Tam 24 sene oldu. Binyıl sürecek diye eski genelkurmay başkanı Hüseyin KIVRIKOĞLU bugün böyle söylemedim diyor. Tankları Sincan ilçesinde yürüten Çevik BİR süt dökmüş kedi. Mahkeme sürecinde bütün dönem komutanları FETÖ yapılanmasını suçladılar.
28 Şubat olayları ile ilgili mahkeme sonuçlandı. Müebbet dahil ağır ceza alanlar oldu. Ancak hiç kimse henüz cezaevine girmedi. Medyada bu konuda üstüne giden yazılar yazmadı. Oysa insanların hayatı karartılmıştı.
Kemal GÜRÜZ dönemin YÖK başkanı, rektör ALEMDAROĞLU, Nur SERTEL gibi ikna odaları mucidi bilim adamları özellikle genç kızlara mobbing uyguladılar. Binlerce kız öğrenci okullarını bırakmak zorunda kaldı.
Kamu kurumlarında başta öğretmenler önce sürgün edildi. Sonra görevlerine son verildi. Kamusal alanda bütün İslami değerleri silmek isteyen bir düşünce ortaya çıktı. Namaz kılma hakkı ellerinden alındı dindar insanların.
İmam hatipleri yok etmek için meslek okullarına katsayı getirildi. Ayrıca liseden mezun olduğu bölüme göre fakülte şartı getirildi. Matematik bölümü mezunlarının hukuk fakültesi okuma şansı kalmadı. Bu dönemlerde üniversiteye giren öğrencilerin hepsi haksız kazanç elde etmiş oldular. Bunun farkında olmadıkları için sorumsuz ve bencil olarak içimizde yaşamaktadırlar.
Ayrıca çocuklarına İslami eğitim vermek isteyen herkes FETÖ okullarının yolunu tutmak zorunda kaldı. Erbakan hoca onlara öğrenci göndermek Siyonizm’e hizmet etmektir diye uyaran tek kişi oldu. Ne yazık ki bu çetenin okulları ve kursları prim yaptı. Yudum dört bir yanını sardılar. Furya halinde öğrenci toplamaya başladılar. Okullar imparatorluğuna dönüştüler.
Askeri okul ve TSK yapılanması 28 Şubat ile hızlandı. Akla hayale gelmeyecek yöntemlerle orduyu ellerine geçirdiler. Hâlâ ordu içinden onlarla iktisatlı muvazzaf asker çıkıyor. Onları bulmak için Cihat YAYCI paşa tarafından uygulamaya konulan fetömetre çok işe yaradı. Hedefimiz bunu sonuna kadar götürmek.
Sayın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı söz konusu olduğunda dönemin MGK Milli Güvenlik Kurulu sekreteri Tuncer KILINÇ Emine hanım başını açasın başımızın üstünde yeri vardır dedi. Abdullah GÜL Cumhurbaşkanı olunca eşi Hayrunnisa GÜL Çankaya köşküne giremedi ve törenlere katılamadı. Ta ki kanuni düzenleme yapılınca dışişleri konutundan köşke gelebildi.
Sütçü İmam Fransız askeri Türk kadınının örtüsünü çektiği için kıyama durdu. Kurtuluş savaşı ezan dinmesin bayrak inmesin diye yapıldı. Yunan gelip mezarları, camileri yıkmasın diye yapıldı. Maalesef içimizden milli ve manevi değerlerimize düşman insanlar yetiştirildi.
Malatya'dan Galatasaray Lisesine giriş yaptıran ve moleküler biyoloji lisans eğitimini kazanan genç kızımız yılbaşı gecesi uyuşturucu ve alkol kullanıp öldü. Bağımlılık olarak çok zor durumda gençlerimiz var. Manevi ve psikolojik olarak hiçbir destek veremediğimiz gençlerimiz ülkeye bağlılıklarını kaybediyor. Bu FETÖ ve PKK teröründen daha kötü.
Refahyol iktidarı satın alma gücü açısından en güçlü dönemdi. Asgari ücret o zaman düzeltildi. Emekçilerin alım gücü yükseldi. Ekonomi üreticiden yana artı vermeye başladı. Faiz ve rant lobisi tatlı karlarını bırakmak zorunda kaldı.
Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN yerli ve milli sanayi için çıkmıştı 1969 yılında yola. Yerli ve Milli üretim yapmak istiyordu. Ağır sanayi hamlesi ve yüksek teknoloji ana amacı ve şahsi gayretiydi. Yıllar önce Öğrencisi Özdemir BAYRAKTAR'a İHA ve SİHA için yol göstermişti. Şimdi onun semeresini görüyoruz. Vefatının 10. Yılında rahmet ve minnetle anıyoruz. Ülkenin kaderini değiştiren adamı 28 Şubat yok edemedi. Cuntacılar ise silinip gittiler. Oysa hepsi banka yönetim kurulu üyesi olmuştu. 2001 krizinde o bankalarda battı.
28 Şubat bu ülkenin kendi zemininde kayma yaptırmak istedi. Millet 15 Temmuz 2016 kapışmasına direnerek gücünü ve cevabını gösterdi. Tüm dış güçler ve istihbarat örgütleri gereken dersi aldılar. Bundan sonra irtica tehditi diye bir kavram ortaya atılamaz.
Dönemin bakanlarından Necati ÇELİK beyefendinin söylediği gibi özeleştiri yapmamızın da sorumluluğu vardır. Ülke artık dini, etnik, mezhepsel çatışmaların ve tartışmaların içine sürüklenmemelidir. Hukuk ve ekonomi reformu çalışmalarına önem verilmelidir. SİVİL toplum kuruluşları yeniden yapılanmalıdır. Eğitim sistemi özgürlükçü bilim yapısına dönüşmelidir.
Sosyokent çalışmaları artırılmalıdır. Toplumun her kesimi işin içine dahil edilmelidir. Muhtarlar mahallerine sahip çıkmalı ve vizyon sağlamalı. Herkes muhtar olmamalı. OLAMAZDA. Mahallede birlik ve beraberlik sağlamalıyız. Önce semtimizi düzeltelim ki: KİMSE TENCERE TAVA ÇALMASIN.

Editör: TE Bilisim