Lao Tzu’nun bir öğüdü var; ‘Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.' Bir karar alırken, bir işe girişirken insan hemen sonuç almak istiyor. Hatta işe başlamadan o işin sonucunu düşünmekten, belki işe bile başlayamıyor. Bunun sebebi zaaflarımız ve meraklarımız. Merak etmek insanın da hayvanın da doğasında var. Çünkü merak olmazsa insan ilerleyemez. Hiçbir şeyi merak etmesek bir saat sonra neler olacağını, yarını merak ediyoruz. Bunu yapmak için oturup düşünmemize, çabalamamıza da gerek yok üstelik. Kendiliğinden gelişen bir süreç… Bilinçaltımızı bir şeyleri öğrenmek için bizden bağımsız olarak çabalıyor. Bu da bizim hayatımızı şekillendirmemizi sağlıyor. Karar vermek de bunun bir aşaması işte. Harekete geçmek, yola çıkmak demek. Bir karar alırken bazı insanlar sonunu düşünmeden yalnızca yapacağı eyleme odaklanırlar. Bazı insanlar ise neler olacak, neler bitecek diye düşünmekten sonuca odaklanırken bulurlar kendilerini. En iyisi ise orta halli olmak. Çünkü bir eylemde, acele karar vermekle, sonuca odaklanıp beklemek maalesef aynı sonucu yaratıyor. Eylemsizliği… Yani hem karar alacağız, hem ilerleyeceğiz hem de sonucunu ölçüp biçeceğiz. Bunların hepsini aynı anda yapabilenler başarılı insanlar olarak karşımıza çıkıyorlar. Herhangi bir karar, kararsızlıktan her zaman iyidir. Karar sizi iyi veya kötü illaki bir sonuca götürür. Fakat kararsızlık her zaman çıkmaza sürükler. Hayat yolculuğunda yol alabilmek için akılcı, sağlam kararlar vermeniz dileğiyle…  

Editör: TE Bilisim