ASKİ Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, Türkiye'nin en büyük atıksu arıtma merkezi olan Merkezi Atıksu Tesisinde incelemelerde bulundu. Sincan Tatlar mevkisinde yer alan Merkezi Atıksu Tesisi'nin kapasitesinin günümüz ihtiyacına cevap verecek şekilde acil olarak artırılması gerektiğini belirten Kınacı, “Başkentin artan nüfusuna göre yıllar içinde aşama aşama kapasitesinin artırılması gereken tesislerin kapasitesi artırılmadığı için bugün yetersiz hale gelmiş bulunmaktadır” dedi. Atıksu ve yağmur sularının toplanarak yerleşim yerlerinden kurallara uygun bir şekilde uzaklaştırıldığını ifade eden Dr. Cumali Kınacı, suların doğaya temiz olarak deşarj edilmesinin hem doğa hem de insan sağlığı açısından önemli olduğuna vurgu yaptı. Doğadaki sınırlı kaynaklardan olan suyun her bir damlasının değerli olduğuna dikkat çeken Kınacı, şöyle konuştu: “ASKİ olarak Başkentlilerin içme su ihtiyacını temiz ve sağlıklı, kesintisiz ve güvenli bir şekilde karşıladığımız gibi kullanılmış pis su ve yağmur sularının yüzde 93'ünü ‘Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi'nde', geri kalan yüzde 7'sini ise 30 farklı bölgesel ve paket arıtma tesislerinde aynı titizlik içinde arıtarak tarım ve sanayide kullanılmasını sağlıyoruz.” “Kullanılan enerjinin yüzde 81'i tesiste üretiliyor” Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi'nin 1997 yılında dönemin en üst teknolojisi kullanılarak inşa edildiğini ifade eden Dr. Cumali Kınacı, merkezi atıksu arıtma tesisinin kendi enerjisini de kendisinin ürettiğini açıkladı. Başkent nüfusunun yüzde 90'nının kullandığı atık suların arıtılma işleminin sağlandığı tesisin enerji ihtiyacının yüzde 81'inin de tesiste biyogazdan üretilen enerjiden karşılandığını belirten Kınacı, “Şu anda 23 milyon olan elektrik giderinin yaklaşık 17 milyon TL'si tesislerde üretilen enerjiden karşılanıyor. Yani tesis kendi kendini amorti eden bir tesis” dedi. “Tesisin kapasitesinin acil olarak artırılması gerekiyor” İnşa edildiği yıllarda günlük 765 bin metreküp kapasitesiyle ihtiyaca cevap veren tesisin, bugünkü nüfus karşısında yetersiz kaldığına dikkat çeken Kınacı, şu değerlendirmelerde bulundu: “Gelişen teknolojiyle birlikte tesisisin günümüz teknolojisiyle donatılması ve AB yasalarına uyum çerçevesinde ülkemizde mevzuatın yenilenmesi nedeniyle tesisinin de revize edilmesini zorunlu hale getirmiştir. Acil olarak kapasite artırımına gidilmesi gerekiyor.” “İleri düzey arıtma tesisine ihtiyaç var” Tesise yaz kış gelen suyun ileri düzeyde arıtılmasının gerektiğini söyleyen Dr. Kınacı, şu bilgileri verdi: “Mevcut 765 bin metreküp arıtma kapasitesi olan tesise bunun üzerinde atıksu geliyor. Bu kapsamda tesisin teknolojisinin yenilenmesi ve kapasitesinin artırılması birinci ihtiyaçken, değişen mevzuatla birlikte azot ve fosforun giderilmesi ise ikinci ihtiyaçtır. 2000'li yıllardan itibaren AB ülkelerinde azot ve fosfor gideren tesisler bulunuyor. Bu nedenle bizlerin de mevzuata uygun olarak kısa sürede azot ve fosforun giderilmesini sağlayacak ileri arıtım tesisi inşa etmemiz gerekiyor. DSİ ile Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda üzerine düşeni yaptı. Sıra bizde aksi halde ASKİ yaptırımla karşılaşabilir.” “Tarım arazileri su ile buluşacak” Yapımı gerçekleştirilecek olan ileri arıtma tesisi sayesinde steril ve kaliteli hale gelecek olan suyun tarımsal alanlar ve sanayide kullanılacağının altını çizen Kınacı, şöyle konuştu: “Bu proje sayesinde günlük 660 bin metreküp su ileri arıtma tekniği ile arıtılacak. Bu da yaklaşık olarak yüzde 70 suyun sulamada kullanılması anlamına gelmektedir. Birinci etapta Kesiktaş'ta 11 bin hektarlık alan, ikinci etapta ise Sakarya Havzası'nda ilave 6 bin hektar olmak üzere toplamda 17 bin hektarlık alanın sulanması söz konusu olacak. Bunun parasal karşılığı ise yılda 170 milyon lira. Bu sayede hem çiftçiler kazanacak hem de sulanamayan daha fazla arazi suyla buluşacak. Bu açıdan arıtılmış suyun tarım arazilerinde kullanılabilir duruma getirilmesi gerekiyor. Sanayinin günlük 30 bin metreküp su talebi var. Bu yüzden ileri düzey arıtmaya ihtiyaç duyulmaktadır.” “Finansman temin edilince yapımına hemen başlanacak” Tesiste azot ve fosforun arıtılması için ileri arıtma tesisine ihtiyaç duyulduğunu belirten Kınacı, finansman ihtiyacına ilişkin süreç hakkında da şu bilgileri verdi: “Projeleri hazır olan bu tesislerin yapılması için herkesin bildiği üzere kaynağa ihtiyaç duyuyoruz. Bu konuda da sıkıntı yaşıyoruz. Uluslararası kaynaklardan finansman arayışımız sürüyor. Kaynak bulduğumuz ve sıkıntıları aştığımız an hem mevzuat açısından hem de kapasite açısından tesisin büyütülmesi için gerekli adımları atacağız. Atıksu arıtma tesisinde yılda 250 milyon metreküp üzeri atıksu arıtılarak, ilk önce Ankara Çayı'na oradan da Sakarya Nehri'ne deşarj edilmektedir. Bizim Ankara tesislerdeki arıtma derecemizden İstanbul da etkileniyor. Yani İstanbul'un su ihtiyacı için Ömerli Barajı'ndan alınan suyun kalitesini bizim Ankara Çayı'nda verdiğimiz su belirliyor diyebiliriz.” (İHA)

Editör: TE Bilisim