Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Anıtkabir’in imara açılması ile ilgili açıklama yaptı. Candan, ‘’Anıtkabir itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor’’ dedi. Tezcan Karakuş Candan, düzenlediği basın toplantısında, ‘’Kente dair iktidarda bulunanların ve yönetenlerin kenti nasıl şekillendireceklerini, ideolojik bakış açısıyla mekana nasıl yansıtacaklarını tabiri caizse önceden görüp topluma anlatmakla yükümlüdürler. Dünyanın her yerinde ilk tepkiyi, ilk refleksi mimarlık ortamının veriyor olmasının nedeni budur aslında. Bugün okullarda böylesine bir kent bilinci, kentlilik bilinci oluşmadığı süreçlerde toplumun kentsel politikalara katılımcı bir noktadan girmediği süreçlerde, bizim gibi meslek odalarının görevi; görülen bu süreci topluma anlatmaktır. Teknik bir plan sorunu olarak ele almadık. Bir plan değişikliği vardı, orası tarım arazisiydi, tarım arazisinden yapılaşmaya dönüştürülüyordu bunlar da tabii ki önemli. Lakin siz yukarıdaki ideolojik yaklaşımı bilmeden ve onu görmeden, algılamadan o planı değerlendirmeniz mümkün değil. Onun için 2006 yılında Atatürk Orman Çiftliği plan değişikliği başladı’’ dedi. AOÇ CUMHURİYET DEĞERİDİR Candan sözlerine şöyle devam etti, ‘’Atatürk Orman Çiftliği, kamuoyunda 2012 yılına kadar sadece bir teknik kanal sorunu olarak tartışıldı. Onun için insanlar bu sürecin çok siyasi çok ideolojik bir hesaplaşma olduğunun farkına varamadı. 2012 yılında bu sürecin sadece teknik bir sorun olmadığını cumhuriyet rejimi ile hesaplaşmanın bir parçası olduğunu, rejime tam müdahale yapmaya niyet etmiş insanların mekana da bunu yansıttıklarını bu toplum anladı. Atatürk Orman Çiftliği mücadelesi aslında cumhuriyete ait değerlerin mücadelesi olduğu duyuruldu.’’ 2006 YILINDA HAREKETLİLİK BAŞLADI Candan, “Biz mimarlar odası olarak burayı sadece plan yapma tekniği üzerinden okumuyoruz. Ankara’nın çok büyük bir tehdit altında olduğunu biliyoruz. Özellikle 2006 yılında başlayan hareketlilik var. 2006 yılında kentsel dönüşüm süreci başladı. Atatürk Orman Çiftliği alanları plan yapma süreci Büyükşehir Belediyesi’ne devredildi. Yine 2006 yılında Ulus Tarihi Kent Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi alanları tartışmaya açıldı. 2006 yılında nazım imar planları yani 2023 cumhuriyetin 100.yılında bu kentin nasıl şekilleneceğine dair gelişecek plan kararları tartışılmaya başlandı. Bütün bunları alt alta koyduğunuzda ideolojik sürecin parçası olduğunu görüyorsunuz” ifadelerini kullandı. TOPLUM BUNU GÖRMEK ZORUNDA Anıtkabir’in çevresiyle bir bütün olduğunu söyleyen Tezcan Karakuş Candan, ‘’Mimarlar odası algıyı yönetiyor dediler ama aslında algıyı onlar yönetiyor. Çünkü Anıtkabir’deki duyarlılık, diğer alanlarda maalesef aynı duyarlılığı göremiyoruz. İller Bankası bir kültür varlığıydı ama yıkıldı. Toplum buna bir tepki göstermedi. Yıkılan her bina aslında, Anıtkabir sürecine yönelik bir çalışmaydı. Her yıkım oradan bir tuğla çekiyor. Toplum bunu böyle görmek ve algılamak zorunda. Bir günde koruma kurulu tescilli varlıkların nasıl tescillerinin kaldırıldığını görüyoruz. Büyükşehir belediyesi açıklamalarımızdan sonra, Anıtkabir’in sınırlarının değişmediğine dair bu paftayı yayınladı. Kamuoyundaki tartışmaları lütfen dikkatli dinleyin. Anıtkabir, Anıt Blok’tan ibaret bir yapı değildir. Çevresi ile bir bütündür. Diğer taraflar, Anıt Blok’un görselliğini arttıran şeylerdir. Bunlar dışında, Anıtkabir’e bakım yapılmıyor. Anıtkabir itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor’’ dedi. HEPİMİZE AİT OLAN BİR ALAN Açıklamanın devamında görselleri kullanan Tezcan Karakuş Candan, sözlerine şöyle devam etti, ‘’Anıtkabir’de hiçbir şey yapmıyoruz diyor. Anıt Blok’un oraya dokunmayacağız ama etrafının canına okuyacağız. Şimdi birlikte bu üç planı yan yana koyup bakalım. Anıtkabir’in sınırları; 1.büyükşehir belediyesinin yayımladığı. 2. 2023 Nazım imar planı. Bu iki görsel arasında 7 fark var. Hani hep biz çocukken söylerler ya, iki görsel arasındaki 7 farkı bize söyleyin diye. Bu iki görsel arasında birinci farkı birlikte okuyalım. Anıtkabir sınırları tarihi sit alanı sınırları içerisinde Çankaya belediyesinin Anıtpark’ı var. Fevzi çakmak yolu 2023 Nazım imar planının. Bu Anıtpark burada. Burada mı 2023 nazım imar planında. Geleceğin vizyonunda yok. Bu taramalar nedir derseniz, konut alanı. Yani 2023 nazım imar planında Anıtkabir’in karşısındaki Anıtpark’ı konut alanı olarak görüyor büyükşehir belediyesi. Muhafız birliğinin alayının yukarısındaki alanın tamamı konut yerleşkesi olarak gösteriliyor 2023 nazım imar planında.’’ NAZIM İMAR PLANINI KABUL ETMİYORUZ Candan, ‘’Anıttepe’de 40 bin metrekarelik bir alandaki spor tesisleri. Hiç kimse bu noktaya değinmedi. Hiç kimse bunun cevabını vermedi. O plan notunda değiniliyor ki; spor tesisinin altı yer altı otoparkı olabilir. Bu ne demek biliyor musunuz? Anıtkabir’in karşısında buranın altının 40 bin metrekarelik bir otopark olduğunu düşünebiliyor musunuz. Bakın biz yurt dışında bu tür mekanlara gittiğimizde otobüsler o mekanın iki kilometre ötesinde durur ve park eder. Siz oraya yürüyerek gidersiniz çünkü o mekanın ihtişamını algılamak için bu yapılmıştır. Ve keza anıtkabir de bunun için böyle planlanmıştır. Anıtkabir’in yürüyüş güzergahı aslanlı yoldur. Siz orada yürürken asla başınızı kaldıramazsınız, taşları öyle döşenmiştir. Burada yatan insana bu ülkenin kurucusuna saygıdan başınız önde yürürsünüz. Size bıraktığı değerler için ona saygı ve minnet duyarsınız. Öyle tasarlanmıştır. Öylesine bir koridordan geçersiniz ki; sizi büyük ihtişamlı bu yapı karşılar. Yapının simgeselliği ve anıtsallığı buraya geldiğinizde sizi karşılar. Çünkü o koridor zorlu bir koridordur. O koridor karanlık bir süreçtir. Yani Türkiye cumhuriyeti böylesine zorlu yollardan geçerek kuruldu demektir. Buradaki bütün peyzaj düzenlemesi, yurtta sulh, cihanda sulh söyleminin göstergesi olarak dünyanın dört bir yanından getirilmektedir. Ve burada başlayan şey yukarı doğru bu yapıyı öne çıkaracak şekilde peyzaj düzenlemesi yapılmıştır. Siz burada hiçbir zaman bu yapıyı kapatacak şekilde bir yapı göremezsiniz. Böyle planlanmış bir yerde siz Milli savunma bakanlığı buradaki 8 parselden vazgeçiyor diyemezsiniz. Orası milli savunma bakanlığının alanı değil. Orası kamu mülkiyeti. Hepimize ait olan bir alan. Milli savunma bakanı bugün var, yarın yok ama biz hep varız. Hep varız. Şahsi mülkiyet deyip geçemezsiniz. Anayasanın 35.maddesi der ki; özel mülkiyet bile olsa, kamu yararı öncelikli özel mülkiyet kısıtlanır der. Milli savunma bakanlığı bütçe ayıracak. Ve orayı kamulaştıracak. Ondan vazgeçemezsiniz. Ondan vazgeçenlere onay veremezsiniz. Dolayısıyla bu 3 alanda 2023 Nazım imar planında yaklaşık 100 bin metre kare alan konut alanına dönüştürülmüş. Şimdi çıkıp bunu açıklasınlar. 2023 nazım imar planında neden bu alan bu kadar daraltıldı. Muhafız birliğinin olduğu alan tamamen konut alanına geçmiş durumda. Muhafız birliğinin yapılaşması daha önceki planda varmış bizi ilgilendirmiyor. Plan Allah’ın emri değil. Değişecek. O gün insanların gözünden kaçmışsa, o gün bu toplum sit sınırlarından Anıtkabir’e karşı yapılaşmasına kadar bu kadar duyarlı değilse, sizin kötü niyetinizi okuyamamışsa bugün kabul etmek zorunda mı? Etmiyoruz. 2023 Nazım İmar Planını da kabul etmiyoruz. 2012 onaylı buraları yapılaşmaya açan Anıtkabir imar planını da kabul etmiyoruz. Ve bunlar için yeni bir hukuksal mücadele sürecinin başlatılmasını öngörüyoruz’’ ifadelerini kullandı. BU ALANA DAİR HER ŞEY ŞEFFAF OLMALI Son olarak sözlerine şöyle devam eden Candan, ‘’Anıtkabir planları Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, Milli Savunma Bakanı’nın, ilçe belediyelerinin biz yaptık oldu, zaten de bir değişiklik yoktu falanlarıyla açıklanamaz. Bu alana dair her şeyi şeffaf olarak ortaya koyacaksınız. Bu 2023 nazım imar planında kimsenin fark edemediği, hiç kimsenin onların kötü niyetini okumadığı bir süreçte bunu yapmışsanız zaten bugünkü bu planların hepsi bunun bir parçası. Süreç buna doğru gidiyor. O zaman biz bunu bütünlüklü okuyacağız, bütünlüklü algılayacağız ve bunun hesabını verecekler. Bu toplumun en duyarlı olduğu noktada örgütlü bir kötü niyetle karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim. Buna zemin hazırlayanlar, meslek fetişizmi ile birlikte sadece bir plan tekniği üzerinde onun arkasındaki ideolojisini okumayarak toplumu sadece teknik bir sürece doğru kanalize etmeye çalışanlar gelecek için suç işliyorlar. Bütün televizyonları, gazeteleri dolaşıp bunu anlatmaya çalışıyorlar’’ dedi. (Rozita Merve Hamidi- Zeynep Namlı)

Editör: TE Bilisim