Çayyolu Kanuni Sultan Süleyman Bulvarı’nda 04.11.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında eşini kaybeden Yasemin Kaya’nın adalet arayışı devam ediyor. Sabah saat yedi civarında meydana gelen kazada yol geçiş hakkının eşinin olmasına rağmen, karşı tarafın eşini suçladığını belirten Yasemin Kaya, “Eşimin haksız olduğu Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin gönderdiği yazılarla kanıtlandı. Dokuzuncu duruşmayı geride bıraktık. Fakat eşimin ölümüne neden olan H.A.T ile Y.T tutuksuz bir şekilde yargılanıyorlar. Adaletin bir an önce yerini bulmasını istiyorum” dedi. “GAZİ ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ’NE KALDIRILMASI GEREKİLEN EŞİM, BAŞKA HASTANEYE GÖTÜRÜLÜYOR” Olayın sabah saatlerinde olmasına rağmen öğleye doğru eşimin kaza yaptığını öğrendiğini söyleyen Kaya. “Ben hastaneye gittiğimde eşim Bilkent Atatürk Hastanesi’nin acil yoğun bakımı bölümünde yatıyordu.  O ara ambulans şoförü ile görüştük. Çünkü eşimin cüzdanı ortada yoktu. Cüzdan ambulansta da bulunmadı. Ambulans şoförünün de haberi yok. Ambulans şoförüne eşimin o araçtan nasıl çıktığını sordum; bana itfaiye yardımı ile çıktığını söyledi. Eşim Gazi Üniversitesi Hastanesine kaldırılması gerekirken Bilkent Atatürk Hastanesi aciline götürülüyor. Eşimin bu hastaneye götürülmesindeki amaç; kazayı yapan kişinin oğlu o hastanede çalışıyormuş. Demişler ki buraya getirin yardımcı oluruz. Eşim boş hastaneye götürülmesi gerekirken, başka bir hastaneye götürülüyor” şeklinde konuştu. “EŞİMİ, ENFEKSİYON KAPMASI SONUCU KAYBETMİŞ OLABİLİRİZ” Eşinin bir buçuk gün acilde yattığını ve bundan dolayı ağır enfeksiyon kaptığına dikkat çeken Kaya, “Hastanede tanıdığımız kişiler sayesinde eşimi yoğun bakıma çıkardık. İlk başta yoğun bakıma alınması gereken eşim, bir buçuk gün boyunca acilde kaldığı için enfeksiyon kapıyor. Çünkü bir buçuk gün içinde eşimi en az 400 kişi ziyaret etti. Kazaya neden olan karşı taraf, eşimi hızlı araç kullandığı gerekçesiyle suçladılar. Daha sonra eşimi kaybettim. Eşimi kaybetmeye rağmen karşı taraftan bir kişi bana başsağlığı dilemedi. Çayyolu polis karakolunda bir polis memuru, kazanın ilk gününde yolun kocama açık olduğunu söyledi. Fakat 10 gün sonra elimize rapor geçti. Elimize geçen rapora göre eşim hatalı. Yolun eşime açık olduğunu söyleyen polis memuru da bu rapora şaşırdı” diye konuştu. “RAPOR İLE OYNANDIĞI İÇİN HATA EŞİME YÜKLENİLMİŞ” Eşini kaybettikten sonra bu olayın takipçisi olduğunu kaydeden Kaya konuşmasına şu şekilde devam etti: “Trafik kazasının gerçekleştiği bölgede bir görgü tanığı buldum. Fotoğraflarla birlikte mahkemeye çıktık. Saat 7: 00’a kadar sarı ışık bize yanıyor. Fakat rapor ile oynandığı için bütün hata eşime yükleniyor. Polisler olay saatinde rapor tutamıyorlar. Rapor olaydan bir gün sonra hazırlanıyor. Polis kaza alanına gitmeden araçlar kaldırılıyor.Bunları mahkemeye delil olarak sundum. Bunun üzerine hakim emniyete yazı yazılmasını istedi. Sekiz ay bekledik. Ankara Büyükşehir Belediyesi bu alanla ilgilendiği için oraya da yazı yazdık. Belediye’den gelen raporla, kazada bir ihlal olduğu kesinleşti. Bu yazı ile eşimin hatasız olduğu ortaya çıktı.” “DEVLETİN BİR KURUMU BİZİ BAŞKA BİR KURUMU DA KARŞI TARAFI HAKLI GÖRÜYOR” Kazaya neden olan H.A.T ve Y.T’nin 7 duruşmaya gelmediler. 8. duruşmaya zorla getirildiler. Bunların ayrı ayrı ifadeleri alındı. Baba ve oğlunun verdiği ifadeler uyuşmadı. Birinin A dediğine diğeri Z dedi. Adamın oğlunun ifadesi işimize yaradı. Hakim ifadenin yalan olduğunu anladı. Büyükşehir’den bize gelen yazıda sarı ışığın saat 7:00 ‘e kadar eşime yandığı ortaya çıktı. Karşı taraf buna itiraz etti. Devletin bir kurumu bizi başka bir kurumu da onları haklı görüyor. Polisler onları Büyükşehir belediyesi de bizi haklı görüyor. 9 duruşma geride kaldı. Tazminat davasını da açtık. Polislerin yalan ifade vermesi mümkün, fakat belediyenin bu şekilde rapor hazırlaması imkansızdır. Yalan ifade verdikleri için polislerden de davacı olduk” “TEK TEMENNİMİZ ADALETİN YERİNİ BULMASIDIR” “Tek temennimiz biran önce adaletin yerini bulmasıdır. Şuana kadar hiç kimse hakkında tutuklama kararı verilmedi. Kocamın ölümüne neden olan kişiler serbest dolaşıyor. Sosyal medya üzerinden tehdit edildim. İsmimi kullanarak beni tehdit ettiler. Haklı olduğumuz bu kadar ortadayken, süreç gün geçtikçe uzuyor. Çok geç oldu. Olayın üzerinden 2 yıl geçti. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Ölenle ölünmüyor. Hayat bir şekilde devam ediyor. Çok zor günler atlattık. Kaza sabah 07:00 civarında oluyor. Eşim 9:30 gibi hastaneye varıyor. Eşim hastaneye 3 saat geç götürülüyor. Bu olayın bir an önce çözülmesini istiyorum. Kim hatalıysa ortaya çıkarılması gerekir. Artık süreç uzadıkça ayrı bir strese giriyorum. Acaba ne olacak derken, hayal kırıklığına uğrayıp geliyorum. Artık İstanbul Adli Tıp’tan gelecek raporu bekliyoruz.” (Kadir GÜRHAN)  

Editör: TE Bilisim