Ankara'dan Türkiye'nin dört bir yanındaki okullara kitap ulaştıran ve iki buçuk yıldır kitap kardeşliği kuran Okuyacak Çocuklar Derneği, iki buçuk yılda 20 bin kitabı ve 3000 okul kıyafetini köy okullarındaki çocuklarla buluşturdu. Birlikte sonsuz bir paylaşma kültürü oluşturmak için yola çıktıklarını vurgulayan Okuyacak Çocuklar Derneği’nin kurucusu Ali Murat Karabağ ‘’ Okutmak bir görevdir ve bu görev geleceğe güçlü bir emanet, geçmişe sadakattir. Tüm bunlar için yola çıktık. Bu amaçla birlikte hareket etmeye ne dersiniz? Slogan belli “Okuyacak çocuklar” ifadesini kullandı. Türkiye'nin dört bir yanındaki okullara kitap ulaştıran ve iki buçuk yıldır kitap kardeşliği kuran Okuyacak Çocuklar Derneği, iki buçuk yılda 20 bin kitabı ve 3000 okul kıyafetini köy okullarındaki çocuklarla buluşturdu. Derneğin önderliğini yapan Ali Murat Karabağ, okumanın boş zaman meşgalesi değil geleceği şekillendirmenin yegâne yolu olduğuna vurgu yaparak daha binlerce çocuğa ulaşmanın hayalini kurduğunu dile getirdi. Merhabalar, öncelikle sizi ve derneğinizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Merhabalar, ben Ali Murat Karabağ. Lisansımı Gazi üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünde, Yüksek Lisansımı Ankara Üniversitesi’nde tamamladım. Eğitim alanında yayımlanmış 6 kitap ve çeşitli makalelerim bulunmakta. 16 yıldır öğrencilerimle öğrenme sürecindeyim. Bu süre zarfında 5 yaşından 70 yaşına kadar birçok öğrenci grubuyla üniversitelerde, derneklerde, özel okullarda çalışma fırsatım oldu. Okuyacak Çocuklar Derneği’nden bahsedecek olursam;  üniversitede hocalık yaptığım dönemde öğrencim olmuş ve daha sonra köy okullarında öğretmenlik yapmaya başlamış olanların bana ulaşarak kitap yardımı istemesi beni harekete geçirdi. “Şöyle bir sorunla karşılaştım ne yapmalıyım, kitap eksiğimiz var nereden buluruz? Okutacak kitabımız yok” tarzı cümleleri duyunca derinden etkilendim,  okullarında okutacak kitap bulamadıklarını söylediklerinde çok üzüldüm. Bir öğretmen olarak görevimi yerine getiremediğimi hissettim. Okuyacak Çocuklar için kitap toplamaya ve yollamaya başladım. Kendimi öyle kaptırmışım ki 5000 kitabı yollayınca bunun bir bağımlılık olduğunu fark ettim. Hayatta herkesin böyle bağımlılıkları olsun diye örnek olmak için daha çok koşturmaya başladım. Çünkü okumanın boş zaman meşgalesi değil geleceği şekillendirmenin yegâne yolu olduğunu biliyordum. Kitabı olmayanla paylaşılan her kitabın gönüller arası bir köprü olacağına inancım her geçen gün daha da arttı. 2 buçuk yıl önce yolladığım ilk koliden bu yana toplam 20 bin kitap, 3000 okul kıyafeti, 600 tohumlu kalem, bilgisayarlar, yazıcılar ve oyuncaklar yollamak bana bu ülkede geleceğini sahiplenen güzel insanların olduğunu ve birlik olunca üstesinden gelinemeyecek problem olmadığını öğretti. ‘’ÇOCUKLARIMIZLA BİRLİKTE İSRAFLA MÜCADELE ETMEYİ HEDEFLİYORUZ’’    Ankara’dan Türkiye’nin dört bir yanındaki okullara kitap ulaştırıyorsunuz bu anlamda yaptığınız başka çalışma ve projeleriniz var mıdır? Okuyacak Çocuklar Projesi, 2 buçuk yıldır bireye güvenle devam eden bir hareketti. 