Sosyal medya insanların iç dünyasını mı yansıtıyor yoksa olmadıkları biri gibi mi görünmelerine sebep oluyor henüz çözümlenmiş değil. Şöyle bir gerçek var ki eğer kendi kimliğiniz ile sosyal medyada yer alıyorsanız toplumun sizden beklediği kalıplara kesinlikle giriyorsunuz. Akımlardan etkilenip bir süre sonra kendiniz ile alakası olmayan bir insana dönüşebiliyorsunuz. Sosyal medya artık yalnızca eğlence amaçlı kullanılmıyor ve bu sosyal mecralarda hayatlar yaşanıyor. Acısıyla, tatlısıyla birçok ana sosyal medya üzerinden şahit olabiliyorsunuz. Örneğin bir yakınınızın hastalığı ile ilgili bir şey paylaşıyorsunuz ve insanlar teselli bekliyorsunuz. Beklediğiniz teselliyi göstermeyenlere ise anında kin gütmeye başlıyorsunuz. Halbuki ben onun yemek yaptığı fotoğrafa ‘’ ellerine sağlık’’ yazmıştım diye kara kara düşünmeye başlıyorsunuz. Trajikomik durumlar maalesef ki sosyal medyanın bir gerçeği. İnsanların beklentileri ve sosyal mecraları kullanım şekilleri birbirinden oldukça farklı. Sosyal medyada hepimizi korkutan, utandıran, üzen ve asla ama asla güldürmeyen bir rezalet yaşandı. Tüm sosyal mecralarda ‘’tecavüz’’ etiketi çok normal bir şeymiş gibi kullanılmaya başlandı. Kadınların tecavüze uğramasını destekleyen ve teşvik eden sayısız paylaşım yaşandı.
Gerçekten insanın kanı donduran paylaşımlar ile karşılaştık. Konunun İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesine karşı bir protesto olduğu ortaya çıktı. Kadınları savunurken onları küçük düşürmek nasıl sağlıklı bir protesto şekli olabilir? Bazı konuları anlıyoruz ama en olmadık yerinden anlıyoruz. Kadın cinayetleri, tecavüzleri ve tacizleri esprisi yapılacak konular değildir. Ülkenin en azı gerçeğini kara mizah altında gün yüzüne çıkarmak akla mantığa sığmıyor maalesef ki. Niyet iyi veya kötü olsun kadınları korkutan bu durum kabul edilebilir bir şey değildir. Ki bu durumu aynı paylaşımlarda görüldüğü şekilde anlayacak binlerce kişi var. Gerçekten 12 Nisan gününü tecavüz günü olarak görebilme potansiyeli olan binlerce canavar ile birlikte yaşıyor. Sokağa çıkarken bin tane şey düşünen kadınlar bu şekilde savunulur mu? Açıklamaya göre sosyal medyada paylaşım yapanların birçoğu 18 yaşın altında. Olay zaten bir yerden sonra mizahtan ziyade dalgaya dönüştü. Bu normalleştirme değil de nedir? Bunu kim akıl etti ya da edemedi bilmiyoruz ama bunun bir suç olduğu aşikar. Bu konuda acı çeken yüzlerce, binlerce, on binlerce kadını nasıl hafife alırsınız?

Editör: TE Bilisim