Özel Haber: Kadir GÜRHAN

Altındağ Önder Mahallesi’nde yaşayan mültecilerin gönderilmesi esnafları olumsuz etkiledi. Birçok esnafın geçim kaynağı olan mültecilerin gidişiyle birlikte cirolar yarı yarıya düştü. Önder Mahallesinde çiçek dükkanı olan kadın girişimci Aysun Nur Gencerolaylar yaşanmadan önce mülteciler sayesinde güzel iş yaptıklarını söyledi. Gencer, “Mültecilerin mahalleden gönderilmeye başlanmasıyla birlikte müşteri kitlemizi kaybettik. Çünkü 100 çiçeğin 70’ini mülteciler satın alıyordu. Sadece ben değil birçok esnaf bu durumdan olumsuz etkilendi” diye konuştu. 

Günlük 1000 TL ciro yaptığını mültecilerin gönderilmesiyle birlikte bunun 300-400 TL ye kadar düştüğünü söyleyen kadın girişimci Gencer, “Başta farkına varamadık zamanla ciro kaybının nereden kaynaklandığını anladık. Sınıf ayrımı yapamıyorum ama ülkemiz için iyi olacaksa memleketlerine dönebilirler. Ciromun düşmesi de önemli değil” açıklamasında bulundu. Çiçeklerin zincir marketlerde satılmasından da olumsuz etkilendiklerinin altını çizen Gencer, “Büyük market zincirlerinde orkide 50 TL ye satılıyor fakat bize geldiğinde fiyat 200-250 TL ye kadar çıkıyor. Bendeki orkide ithal maldır ama bunu müşteriye anlatamıyoruz. Doğal olarak alım gücü olmayan müşteri de zincir marketlerden çiçeği almak zorunda kalıyor. Çiçekle hiç alakası olmayan dükkanlar çiçek satıyor. Balıkçının bile çiçek sattığını size söyleyebilirim. Bu sorunun önüne geçmek gerekir. Her esnaf kendi işini yapmalı. Zincir marketlerde her şey satılmamalıdır” şeklinde konuştu. 

“HER ÜRÜNE NASIL ZAM GELİYORSA ÇİÇEĞE DE ÖYLE ZAM GELİYOR”

2 yıldır çiçek sektöründe çalıştığını belirten Gencer, “Daha önce çağrı merkezinde çalıştım. Çiçekçilik işine büyük bir umutla başladım. Çünkü bu işi yapmaya pandemide karar verdim. Çankaya’da da çiçek dükkanımız var. Annem ve babam orada çalışıyor. Annem ve babamın oradan güzel kazanç elde ettiğini görünce ben de bu işi yapmaya karar verdim. Bir de sevdiğim bir işti. İşe ilk başladığımda çok istediğim gibi gitmedi. Sonra toparlama dönemine girdik derken, bu kez de fiyatlar çok arttı. Şu an aldığım malın yerine mal koyamıyorum. Örnek olarak atıyorum geçen ay üç liraya aldığımız fide 10 liraya çıktı. Ciddi anlamda bir fiyat farkı var. Gelen müşteriler bizim işi küçümsüyor. Biz kendilerine fiyatı söylediğimizde, ‘çiçeğe ne kadar zam gelebilir’ diyorlar. Markete, benzine ve tüm ürünlere nasıl zam geliyorsa bizim ürünlere de o şekilde zam geliyor” ifadelerini kullandı. 

“BALIKÇI DÜKKANINDA BİLE ÇİÇEK SATILIYOR”