1 aydır dernek olarak yolumuza devam etmekteyiz. Yapacak çok projemiz olmasının yanında bugüne kadar yaptığımız sosyal sorumluluk çalışmalarını kısaca şöyle sıralayabilirim. Renkli Hastane; Biri devlet diğeri özel hastanenin duvarlarına çocuklarımızın yaptığı resimleri asarak hastanelerin daha umut verici ortamlar olmasını sağladık. Gel Pisi Pisi Evin Hazır! Projesi ile kedi evleri yapıp semtimizdeki parklara yerleştirdik. Engelli dostlarımız için piknik düzenledik. Farklı derneklere destek amaçlı kampanyalar düzenledik. Elimizden gelenin en iyisinden daha azını yapmadan; ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğinin başarılarla anılması için çalışmaya devam edeceğiz. Bu amaçla okurlarınıza planladığımız bir çalışmadan bahsetmek isterim. Malum ülkemizin bulunduğu koşullar gereği israfla mücadele etmek zorundayız. Bu bilinci en temelden aşılamak gerekir. Bu yüzden çocuklarımızın israfla mücadele etmesini sağlayacak bir projenin çalışmalarına başladık. Yakın zamanda projemizi kamuoyu ile paylaşacağız. Çocuklarımızla birlikte israfla mücadele etmeyi hedefliyoruz.    ‘’ ÇOCUKLARIMIZIN KIYAFETLERİNİ ALINCA YAŞADIKLARI SEVİNÇ İÇİN  40 SAAT DAHA YOLA GİTMEYE HAZIRIZ’’ Yaklaşık olarak şu ana kadar kaç çocuğun hayatına dokundunuz? Bugüne kadar Iğdır, Bolvadin, Güdül, Kahramankazan, Diyarbakır, Van, Muş, Adilcevaz, Ahlat, Ardeşen, Siirt, Mardin,  Kilis, Bilecik, Konya, Kırşehir, Tunceli gibi birçok bölge köy okuluna kitap yolladık. Toplam 26 köy okuluna 20 bin kitap yolladık. Bunun yanı sıra Adilcevaz öğrencilerine dağıtılmak üzere 3000 yeni okul kıyafeti dağıttık. Kışın en sert günlerinde uçakla çıktığımız ve 3 saatte bitecek yolda tam bir maceraya dönüştü. Toplamda 26 saat süren yolculuğumuzda uçaktan binek araca, binek araçtan dolmuşa, dolmuştan otobüse binerek uzun bir macera yaşadık. Zor da olsa Adilcevaz’a ulaştık. Çocuklarımızın kıyafetlerini alınca yaşadıkları sevinç için bir 40 saat daha yola gitmeye hazırız. Gönüllülerimizden destek bekliyoruz. Bunların dışında 600 tohumlu kalem, 2 bilgisayar, 2 yazıcı, oyuncaklar hediye etme şansımız oldu. Ayrıca bir okulumuza “Okuyacak Çocuklar Derneği Kütüphanesi” kurduk. ‘’HEDEFİMİZ 50 BİN KİTAP HEDİYE ETMEK’’  Derneğiniz vesilesiyle Güdül’de bir  Ortaokulu’na  kütüphane açıldı. Başka yerlerde de açılması planlanıyor mu? Güdül Çağa Ortaokulu’na ilk “Okuyacak Çocuklar Derneği Kütüphanesini” açtık. Aslında bugüne kadar hediye ettiğimiz 20 bin kitapla onlarca kütüphane kurabilirdik ancak amacımız bir yere isim vermek değil çocuklarımız okusun diye kitaplarımızı paylaşmak. Hedefimiz 