Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1993 yılından beri medya çalışanlarına ve basın emekçilerine yönelik baskıları protesto etmek ve anımsatmak için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 3 Mayıs’ları “Dünya Basın Özgürlüğü Günü”olarak kabul etmiştir. Bügün dünyada basın özgürlüğünün özellikle bazı ülkelerde hiç olmadığı ve basın özgürlüğünün kısıtlayan gelişmelerin devam ettiği biliniyor. Türkiye en belirgin düşüşün yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Ülkerlin basın özgürlüğünü inceleyen Freedom House’un 2015 raporuna göre Türkiye 15 yılda “kısmen özgür ülkeler” kategorisinden “özgür olmayan ülkeler” kategorisine düşmüş, basın özgürlüğü bakımından dünya genelinde 124. sıraya gerilerken, Avrupa sıralamasında da basını özgür olmayan tek ülke olmuştu. Bu rapordan 4 yıl sonra geldiğimiz nokta ise daha geriye gittiğimiz yönünde.             180 Ülke Arasında 157. Sırada Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün her yıl yayınlandığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre, Türkiye 2018'de bir önceki yıla göre iki basamak gerileyerek 180 ülke arasında 157'nci sırada yer aldı.  Türkiye, geçen yıla göre 4 sıra daha gerileyerek 180 ülke arasında 157’inci sırada yer aldı. Böylece, Türkiye’nin “kara liste” olarak isimlendirilen en kötü durumdaki ülkelerin arasına girmesine sadece dört sıra kaldı. Son 12 yılda 56 basamak düşüş kaydeden Türkiye, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “gazetecilik yapmanın zor olduğu ülkeler” kategorisinde yer alıyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün endeksle ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’ye özel bir bölüm ayıran kuruluş, Türkiye’yi ‘en ürkütücü ülkelerden biri’ olarak tanımladı. Açıklamada, “Darbe girişimi hükümetin eleştirel kalabilen az sayıdaki basın organını bir kenara süpürmesinin önündeki son engelleri de kaldırdı. Olağanüstü hal ilanı yetkililerin her ay onlarca basın kuruluşunu bir imzayla kapatmasını sağlarken, farklı seslerin ise yalnızca çok az satan gazetelere sıkışmasına yol açtı” denildi. Kuruluş ayrıca, 100’ü aşkın gazetecinin tutuklu olmasının Türkiye’yi “dünyanın en büyük gazeteci hapishanesine dönüştürdüğünü vurguladı. Endekste beş ayrı kategori bulunurken Türkiye’nin içinde yer aldığı kategori en kötü dördüncü kategori. Bu yılki gerilemeyle birlikte Türkiye’nin en kötü kategoride bulunan ve kara liste olarak adlandırılan ülkelerle arasında yalnızca dört ülke kaldı. Basın özgürlüğünün güçlendirilmesi için çalışmalar yürüten, Fransa merkezli sivil toplum kuruluşu Sınır Tanımayan Gazeteciler’in yayımladığı raporda geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, Türkiye, “gazetecilik yapmanın zor olduğu ülkeler” kategorisinde yer aldı. Türkiye dört basamak daha gerilerken Libya, Mısır, İran, Suudi Arabistan ve Kuzey Kore’nin aralarında bulunduğu 21 ülkeden oluşan ‘kara liste’ye girmesine sadece dört sıra kaldı. Böylece, Türkiye’de basın özgürlüğü son 12 yılda 56 basamak düşüş kaydetti.   Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde 3 Mayıs 2018’de açıklamasında, “cezaevlerindeki 159 gazetecinin serbest bırakılması çağrısında bulunmuştu. Açıklama şöyleydi: "Ülke barışının sağlanabilmesi için cezaevinde bulunan 159 gazeteci bir an önce serbest bırakılmalıdır. İnanıyoruz ki zor dönemler geçecek, gazetecilere reva görülen bu zulüm bitecek, buna sebebiyet veren siyasiler elbet bir gün gidecek ama gazetecilik hep var olacak.” 1 Mayıs kutladığımız şu günlerde tüm basın emekçilerinin “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” kutlu olsun, gazetecilik hep yaşayın diyoruz…

Editör: TE Bilisim