Altına Hücum 1925 ABD yapımı sessiz komedi filmidir. Bu filmi izleyen biri olarak sizlere de kesinlikle tavsiye ediyorum. Size bugün fazla içeriğe girmeden biraz bu filmeden bahsetmek istiyorum. Özgün adı The Gold Rush olan bu filmin yönetmeni, senaristi, yapımcısı ve başrol oyuncusu Charlie Chaplin'dir.

Daha önce çok sayıda kısa metrajlı ve iki tane de orta metrajlı film yapmış olan Chaplin'in Woman of Paris: A Drama of Fate'ten sonra çektiği ikinci uzun metrajlı filmidir. Bu filminde de öncekilerde olduğu gibi "küçük serseri" Şarlo'yu canlandırmaktadır.  Film o tarihte rekor sayılacak bir süre olan 14 ayda ve astronomik sayıcak bir maliyetle tamamlandı. Chaplin filme tam 650.000 dolar harcamıştı.

1942 yılında Chaplin "Altına Hücum" filmini tekrar elden geçirdi, film için bestelediği müziği ve kendi kaydettiği diyalogları filme monte etti. Kurguda da bazı değişiklikler yaparak filmi yeniden gösterime verdi.

Filmde, birçok maceracının yaptığı gibi Klondike Altına Hücumu hareketinde Alaska'ya altın aramak için giden "Küçük Serseri" Şarlo'nun buradayken çektiği sıkıntılar, düştüğü komik durumlar, hırstan gözleri dönmüş insanların zaaflarını görmesi ve bu arada aşkı bulması anlatılmaktadır. 

Filmin en unutulmaz sahnelerinden biri de kendi gibi iki altın arayıcıyla birlikte kar fırtınasının ortasında uçurumun kenarına sürüklenmiş bir kulübede mahsur kaldıkları sahnedir. Ayrıca yemek niyetine "ayakkabısını yediği" sahne de akıllara kazınan ve sinema tarihine geçen sahnelerden biridir.

"Altına Hücum", 1992 yılında Kongre Kütüphanesi tarafından "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir. 

Özet olarak; Altına Hücum, altın aramak için yola koyulan bir adamın hikayesini anlatıyor. Altın aramak için Klondike altın madenleri bölgesine giden ‘The Tramp’, burada çeşitli insanlık dramıyla ve zorluklarla karşılaşır. Kötü hava koşulları nedeniyle bir kulübede başka bir altın arayıcısı ve kaçak bir mahkumla yolları kesişen Şarlo kısa zamanda trajik olaylara şahit olur. Bu esnada insanoğlunun hırslı ve maddi yönlerini hayretle keşfeden Şarlo, sonunda altın madenleri bölgesine eriştiğinde artık bir maden işçisi olmak istemediğine karar verir. Fakat macera bununla sınırlı değildir.

Efsanevi sanat adamı Charlie Chaplin’in en önemli filmlerinde başı çeken yapıt, Chaplin’in kendisinin de en çok değer verdiği filmi olarak bilinir.

Editör: TE Bilisim