Çiçekçilerin birçok sorunu olduğuna vurgu yapan Gencer, en büyük sorunun zincir marketlerde çiçeğin satılmaya başlanması olduğunu söyledi: Gencer, “Marketlerdeki satışlar, bizi çok fazla etkiledi. Büyük market zincirlerinde orkide 50 TL ye satılıyor fakat bize geldiğinde fiyat 200-250 TL ye kadar çıkıyor. Bendeki orkide ithal maldır ama bunu müşteriye anlatamıyoruz. Doğal olarak alım gücü olmayan müşteri de zincir marketlerden çiçeği almak zorunda kalıyor. Çiçekle hiç alakası olmayan dükkanlar çiçek satıyor. Balıkçının bile çiçek sattığını size söyleyebilirim. Bu sorunun önüne geçmek gerekir. Her esnaf kendi işini yapmalı. Zincir marketlerde her şey satılmamalıdır. Çiçeği sadece satmıyoruz, aynı çiçeğin ücretsiz bakımını da üstleniyoruz. Çiçek ile alakası olmayan esnaflar bunu yapmıyor. Çiçekçi olabilmek için eğitim almak gerekir. Ben iki yıldır devamlı araştırıp öğreniyorum. Sektörde bu işi bilmeden bu işe giren birçok kişi var” dedi. 

“HER ÇİÇEĞİN KENDİNE ÖZGÜ BİR DİLİ VAR”

Çiçeklerin de insanlar ve hayvanlar gibi birer canlı olduğunu dile getiren Gencer, “Hepsinin birer dili var. Bakmadığın, ilgilenmediğin ve sevmediğin zaman soluyorlar. Çiçekler de enerjini insandan alıyor. Keza insan da çiçeklerden enerji alıyor. Yüzüm asık olduğunda onların da mutsuz olduğunu görebiliyorum. Onun için sevmediğin işi yapamazsın. Çiçek mutsuz olduğunu, mutlu olduğunu anlıyor. Bu sektöre başladığımdan beri dost olarak sadece çiçeklerim kaldı. Bana yetiyor kendileri. Çiçeklere iyi bakıyorum, onlar açtıkça ben umutlanıyorum. Terapi gibi, insanı motive ediyor. Bakmadığın zaman da olumsuz etkileniyorsun. Sulama yaptığında su içtiğini hissediyorsun. Yapay çiçeklere rağbet de var ama ben yapay çiçekleri sevmiyorum. Özellikle bazen bazı çiçekleri satmak istemiyorum çünkü müşterinin o çiçeğe bakıp bakamayacağından emin olamıyorum” diye konuştu. 

“GÜNLÜK 1000 TL YAPTIĞIM CİRO 300-400 TL YE KADAR DÜŞTÜ”

Gencer, “Önder mahallesinde daha önce birçok mülteci yaşıyordu. O mülteciler sayesinde gayet güzel iş yapıyorduk. Çiçek alma kültürleri vardı. Üstelik hiç pazarlık bile yapmıyorlardı. Örneğin 100 çiçeğin 70’ini Suriyeliler alıyordu. Çok zenginler ve çiçekten gerçekten anlıyorlar. Ne zamanki önder mahallesinde olaylar oldu ve mülteciler buradan gönderilmeye başlandı, biz o zaman iş yapamaz hale geldik. Sadece ben değil birçok esnaf iş yapamaz duruma geldi. Oturmuş bir müşteri kitlem vardı. Şimdi hepsini kaybettim. Günlük 1000 TL yaptığım ciro 300-400 TL ye kadar düştü. Başta farkına varamadık zamanla ciro kaybının nereden kaynaklandığını anladık. Sınıf ayrımı yapamıyorum ama ülkemiz için iyi olacaksa memleketlerine dönebilirler. Ciromun düşmesi de önemli değil” açıklamasında bulundu.

“EN ÇOK SATILAN ÇİÇEK GÜL VE PAPATYADIR”

‘Şu an dükkanımızda ortalama 30 çeşit çiçek var’ diyen Gencer, en çok satılan çiçeklerin gül ve papatya olduğunu söyledi. Gencer, “Orkide de çok satılıyor. Ben büyük ağaç ve çiçekleri de satmak istiyorum ama burası müsait değil. Mesele pembe ve beyaz gül de çok satmak isterim ama alıcısı fazla yok. Hep kırmızı gül alınıyor. Bile bile çöpe gideceğini anladığım gülü de riske etmek istemiyorum. Hiçbir çiçeğimi atmaya kıyamıyorum. Yaptığım çiçeklere süs olarak ekliyorum. Çünkü çöpe gitmesini istemiyorum. Orkide masumluğu ifade eder, kırmızı gül seni seviyorum anlamına geliyor, sarı gül karşılıksız aşkı ifade ediyor, pembe gönlüm sende anlamını taşıyor. Çiçeklerle birlikte sukulent de satıyoruz. Özellikle ev hanımlarının sukulentlere ilgisi fazladır. Ev kadınları aynı zamanda Aloe Vere yetiştiriyorlar” dedi. 

