İYİ Parti sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu. ABD Başkanı Donald Trump'ın sözde barış planına ilişkin konuşan Ağıralioğlu, "Kudüs Filistin'in başkentidir. İsrail o topraklarda işgalcidir. İsrail bu bölgede istikrarsızlığa, kana doymaz azgınlığına Amerika'yı miğfer etmiştir” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı Donald Trump'ın açıkladığı Orta Doğu barış planına ilişkin konuşmasına devam eden Ağıralioğlu, "Yüzyılın barış planı olarak takdim edildi. Ortaya çıka çıka Kudüs'ün İsrail'in başkenti olacağına dair bir rezalet çıktı. Kudüs Filistin'in başkentidir. İsrail o topraklarda işgalcidir. Yüzyılın barış planı diye ortaya çıkan gerçeğin bizdeki karşılığı şudur; İsrail bu bölgede istikrarsızlığa, kana doymaz azgınlığına Amerika'yı miğfer etmiştir. ABD İsrail'e 'Burada yalnız değilsin, bu zulümde biz de seninle beraberiz.' demiştir” şeklinde konuştu. TÜRKİYE'NİN ACİL İHTİYACI DEPREM POLİTİKALARIDIR ‘Ülkenin acil ihtiyacı imar afları değil, siyaset ve hükümetler üstü bir anlayışla icra edilen deprem politikalarıdır’ diyen İyi Parti sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, "Hükümetler değişse bile, kararlılık, kurallar ve caydırıcılık zerre değişmemelidir. Bugünden tedbirler almak ve depreme dayanıklı binalar inşa etmek zorundayız" dedi. Elazığ'da meydana gelen depremde hayatını kaybedeler için başsağlığı dileğinde bulunan Ağıralioğlu, depremin Türkiye'nin acı bir gerçeği olduğunu belirtti. Elazığ depreminin ardından müdahale açısından, gözle görülür bir ilerleme olduğunu vurgulayan Ağıralioğlu, "Gerek devlet kurumlarımızın, gerek gönüllü yardım kuruluşlarımızın bir noktaya geldiği görülmektedir. Fakat, deprem öncesi yapılması gerekenler ile alakalı ise aynı iyimserlikte konuşabilmemiz asla mümkün değildir. İYİ Parti olarak, deprem gibi ortak acıların yaşandığı durumlarda, siyaset üstü bir anlayışla meselelere bakmaktayız. Ortak acılarda, kaygılarda, mutluluklarda ve meselelerde, bir millet olduğumuzun şuuruyla hareket ederek, eleştirilerimizi ve gördüğümüz eksiklikleri de yine bu hassasiyetle dile getirmekteyiz" diye konuştu. “ACİL TEDBİRLER ALMAK ZORUNDAYIZ” ‘Hükümetler değişse bile, kararlılık, kurallar ve caydırıcılık zerre değişmemelidir’ ifadelerini kullanan Ağıralioğlu, “Değiştikten sonra yapılacak hiçbir işin, söylenecek hiçbir sözün hükmü yoktur. Bugünden tedbirler almak ve depreme dayanıklı binalar inşa etmek zorundayız. Hükümet, depremin değil ama depremin sonuçlarının birinci elden mesulüdür. Ülkeyi bir uçtan bir uca depreme karşı hazır hale getirmek vazifesi üzerinde olanlar, asla lakayt davranamazlar ve asla kaynakların nereye kullanıldığını, ne gibi tedbirler alındığını sorgulayan milletlerine kızamazlar. Depreme dair gerekli önlemleri almayan herkes, yitip giden canlarımızın vebalini omuzlarında taşımalıdır" açıklamasında bulundu. “ÖNCELİK DAYANIKLI BİNALARIN İNŞA EDİLMESİDİR” 1999 depremini hatırlatan Ağıralioğlu konuşmasına şu şekilde devam etti: “1999 Marmara Depremi’nin üzerinden 20 yıl geçtiği hâlde “kaydedemediğimiz mesafe” ortadadır. Eğer deprem öncesinde gerekli tedbirleri almaz isek, ödeyeceğimiz ağır bedeller de hepimizin malumudur. İmar barışları ile riskli binaları devlet ve hukuk eliyle “ruhsatlı tabutlar” hâline getirmekten ne vakit feragat edeceğiz? Allah korusun, bilim adamlarının dikkat çektiği olası bir İstanbul depreminin sebep olacağı felaketleri tahayyül edebiliyor muyuz? Kentsel dönüşüm çalışmalarının rant odaklı değil de güvenlik ve sağlamlık açısından yaygınlaştırılması çok mu zordur? Deprem öncesi yapılacakların başında dayanıklı binaların inşa edilmesi gelmektedir. Olağanüstü yüksek şiddetteki bir depremdeki yıkımı tamamıyla engellemek mümkün olmayabilir fakat böylesi bir durumda dahi maddi manevi kaybı asgari düzeyde atlatmak elimizdedir. Doğru ve yeter miktarda malzeme kullanımı, sağlam yapı ve plan inşaatın vazgeçilmez kaideleri olmalıdır. Fakat deprem ile mücadelenin iki mühim sacayağı hukuk ve ahlâktır. Hukukun caydırıcılığı ile ahlâkın mecburiyetleri binaları inşa edecek olan ruhun iskeletidir. Korumamız ve kurtarmamız gereken yegâne kolonlar bunlardır, esas zemin de burasıdır” (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim