İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener TBMM’de partisinin grup toplantısında partililerine seslendi. Suriyelileri geri göndereceklerini açıklayan Akşener, "Türk devletinin yüzü suyu hürmetine reçeteyi açıklıyorum" diyerek geri gönderme için atılacak adımları tek tek sıraladı. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener TBMM’de partisinin grup toplantısında partililerine seslendi.  Suriyelilere ilişkin açıklamalarda bulunan Akşener, '' Suriyeli mültecilere Türk vatandaşlığı verilmeyeceğini açıklayın'' ifadesini kullandı. Akşener’in açıklamalarından satırbaşlarını şunlar oluşturdu: "15 Kasım da, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümüydü. Bir kez daha kutlu olsun. Kıbrıs davamızın kahramanlarına; Hala Sultan’a, Türk Mukavemet Teşkilatı’na, Şehit İlhanlar’a ve Bozkurt Rauf Denktaş’a selam olsun. Onları unutmadık ve unutmayacağız.‘BOPun eşbaşkanıyım’ diye övünenlerin, Denktaş Bey’e yaptıklarını da unutmayacağız. Kofi Annan’la saf tutup, Rauf Denktaş’ı Türkiye’den kovduklarını unutmayacağız..Bugünlerde, Doğu Akdeniz’deki doğalgaz ve petrol rezervleri üzerinden, Kıbrıs’ta yeni tezgâhlara niyetlenen emperyalistler ve içerdeki işbirlikçilerine sesleniyorum.. Siz de şunu unutmayın;Gerekirse Ayşe yeniden tatile çıkacak, ve Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacak!" ''MİLLETÇE, BU FİLMİ DEFALARCA GÖRDÜK VE ARTIK BIKTIK'' "Son dönemde bir takım odakların ısrarlı provokasyonlarına şahit oluyoruz diyen Akşener, ''Bu provokasyonların dili, zamanlaması ve aktörleri gösteriyor ki, iktidar, klasik seçim stratejisini yürürlüğe koymuştur. Cumhuriyetimizin kurucusuna, ve milletimizin ortak değerlerine saldırı kampanyası başlatanların tamamı, ne yazık ki, iktidarın koruması altında. Ne zaman su içeceklerine bile kendi iradeleriyle karar veremeyen bürokratların, ve medya borazanlarının, bu girişimleri izinsiz yaptığı düşünülemez.İstiklal savaşımız için, “Keşke Yunan kazansaydı” diyen, Mehmet Akif’e küfreden fesli nasipsizi ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanının, hala o makamda tutulması, millete kurulmuş bir kumpastır.Diyanet işleri Başkanının tarihimize hakaret gibi ziyaretiyle aynı günlerde, Milli Eğitim Bakanlığı da, , benzer bir hakarete imza atmıştı. Ebedi düşmanlarımızın bile aklına gelmeyecek o ifadeler sonucunda, 3 memuru görevden aldılar. “Biz yapmadık, avukat yaptı” diyerek, işin içinden çıktılar. Çocuklarımızı güya eğitecek olan zihniyet işte bu. Göreve geldiklerinden bu yana, milliyetçi öğretmenlere ve okul müdürlerine savaş açan AK Parti zihniyetinin, bizi getirdiği nokta bu.Bakın son zamanlarda, hemen her hafta garip sözlere, garip davranışlara tanık oluyoruz..Son örnek, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Karalı’dan geldi..Cumhuriyetin üniversitesinde dekan olabilmiş ama, çıktı dedi ki;-Kadın evde oturup, çocuk doğursun, çocuk baksın.. Yerel seçimde hiçbir kadın adaya oy vermeyeceğim..Hoca hoca, Türk kadını evlatlarına sahip çıkar, en iyi şekilde de bakar.. Senin tavsiyene ihtiyaç yok..İnsansız hava araçlarıyla uğraşırken, insanı ve kadını unuttun herhalde..Bir de Uzay Bilimleri’yle uğraşıyorsun,, yazık.. Bu sözler, hanımefendileri çok yaraladı bilesin.. O sözleri sildin ama, özür borçlusun..Ayrıca, senin oyun da eksik kalsın..Bu tür vakaların artışına dikkatinizi çekiyorum.. Bu işler de, hiç hayr-ı alamet değil..Milletçe, bu filmi defalarca gördük ve artık bıktık. AK Partinin ve borazan medyanın konuştuklarının hiçbiri, vatandaşın gündeminde yok. Vatandaşın ezanla bir meselesi yok, cumhuriyetle bir meselesi yok. Bizim meselemiz hayat pahalılığı, bizim meselemiz geçim darlığı. Bizim meselemiz adaletsizlik. Bizim meselemiz, çoluk çocuğumuzun geleceği. 3 tane daha belediye kazanmak için, milleti birbirine düşürmekten vazgeçin. Koltuklarınızda 3 gün daha oturmak için, fitne çıkarmaktan vazgeçin.