ülkelerin birçoğunda sulama Gıda Güvencesini arttıracak. Çin ve Hindistan gibi ülkelerin çok büyük olan nüfuslarını besleyebilecek kadar gıda üretimi yapabilmeleri tarımsal sulama yapmalarına bağlı. Biz bu nedenlerden dolayı sulama gıda güvencesinin sigortasıdır diyoruz. “

“Ülkemizde de ekonomik olarak sulanabilecek olan alanlarımızın yarısından fazlasını sulamaya açmış durumdayız. Ancak bu alandaki üretimimizin artabilmesi için modern sulama altyapısına , planlı bir sulama yönetimine ve tarımsal üretimdeki yapısal sorunlarımızın çözülmesine  ihtiyacımız bulunuyor. “

(Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)

Editör: TE Bilisim