50 bin kitap hediye etmek bu süreçte kütüphane açmamız için koşullar sağlanırsa tabii ki yine açmaktan mutluluk ve gurur duyarız. ‘’AMACIMIZ SONSUZ PAYLAŞMA KÜLTÜRÜ OLUŞTURMAK’’ Derneğinize geri dönüşler nasıl? Gönüllü bağışçı olmak için herhangi bir şart var mıdır? Derneğimiz vicdani bir harekettir. Okuyacak Çocuklar Derneği’ne  destek olmak isteyen herkese kapısını açmış bir sivil toplum kuruluşudur. Kendisine kitap gelen bir çocuğun “Beni düşünen birileri var.” diyerek aidiyet duygusunu oluşturmak ve ülkesine geleceğine sahip çıkması tek hedefimizdir. 2 buçuk yıl önce tek başıma çıktığım yolda binlerce güzel insanla tanışma fırsatım oldu. Kimi bir kitapla kimi bir sözle kimi sadece sosyal medyamıza üye ekleyerek binlerce kitaba ulaşma fırsatı verdi. Bu süreçte destek olmak isteyen herkese kapımız sonuna kadar açık. Bir kitap demeyin paylaşın. Bununla ilgili bir örnek vermek isterim. 20 yıldır Şaşmaz sanayiinde arabamı teslim ettiğim Serkan ustam bir gün durumunda derneğimizi paylaştı. O hafta boyunca tüm sanayiden bir kütüphane kuracak kadar kitap topladık. Serkan ustam her gün şaşkınlıkla beni arıyordu. “Hocam hiç ummadığım kişiler kitap getiriyor.” Hep derim amacımız sonsuz paylaşma kültürü oluşturmak. İşte biz bunu başarma yolundayız. Bunun için paylaşmaya devam edeceğiz, sonsuza dek. ‘’OKUMAK GELECEĞE GÜÇLÜ BİR EMANET, GEÇMİŞE İSE SADAKATTİR’’ Son olarak eklemek  veya okurlarımıza iletmek istediğiniz herhangi bir mesaj var mıdır? İnsan özgür doğar. Kendi seçimlerini yapmak için yaşar. Aksi halde melekler yeterliydi. Biz insana ne gerek vardı! “Ol” dedi olduk. “Oku” dedi okumadık. Dinlemekle yetindik doğruluğunu yanlışlığını sorgulamadık. Kula minnet ettik köleleştik. Özgür olmak için yapacağımız şey çok basitti “Okumak” Özgür ruh, sorgulayan mantık, vicdanlı yürek, adil karar, muvaffak gelecek için yapmamız gereken tek şey okumaktı ancak biz okumayı bir boş zaman meşgalesi, bir hobi olarak çocuklarımıza öğrettik. Oysa okumak özel ve ciddi bir işti. Çünkü kitaplar bizimle yaşanmışlıkları, hayalleri, deneyimleri; yaş, cinsiyet, ırk, dil, din, siyaset farkı olmadan cömertçe paylaşır. Evinde yatalak hastanın kutuplardaki yaşamı öğrenmesinin yolu, kutuplaşmış cenahların birbirine dokunmadan tanışma fırsatı, ataların torunlara nasihati, doğanın insana tokadı/armağanı, tarihin insana cevabı, geleceğin anahtarıdır. Bu nedenle okutmak bir görevdir ve bu görev geleceğe güçlü bir emanet, Geçmişe sadakattir. Tüm bunlar için yola çıktık. Birdik bin olduk. On binlerce kitap yolladık. Okuyacak Çocuklar Derneği dedik ve var gücümüzle el ele tutuşmaya başladık. Biz birlikte sonsuz bir paylaşma kültürü oluşturmak için yola çıktık. Bu amaçla birlikte hareket etmeye ne dersiniz? Slogan belli “OKUYACAK ÇOCUKLAR” (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)  
Editör: TE Bilisim