İYİ Parti bu tarz bir siyaset anlayışının içinde kesinlikle yer almayacaktır. Başka bir partiye oy veriyor diye, kimseyi düşman göremeyiz.. Bizim gayretimiz, ihtilafları derinleştirmek değil, mutabakat alanlarını genişletmektir.Biz insanların hayatlarını yönetmeye değil, devleti yönetmeye talibiz'' şeklinde konuştu. “TOK, AÇIN HALİNDEN ANLAMAZ” "Herkes gırtlağına kadar borçlu. Her 3 gençten biri işsiz. Akıl, vicdan ve insaf sahibi biri için, bu manzaranın adı nedir: Kriz… Atalarımız ne güzel söylemiş,, “Tok, açın halinden anlamaz” demişler. Allah için bir kere bile, bu dertlerden bahsettiğini duydunuz mu Sayın Erdoğan’ın? Duydunuz mu?7 gün 24 saat konuşuyor ekranlarda. Yatın yuvarlanın diyor. Milletin haline bak, beyefendinin keyfine bak.Dün şunu yapmıştım bunu yapmıştım diyor, sayıyor da sayıyor. Tamam kardeşim de, dün yaptıkların bugün karnımızı doyurmuyor. Ayrıca, yaptıklarınla bu hale geldik zaten..Milletin derdiyle ilgilen diyoruz. Seni 16 yıldır orada tutan insanlara, sırtını dönme diyoruz. Koltuğunu düşündüğün kadar, fakir fukarayı da düşün diyoruz. Aç toku görmekle doymuyor. Seni izlemekle enflasyon düşmüyor. İyi gün dostu olmayı bırak. Millet dara düştü.. İnsanlara bir sor bakalım, halinden memnun olan var mı? Bir sor bakalım, Türkiye iyi yönetiliyor mu? ''SURİYELİ MÜLTECİLERE TÜRK VATANDAŞLIĞI VERİLMEYECEĞİNİ AÇIKLAYIN'' Türk milletinin yüzü suyu hürmetine.Türk Devletinin yüzü suyu hürmetine.Size reçeteyi açıklıyorum.Alın kalem kağıdı, yazmaya başlayın.1- Suriyeli mültecilere Türk vatandaşlığı verilmeyeceğini açıklayın. Kaç sene kalırlarsa kalsınlar, Türk vatandaşı olamayacaklarını kesin bir dille açıklayın. Bu, bir bölümünün geri dönmesini sağlayacağı gibi, vatandaşlık hayaliyle sınırımıza dayanan yeni göçlerin de, önünü kesecektir.2- Bu insanların Suriye’ye dönmesi konusunda Esad’la anlaşın. Her ay, en az 100 bin mültecinin geri dönüşü için, Şam’dan taahhüt alın. Türkiye’nin gücünü masaya koyun. Türk Devleti iradesini ortaya koyduğunda, teröristbaşı Öcalan’ı sınır dışı etmeleri, 2 gün sürmemişti. O devlet iradesini bu kez, vatandaşlarını geri almaları için kullanın. İster tatlı dille isteyin. İster su kozunu kullanın. İster askeri çözümleri masaya koyun. Hiçbir şey, şehirlerinde nüfus çoğunluğunu yitirmiş bir Türkiye’den daha tehlikeli değildir..4- Bu sorun sıfırlanana kadar, sığınmacıların açtığı dükkanlarda kaçak ürünlerin satışına engel olun. En azından yerli ürünler satmalarını sağlayın.5- Göçmenler için, geçici vergi mükellefiyet kanunu çıkarın. Çalışanlardan sigorta katkı payı alın, vergi kesintisi yapın.6- Özellikle güney illerimizde, esnafımıza vergi kolaylığı sağlayın. Esnaflığı, mülteciler için değil, Türk vatandaşları için kazançlı hale getirin.7- Güney sınırlarımızda devriyeleri sıkılaştırın. Türkiye sınırlarını yol geçen hanı olmaktan kurtarın. Sınır kapılarında, sınır geçişlerini ücretli hale getirin. Elini kolunu sallayarak, bir Suriye’ye bir Türkiye’ye geçen fırsatçı mülteci akınını kesin..8- Suriye’den aracını getiren mültecilere, geçici sürücü belgesi şartı getirin.. Dışarıdan getirilen araçlar için, bir Türk vatandaşı ne kadar vergi ödüyorsa, o vergiyi Suriyeli mültecilerden de alın. Avrupa böyle yapıyor.. Amerika böyle yapıyor.. Burası Suriye değil, Türkiye. Bunun farkına varın.Bunları yapın, bakın işler nasıl rayına giriyor..İktidarıyla-muhalefetiyle mevcut siyasete bir ders vermenin zamanı geldi.Milletimizi İYİ Parti’ye oy vermeye çağırıyorum.Türk milletini, bu hazin tiyatroya son vermeye çağırıyorum.Ülkemizi öyle bir hale getirdiler ki, işin bereketi kaçtı bereketi..Hakkın, adaletin olmadığı topraklarda, bereket de olmaz..Ahlakın olmadığı toplumlarda, refah sağlanamaz..Biz bunun bilincindeyiz ve aklımızdan çıkarmayacağız.Bu dünyaya niçin geldiğimizi unutmayacağız.Bizim bu topraklara borcumuz var.Bizim ecdadımıza borcumuz var." (Eren GÜVENDİK)

Editör: TE Bilisim