“Altındağlı Kadınlar her alanda ‘Biz de varız’ diyorlar”

Altındağlı kadınlar, sergiledikleri tiyatro oyunu ile “Kadına Şiddete Hayır!” dedi. Altındağ Belediyesi Kadın Eğitim ve Kültür Merkezleri’nde tiyatro eğitimi alan, yaşları 20 ile 60 arasında değişen kadınlar, sergiledikleri Kadın Sığınağı” adlı oyun ile izleyicilerden tam not aldı. Necip Fazıl Kültür Merkezi’ndeki oyunda performansları ile göz dolduran Altındağlı kadınların, yaşadıkları heyecan görülmeye değerdi. “Kadın Sığınağı” oyunu ile Türkiye’nin kanayan yarasını işlediklerini vurgulayan kadınlar “Oyuna hazırlanırken ve sahnedeyken çok heyecanlandık ve duygulandık. Kadınları her alanda destekleyen ve bize bu imkanı sağlayan Altındağ Belediyesi’ne minnettarız. Altındağ Belediyesi bünyesinde açılan “Tiyatro Okulu” ile sahnede olmanın keyfine vardık ve artık sahneden inmeye hiç niyetimiz yok. Bu oyunla birlikte de kadına şiddete ‘hayır’ diyoruz” dediler. Altındağ’da son 10 yılda yaşanan değişimde en büyük destekçilerinin Altındağlı kadınlar olduğuna dikkat çeken Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, başarılı performanslarından dolayı kadınları tebrik ederek, “Maalesef ülkemizde kadına şiddet bizim toplumsal bir yaramız, acımız, kırık yanımız. Bu toplumsal sorunu çözmek ve daha mutlu bir toplum inşa etmek için çalışıyoruz. Bugün de Altındağlı kadınlar bu soruna tiyatro sahnesi aracılığı ile dikkat çektiler. Ben hepsini kutluyorum. Bugüne kadar 25 farklı mahallede kadın eğitim kültür merkezleri hizmete açtık. Bu merkezlere 55 bin kadın devam ediyor. Yıllardır Altındağlı kadınların gelişimine katkı sağlamak için mücadele ediyoruz. Kadınların kültür ve sanatla ilgilenmesi için kurslar açıyoruz. Belediye bünyesinde bir ‘tiyatro okulu’ kurduk. Altındağlı kadınların tiyatro okuluna yoğun ilgisi oldu. Bugün de sahnede kadınların gösterdiği performans, ne kadar doğru bir iş yaptığımızın kanıtı aslında. Altındağlı kadınlar her alanda “Biz de varız” diyerek, büyük bir gayret ve özveriyle kendilerini her alanda geliştiriyorlar.” dedi. “TİYATRO İLE KENDİMİZİ KEŞFETTİK” Kadın Eğitim ve Kültür Merkezleri’nde, 55 bini aşkın kadını sanat, spor, iş eğitimi ve sosyal faaliyetler ile bir araya getiren Altındağ Belediyesi, bölgesindeki kadınlara farklı dünyaların kapılarını açarak hayatlarını değiştiriyor. Her mahallede bulunan ve sayıları 25’i bulan Kadın Eğitim ve Kültür Merkezleri’nde drama ve tiyatro eğitimi alan kadınlardan oluşan 10 kişilik ekip, bu kez sergiledikleri “Kadın Sığınağı” tiyatro oyununda “kadına şiddete hayır” mesajıyla izleyicileri hem kendilerine hayran bıraktı, hem de duygulandırdı. Sevgi Ünsal, Pınar Koyuncu, Sultan Altunışık, Meral Öztaş, Jale Dokuş, Kamuran Öztürk, Sevinç Sarıgül, Makbule Şeker ve Dilan Ekinci’den oluşan ekip, “kendimizi tiyatro ile keşfettik” diyerek, sahneye her çıkışlarında aynı heyecanı yaşadıklarını dile getirdiler. JALE DOKUŞ: “YAŞAYAMADIĞIMIZ ŞEYLERİ, SAHNEDE YAŞIYORUZ” Oyunda “Müdür Zeynep” karakterine can veren Jale Dokuş, kadınlara yönelik her türlü şiddeti kınadıklarını vurgulayarak şunları söyledi: “Sergilediğimiz oyunda töre ve kan davasının acı sonuçlarını gözler önüne sermeye çalıştık. Genç kızlarımızın mağduriyetlerine, eğitimsizliğin nasıl kötü sonuçlara yol açtığına dikkat çekmeye çalıştık. Her şeyin başı eğitim. Biz anneyiz, bu nedenle sorumluluğumuz daha fazla. Önce kendimizi sonra çocuklarımızı eğitmeliyiz. Yetiştirdiğimiz çocuklarımıza en öncelikle saygıyı öğretmeliyiz. Tiyatro aslında benim çocukluk hayalimdi. 