İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "18 sene geçti, sen bu diplomasiyi ne zaman öğreneceksin? Türkiye, milli menfaatleri için her yere asker gönderebilir. Ben barış için asker gönderilmesine karşı değilim. Benim karşı olduğum bunun diplomasiye karşı olmasındandır" dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, Libya’ya asker gönderilmesi kararını eleştirerek, “Türkiye, milli menfaatleri için her yere asker gönderebilir. Ben barış için asker gönderilmesine karşı değilim. Benim karşı olduğum bunun diplomasiye karşı olmasındandır” dedi. “KENDİ MİLLETİNİ DİNLEMEYEN SAYIN ERDOĞAN’I DOSTU PUTİN İKNA ETMİŞ” İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Türkiye’nin içinde bulunduğu ahval ve şerait ortadayken, ülkemizi sürüklemeye çalıştıkları macerayla ilgili iktidarı defalarca uyardık” diyen Akşener, Libya’ya asker gönderilmesi kararına ilişkin şunları söyledi: “Libya ile anlaşmaya evet ama Mehmetçiğimizi Libya çöllerinde iç savaşa göndermeye hayır dedik. Devlet işlerinde anlamamakla itham edildik. Kendi milletini Dinlemeyen Sayın Erdoğan’ı dostu Putin ikna etmiş. Kendi milletini dinlemeyenler bir gün ABD’den ertesi gün Rusya’dan gelenlerin dediklerini hemen yerine getiriyor. Anadolu’da el iyisi diye bir laf vardır. Libya meselesinde olan bitene bakıyorum, tablo aynı 2012’de Suriye’de olduğu gibi. Attığın her tripte millet işsiz kalıyor farkında mısın? Senin görevin başa kim geçerse geçsin ticaret yapmaktır. ABD, Rusya böyle yapıyor. Bir tek sen yapamıyorsun. Türkiye, Mısır’a ürün satamaz oldu. Şimdi Mısır ülkemizin hasmı oldu.” 18 sene geçti, sen bu diplomasiyi ne zaman öğreneceksin? Türkiye, milli menfaatleri için her yere asker gönderebilir. Ben barış için asker gönderilmesine karşı değilim. Benim karşı olduğum bunun diplomasiye karşı olmasındandır. Ey darbeci sen kimsin diyerek asker gönderilmez. Sanırsın bölge demokrasinin beşiği. O ülkenin iç işlerinden sana ne? Suriye ile kanlı bıçaklı, Amerikan şirketlerinin Suriye’de inşaat için 700 milyon dolar harcayacağını biliyor musun? Bölgemizdeki ülkelerin hepsini bize düşman ettiğinde bize ne menfaat sağlayacaksın. Kendi evlatlarına kıymayıp milletin evladını ateşe atandan milli de yerli de olmaz. Başka ülkelerin lafını dinleyenden yerli de olmaz milli de olmaz. Ülke Şahsım zaten diyen zihniyetin getirdiği durum ortada. Bir tartışma konusu da Kanal İstanbul. Uzmanlar uyarıyor ama Erdoğan ille de yapacağız diyor. Herkes bu kadar karşı çıkıyorken neden bu kadar ısrarcısınız Sayın Erdoğan. Bizim için milletimizin çıkarları her şeyin ötesindedir.” “BİZ BUNU YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ’NDE GÖRDÜK” Kanal İstanbul tartışmalarına değinen Akşener şunları söyledi: “İstanbul’da 18 Ocak’ta bir panel düzenleyeceğiz. Kanal İstanbul Türkiye’nin tarımını destekliyor mu? Hayır. Mal ve hizmet akşını artıracak bir proje mi? Hayır. Peki, parası nereden çıkacak? Otoyollara ve köprülere yaptıkları gibi hazine garantisi verecekler. Para yine milletimizin sırtına takılacak. Biz bunu Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde gördük. Köprüden 2 yılda 41 milyon araç geçti. Köprü, 2,5 yılda hala bir yıllık hedefine ulaşamadı. Aynı şeyi Kanal İstanbul’da yapacaklar. Devletimiz için her şeyi yapmaya hazır milletimizin sırtına bu yükü yıkmaya hakkınız yok. İstanbullular İstanbul’u 5 yıllığına Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu’na verdi ya Sayın Erdoğan bunun intikamını alıyor. Millet senden kendin söylediğin gibi hizmetkar olmanı bekliyor. Oraya harcayacağını emeklilikte yaşa takılanlara harcamanı bekliyor. O kadar parayı oralara saçacağına asgari ücretten vergilerin kesilmesini bekliyor. Madem milletin sesini duymuyorsun o zaman İstanbul’a kanal yapmak yerine bari İstanbul’da kentsel dönüşüm başlat, İstanbul’a bir yararın dokunsun.” “GELECEĞE GÜVENLE BAKMALARINI SAĞLADILAR DA EVLENMEDİLER Mİ?” Akşener sözlerini şöyle sürdürdü: “Erdoğan kafasını gençlere takmış neden evlenmiyorsunuz diye sordu. Nasıl emeklilikte insanlar yaşa takıldıysa gençler de evlilikte damadın  dahiyane ekonomi politikalarına takıldı. Benim gençlerimin hayatı AKP’li yönetici çocuklarınınki gibi değil. Bu gençler Mercedes ile gezmiyor. Bu gençler yatlarda yüzme havuzlarında Instagram’da resim paylaşmıyor. Gelinine beyaz eşya, koltuk alamayacağı için mahcup olacak aileler var. Geleceğe güvenle bakmalarını sağladılar da evlenmediler mi? İktidardakiler hayal dünyalarından mutlu mesut yaşıyorlar ama dünya yeni bir hal alıyor. Dış ticarette işler daha da zorlaşacak. Dış ticaretini geliştiremeyenler çok büyük sorunlarla boğuşacak. Geçen sene sanayiciler canla çalışmalarına rağmen ihracat geçen sene yüzde 3 bile büyümedi. Ucuz maliyetle ihracat yapma dönemi bitiyor. Çin’in, İsrail’in ihracatının üçte birini, yüksek teknolojili ürünler oluştururken, bizim ihracatımızda, yüksek teknolojili ürünlerin oranı yüzde beş bile değil. Tam da o yüzden, inşaat projelerini bir kenara bırakıp, ürettiğimiz ürünlerin teknoloji seviyesini nasıl yukarıya çekebileceğimize bakmamız lazım. Rekabetçi olduğumuz sektörlerdeki, teknoloji dönüşümünü nasıl gerçekleştirip, önümüzdeki döneme sektörlerimizi, nasıl hazırlayacağımızı düşünmemiz lazım. Geçen sene, bu dönüşümü nasıl yapabileceğimize dair birçok çözüm önerdik. Bu sene de önermeye devam edeceğiz. Bu ülkenin kaynakları çok değerli ve her projeye, hele ki Kanal İstanbul gibi zihni sinir projelere, yetecek durumda değil. O yüzden bizim artık sürdürülebilir, bu ülkenin insanına yakışır işleri sağlayan bir yola girmemiz lazım.” (Eren GÜVENDİK)

Editör: TE Bilisim