“40 GÜLE 800 TL VERİYORUZ”

Kurdaki dalgalanmaların işlerini olumsuz etkilediğini kaydeden Gencer konuşmasına şu şekilde devam etti: “Fakat biz bunu müşteriye anlatamıyoruz. Burada işçi kesim yaşıyor. Doğal olarak en çok pazarlığı yapan da onlar oluyor. Dolar ne zaman yükselse fiyatlarımızda aynı şekilde yükseliyor. 40 güle 800 TL veriyoruz. 800 TL ye aldığımız gülü müşteriye ne kadara satabiliriz ki? 20-25 TL ye bize geliyor. Geçen sene 20 TL ye aldığımız elyaflar 45-50 TL ye çıkmış, o da en kalitelisi değil. Yüzde yüz on civarında bir zam yapıldı. Çiçeklerimiz önce yurt dışına gidiyor sonra da iki katı fiyatla bize satılıyor. Uzun yol gelen çiçekler de soluyor. Soğuk hafa deposu ile bir şekilde korumaya çalışıyoruz. Çiçekleri ihale ile satın alıyoruz. Gidip ihaleye giriyoruz. Çiçekçiler arasında birlik olmadığı için rekabette artıyor. Çiçeğin fiyatını girdiğimiz ihalelerle kendimiz artırıyoruz. Birliğimiz olsa aldığımız çiçeği daha ucuza satın alabiliriz.” 

“DÜKKANIN KİRASINDAN FATURALARINA KADAR HER ŞEY İKİ KATINA ÇIKTI”

“Doğantepe tarafında tek çiçekçi olmam bana büyük bir avantaj sağlıyor. Milliyetçi bir kesim var, kendi esnafım kazansın diyerek benden çiçek alıyorlar. Bir kadın olarak kendi ayaklarımın üzerinde durduğum için çok mutluyum. Her kadının kendi işini yapması gerekir. Daha tam olarak kendimi kendi işimin başındayım gibi hissetmiyorum. Eskiden üç eleman çalıştırıp, sigortalarını yatırıyordum. Zamanla iş yapamaz hale geldiğimiz için yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Şu an tek çalışmak zorundayım. Dükkanın kirasından faturalarına kadar her şey iki katına çıktı. Üç sigortalı çalışanım vardı, genç bir kadın girişimciydim ama devletten hiçbir destek alamadım. Kira desteği bile olmadı. KOSGEB dahil birçok yere başvuru yaptım hiçbir yerden yardım alamadım.” 

“YAZ SEZONUNU YANİ DÜĞÜN SEZONUNU BEKLİYORUZ”

“En çok iş yaptığımız aylar yaz ayları yani düğün sezonudur. Gelin araçları süslemesinden para kazanıyoruz. Yapay modeller yapıyoruz, müşteri hangi modeli beğeniyorsa o modeli kullanıyoruz. Genelde 300-350 arası bir fiyat ile yapıyoruz. Bazen daha büyük aralar geliyor o zaman da zarar ediyoruz. Çiçekçilik kadın mesleğidir. Bu dükkanımın Çankaya’da olmasını çok isterdim. Yerden ve maddiyattan dolayı dükkanımı çok kapatmak istedim ama dükkânıma verdiğim isimden dolayı bunu yapmadım. Beni burada tutan E.D.A Çiçekçilik ismidir. Özelikle organizasyon işine de çok girmek istiyorum. Kına ile bu işe başlamak isterim ama şu an girmem mümkün gözükmüyor. Çünkü sermayen ve arabanın olması lazım. Ben kendimle çok gurur duyuyorum. Asla yaptığım bir iş değildi ama başarılı oldum. Keşke bu işe daha önce başlayabilseydim. Genç kaldığımı hissediyorum. Annem ve Babamın bana büyük bir desteği var. Ekonomik olarak kimseden destek almıyorum.”

 

Editör: TE Bilisim