Nato’yu iyice avucunun içerisine aldı.
Avrupa’ya korku saldı. “Ayağınızı denk alın, öyle Avrupa Ordusu kurarız diye zırvalamayın.” Demeye getirdi.
Ukrayna’yı gazlayarak ateşe attı.
Rusya’nın isteklerine kulak tıkayarak, Ukrayna’ya saldırttı.
Silah sanayisini daha çok hareketlendirdi.
İşte bildiklerimiz bunlar, daha kim bilir ne çıkarlar hesaplıyorlar bilemeyiz!
Amerika’nın bir taşla kaç kuş vurduğu ayan, beyan ortadadır.
Ukrayna açıkcası yem yapıldı. Şimdi Avrupa paçasını kurtarmaya çalışıyor.
Ukrayna’ya silah yardımında bulunmaları, savaşı uzatmaktan başka bir işe yaramayacak, daha çok can kayıplarına sebep olacaktır. Dünya’nın içerisinde bulunduğumuz konjoktüründe, gaza gelmek, felakete davetiyedir. Zelinskiy’nin dramı ortadadır. Çıkarılacak çok dersler vardır. Savaş’ı en son isteyecek zümreler askerlerdir… Savaş yıkımdır, acıdır.
Avrupa ve Amerika Ukrayna’ya halen gaz vermeye devam etmektedirler.“Ne güzel direniyorsunuz!Zelinskiy sen bir kahramansın!” diyerekten… “Bak nede çok Rus askeri öldürdün.” Teranesiyle sırt sıvazlamaya devam etmekteler. Bilen bilir, taarruz eden taraf, savunma da kalandan daha çok zaiyat verir. Rusyanın zaiyatına bu kural üzerinden bakmak daha akılcı olur.
Bizim Yunanistan ile kıta sahanlığı anlaşmazlığımızda, başta Fransa olmak üzere Amerika, Yunanistan’a gaz vermedimi, savaşın eşiğine getirmedilermi? Bu ne biçim müttefiklik, bu ne biçim Nato silah arkadaşlığıdır? Demekki Yunanistan ile savaşa girsek, Amerika ve Fransa safını belli edecektir.
Nato bize dostmu, düşmanmı? Sorusu akıldan çıkartılmamalıdır. Nato’nun tutumu derslerle doludur. Amiyane tabirle “Tırnağın varsa başını kaşıyacaksın.” Başkasının tırnağı ile baş kaşıyanların hali ortadadır. Hadi şu sloganı tekrar edelim. “Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye”
