Ulus’ta takı malzemelerinin ağırlıklı olarak satıldığı, nikah şekercisinden, çiçekçisine kadar birçok esnafı içine alan tarihi bir han, Suluhan Çarşısındayız. II. Bayezid Devri emirlerinden Hasan Paşa tarafından inşa edilmiş olan Suluhan döneminin adıyla “Hasan Paşa Hanı’dır. Adını, su ve ısıtma konforu olan, avlusunda Köşk Mescidi bulunan bir yapı olmasından alır. Tarihi Suluhan Çarşısında 28 yıldır berberlik yapan Suluhan Çarşısı Başkan Yardımcısı Ziya Keçelioğlu, Suluhan Çarşısını ve çarşı esnafını anlatıyor. “ULUS’UN ZEMİNİ BURASI ESASINDA” Suluhan’ın 1984 yılında yenilenerek bu güne geldiğini söyleyen Keçelioğlu, Han tarihini şöyle anlattı: “Osmanlı döneminde kahve ve iplik ticareti yapılıyor burada. 1929 yılındaki Balıkpazarı yangınından sonra tahrip oluyor. 1940'lı yıllarda hanın sadece dış duvarları kalıyor içi önemli tahribat alıyor. 1984 yılında moloz taş ve kesme taşlarla aslına uygun bir şekilde onarım ve restorasyondan geçerek şimdiki halini alıyor. 28 yıldır burada esnafım, dünden bugüne baktığımda bir zamanlar önemli alış veriş yerlerinden biriydi Suluhan Çarşısı. Şimdi Ankara’nın merkezi yerlerinin değişmesi, artması hem Ulus’u hem de çarşımızı bir kenarda bıraktı. Geçmişte bir dönemde de köylü pazarı olarak faaliyet gösteriyor burası. Buranın ön kapısı ve yanda olan kapı yokmuş o dönemlerde, sonradan açılan kapı buralar. Ana kapı ortadan Han’a açılan kapı. Ulus’un zemini burası esasında, Ulus iki büyük yangın atlatınca sonradan doldurulmuş ve yana kapı açılmış. Burada ailelerde yaşamış üst katlarda, alt katlar samanlık, ahır olarak kullanılan yerken Han’ın orası da atların bağlandığı yermiş. Daha sonra bir müddet daha Pazar olarak devam etmiş.” BÜYÜK TAHTAKALE YANGINI Ulus Meydanı’nın gelişimi ve 1929 büyük Tahtakale yangını ile Suluhan ve yakın çevresi yok olma noktasına gelmiştir. Bu yangının Suluhan Çarşısı’nda önemli tahribat yarattığını hatırlatan Keçelioğlu: “Suluhan 1950’lere kadar harap halde yaşamını sürdürmüş ve sebze, meyve satış yeri, küçük bir Hal olarak kullanılmıştır. 1980’ lerde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen restorasyon, daha doğrusu aslına uygun yeniden inşa edilmesiyle eski görünümüne kavuşmuştur” dedi. SULUHAN ESNAFI Suluhan’ın içerisindeki esnafın dünden bugüne değişen yapısını anlatan Keçelioğlu şunları söyledi: “Burada esnaf çeşitli işler yaptı. Bir dönem, zücaciye, nalburiye, billuriye, baharatçı varken, bir dönem de bakırcılarımız vardı. Esasında günün koşullarına, halkın taleplerine göre değişti hep bu süreç. Takı tasarım ürünleri son dönemlerde en çok burada vardı. Şimdi baktığımızda da nikah şekeri tasarımları, düğün için malzemeler ve çiçekçiler ağırlıkta burada.” “SON YILLARDA HİÇ TURİST UĞRAMAZ OLDU” Suluhan gibi önemli bir tarihi yapının özellikle turizm açısından değerli olduğunun altını çizen Keçelioğlu, son yıllarda turislerin Suluhan’a gelmez olduğunu söyledi. “On yıl öncesine kadar Suluhan’a her gün turistler gelirdi. Son yıllarda hiç turist uğramaz oldu. Bunun sebebini kestiremiyoruz. Buranın bakımsızlığı mı, bölgenin durumu mu bilemiyoruz. AVM’lerle ülke gelişmez. Tarihi değerlerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Suluhan’ın Ankara’nın önemli bir turizm merkezi haline getirilmesi gerekiyor. Ankara Ulus’tur, her şeyin kuruluşu buradadır. İnsanlar akın akın AVM’lere gidiyor artık, bizim işlerimizde elbette durgun. Yine de küçük paralarla alışveriş en azından benim berber dükkanımda ve küçük esnafta, yanında işçi çalıştıran büyük esnaf için daha zor burada durum.” Atlas YANAR

Editör: TE Bilisim