Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi bizi uyarmıyorsa ne işe yarar?" demiş Franz Kafka.. Kitap okumak özellikle dünya ve Türk klasikleri okumak insanın vizyonunu içinde bulunduğu dünyadan bir başka dünyaya taşır. Dünya ve Türk klasiklerinin her gencin kütüphanesinde mutlaka ama mutlaka bulunması gerekir. Bu kitapların her biri farklı dünyalara açılan kapıların anahtarı niteliğindedir. Onların kitaplarını daha iyi anlayabilmek ve okuyabilmek için hayatlarına da göz atmak gerekir. İnternetteki yazılardan okuduğum kadarıyla bildiklerimi paylaşacağım. Her hafta yaptığım gibi bu haftaki yazımda sizlere bir edebi kişiliğin yaşamını, başarılarını, başarısızlıklarını, hayal kırıklıklarını anlatacağım. Bu hafta sırada Dostoyevski var. Gelin bu dünyaca ünlü yazarın yaşam öyküsüne birlikte bakalım. ‘’Kültürlü, soylu sınıftan gelen Turgenyev ve Tolstoy gibi çağdaşı öteki büyük Rus yazarlara göre Dostoyevski çok farklı bir ortamda yetişti. Babası Yoksullar Hastanesi’nde çalışan eski bir ordu cerrahı, annesi bir tüccarın kızıydı. Dostoyevski, annesinin yardımıyla evde başladığı öğrenimini özel bir okulda sürdürdü. Yaz aylarını Tula’daki aile çiftliğinde geçirerek babasının sert ve acımasız davranışlarından bir ölçüde uzaklaşma olanağı buldu.’’ ‘’ On beş yaşındayken annesini yitirdi. Okulu bitirdikten sonra Petersburg Askeri Mühendislik Okulu’na girdi. Ağır ders ve talimlerden fırsat bulduğu zamanlarda, özellikle şiddet ve cinayet konularını işleyen melodram türünden kitaplar okumaya başladı’’ ‘’Okulunu bitirdikten kısa bir süre sonra edebiyatla uğraşmak için askerlikten ayrıldı. Kendi serfleri tarafından öldürülen babasından çok küçük bir miras kaldığından, maddi durumu pek iyi değildi. Genç Dostoyevski, ilk yapıtıyla sağladığı ünden sonra kendisine büyük ilgi gösteren edebiyat çevrelerinde ve sosyete salonlarında kişisel görünümüyle etkileyici olmayı başaramadı.’’ ‘’Kısa boyu, kili rengi küçük gözleri, sinirden sürekli seğiren dudakları ve sakar davranışlarıyla hastalıklı bir kişi izlenimi uyandırıyordu. Alışık olmadığı bu toplumsal ortamdan kaçmak için edebiyat çalışmalarına sığındı ve çok geçmeden bir başka kısa romanını kaleme aldı. Dostoyevski’nin yazarlık yaşamı boyunca değindiği önemli temaların bir arada işlendiği bir roman olan Karamazov Kardeşler, çıkarcı ve şehvet düşkünü bir babanın , her biri ayrı annelerden olma dört oğlunun sevgi, nefret, günah ve tutkuları çerçevesinde sürüp giden bir inanç arayışını, Tanrı’ya ulaşma çabasını temel alır.

Editör: TE Bilisim