15 yaşında evlendim. Bazı şeyleri yapmak için fırsatım olmadı. Fakat bize sağlanan tiyatro imkanı sayesinde sahnede, yaşayamadıklarımızı yaşıyoruz. Altındağ Belediyesi, bizden herhangi bir karşılık beklemeden bize böylesine güzel bir imkan verdi. Başkanımız Veysel Tiryaki başta olmak üzere emeği geçen herkese minnettarız. Bu bir başlangıç oldu benim için, hedeflerim bitmedi, üniversite de okuyacağım!” CEVRİYE DUMAN: “BEN ASLINDA TİYATRO YAPMALIYMIŞIM” Oyunda psikolojik şiddet gördüğü için sığınma evine yolu düşen Cezayir karakterini canlandıran Cevriye Duman da tiyatro ile tanışmasını ve oyunda verdikleri mesajları şu sözlerle anlattı: “Ben 20 yıl bankada çalıştıktan sonra emekli oldum. Ancak bugün ‘en başından beri tiyatro yapmalıymışım’ diyorum. Oyunumuzda kadınların çaresizliğini ve tek başına kalmışlığını işledik. Kadına sadece fiziksel şiddet yok, psikolojik şiddet de çok tehlikeli. Oyunumuzda, herkesin alacağı mesajlar var. Toplumun eğitimi önce aileden başlar. Aileler nasıl yansıtır ise çocuklarımız da o ışıkla yetişir.” MABULE ŞEKER: “TİYATRO İLE HAYATA TUTUNDUM” Oyunda Dudu Teyze rolü ile beğeni toplayan ve ekibin en yetişkin üyesi olan Makbule Şeker, geçirdiği bir hastalık sonrasında tiyatro ile tanıştığını belirterek tiyatro sevgisini şöyle dile getirdi: “Küçüklüğümden beri tiyatro sevgim vardı ama hayat şartları ekipteki diğer arkadaşlarım gibi beni de farklı yönlendirdi. Geçirdiğim hastalık sürecinde doktorum, değişik etkinlikler yaparak beynimi farklı konularla meşgul etmemi istedi. Drama dersleri ile başlayan yolculuk tiyatro sahnesine kadar geldi. Hem eşim hem çocuklarım hem de torunlarım beni destekliyor. Ne yazık ki şiddetin cinsiyeti yok. Her türlü şiddet canımızı yakıyor, bizi üzüyor. Sahne çok özel bir yer, burada hiçbir ayrım yok hepimiz biriz ve eşitiz. Kocaman bir aile olduk. Belediyemizin bize verdiği destek, eğitim ve imkanlarla özgüvenimizi kazandık. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.” YÖNETMEN HİKMET AĞA: “HİKAYELER FARKLI ACI AYNI” Altı aylık bir çalışma ile “Kadın Sığınağı” tiyatro oyununu sahneye koyduklarını kaydeden yönetmen Hikmet Ağa, Altındağlı kadınların sahnede duygulu ve hevesli olduklarının altını çizerek şöyle konuştu: “Kadın Sığınağı oyununu görünce çok etkilendim. Yaklaşık altı aydır ses, nefes, diyafram, sahne matematiği ve psikoloji çalışmaları, okuma provaları ile yoğun bir çalışma yürüttük. Altındağlı kadınlar, diğer çalıştığım gruplar içinde en duygulu ve çalışkan gruptu. ‘Kadın Sığınağı’ oyununda farklı hikayeler olsa da ortak konu ‘kadın’ ve kadına şiddetti. Ülkemizde ve dünyada böyle acıları görmek istemiyoruz. Sevgi, her şeyin çaresi ve ilacıdır. Sevgi, saygıyı ve merhameti doğurur. Sevgi, karanlığı yok eder. Altın kadınlar ile çok güzel bir işe imza attık, devamının geleceğine inanıyorum.” İHA